6 gün sonra;
Gözlerimi açtığımda yatakta bir saga bir sola bakmıştım, günes tepeye cıkmış yüzüme vuruyordu. Yine geride kalan 5 günde olduğu gibi bu günde sabaha kadar uyuyamamis günes dogarken uyuyakalmıştım. Bana bir şeyler oluyordu, Özer abiyi aklimdan çıkaramıyordum. Son görüştüğümüz geceden beri 6 gündür ortada yoktu. Meraktan çatlasamda onun beni aramasini bekliyordum.
Özgeye sordugumda da iyi oldugunu iş seyahatinde olduğunu fln söylüyordu.
Bunlari düşünmeyi birakarak yerimden kalktım ve üstümü degistirip aşağı inmiştim. Salonumuzda oturan Aslı, İrem, ve diger teyze kızı Şeyma'yı görmemle günümün zehir olacagina emin olmustum bile.
"Hosgeldiniz kızlar." demistim zor bela isteksizce.
"Hosbulduk prenses uyanabildin sonunda, kış uykusuna yattın sandık." demisti Aslı imali imali.
"Hayırdır Aslı uykum niye seni ilgilendiriyor?" dedim bende gülüp sinir etmek isteyerek. Gözlerini devirerek başını telefonuna geri indirdi.
"Ayy kızlar acaba nişanda bunu mu giysem?" demisti Aslı telefondaki kabarık elbiseyi İreme uzatırken.
"Ne nişanı?"
"Biz Özer abinle nişanlanıyoruz canım." demisti laf sokar gibi.
"Aa çok sevindim, hayırlı olsun." demistim zoruma gittigini belli etmemeye çalışarak. Bozulduğumu onlara göstermemeliydim. Kalbim binbir parcaya da ayrilsa Özer abi icin gülüp gecmeliydim. O mutlu olmayi hak ediyordu. Benim gibi acemi, oturmayi kalkmayi bilmeyen, cocuk ruhlu biriyle olmasindansa Asli ile mutlu olmasini isterdim ama keske bunu Özer abiden ögrenseydim, Aslı'dan öğrenmek yerine.
"Ay ben bi Özeri arayayım da bakalım bir sorayım ne zaman gidecegiz yüzük bakmaya?"
Telefondan Özer abinin numarasını tuşlayıp arayarak hoparlöre almıstı. Kendince bana hava atıyordu.
Karşıdan telefon açıldığında Özer abinin sesi doldurmustu odayı.
"Efendim Aslı?"
"Hayatım ne yapıyorsun?"
"İşteyim Aslı, cabuk söyle ne diceksen?"
"Ya hayatım biz yüzük bakmaya ne zaman gideceğiz."
"Öff 2 gibi gideriz Aslı, gelirsin Kızılayda ki bizim kuyumcuya."
"Tamam hayatim görüşürüz o zaman seni cok seviyorum."
Karşılık gelmeden telefon Aslı'nın yüzüne kapanmıştı. Biraz bozulur gibi olsa da bana hava attığı icin seviniyor karşısındaki adamin sevgisizligini bile görmüyordu.
Oturmadan bahçeye annemlerin yanına cıkmıştım. Özge de oradaydı annemlerin yanında oturuyordu.
Annemin yanına oturup aklımdaki düşüncelerle bogusmaya çalıştım. İster istemez gözüm doluyordu ve ağlamamaya çalışıyordum.
"Bade! Sana diyorum?" bana seslenen Özgeye baktım.
"Efendim?"
Kolumdan cekip oldugum yerden kaldırmış ve sürüklemeye başlamıştı. Bahceden kendi evlerine geçmiştik. Evlerinde kimse yoktu.
"Sıkma kendini." dediginde 'ne' der gibi kafamı sallamıştım.
"Ağla, sıkma kendini biliyorum aglamak istiyorsun." dediğinde omuzlarımı kaldırıp indirmistim. Kendimi ne kadar sıksam da ellerimi Özgenin boynuna dolayıp ağlamaya başlamıştım. Kendimi durduramıyordum.
Daha fazla dayanamayip yere çökmüş ve sırtımı koltuga dayayip bacaklarimi icime cekip gözyaşlarımı akıtmıştım.
Özge saçlarımı okşayıp sakinlestirmeye çalışıyordu ama bir yandanda benimle beraber agliyordu. Bir süre sonra aglamam durdugunda ikimizde gülmeye baslamıstık.
"Ne gülüyorsun ya iyice psikolojimiz bozuldu Özge!" diye cırlamıstım aglamaktan akan burnumu cekerken.
"Sümüklü kalk hadi cok ağladın, yeter." demisti kendisi kalkıp bana da elini uzatırken. Elinden tutup havaya kalkarken ona sımsıkı sarılmıştım son kez. Daha sonra kendimizi toparlayıp digerlerinin yanına dönmüştük.
Telefonum calmaya başladığında salona kosarak gidip telefonumu açmıştım.
"Efendim Diyar?"
"Güzelim, nabiyorsun?"
"Iyiyim Diyar oturuyoruz evde sen nabiyorsun?"
"Ya çok canım sıkıldı dedim seninle bi deniz kenarına mı gitsek?"
"Diyar Ankara da deniz kıyısı mı var?"
"Heh iste bende bu yüzden şöyle bi plan yaptım; arabaya atlıyoruz Bursaya gidiyoruz." dediginde kendi kendime gülmüştüm.
"Diyar daha sonra yapsak olur mu? İstersen bize gel pes atalım ama evden çıkmak istemiyor canım."
Pes atalım dedigimde anırarak gülmüştü.
"Romantik teklifin icin teşekkür ederim Güzelim o zaman ben hazirlanayim 1 saate orda olurum."
Telefonu kapattigimda Asli yüzüme bakıyordu. Diyar ile flört etmem onun hosuna gidiyordu. Özer abiden uzak kaldıgim icin hosuna gidiyordu daha dogrusu.
Tekrardan bahceye annemlerin yanina gittigimde nişan işini konusuyorlardi.
"Ee Zehracım ne zaman yapalım nişanı?"
"Ben anlamam canım ya cocuklar kendi arasında karar versin, günü belirlesin bizde gerisini hallederiz zaten." demisti Zehra Teyze. Aslı'nın annesi başıyla onay verip konuyu kapamıştı.
O kadar zamandir bir seyler yaşadığımız adam simdi bir baskasiyla evlilik adımı atıyordu. Neden böyle yapmıştı merak ediyordum doğrusu. Hemde ben ondan telefon beklerken yapmıştı bana bunu. Madem böyle mutlu olacaktı o zaman bana da 'yolu acık olsun' demek düserdi. Zaten elden başka ne gelirdi ki?
O mutlu olsun, bana yeterdi gerisinin bir önemi yoktu.
---
Arkadaşlar sizinle bir şey paylaşmak istiyorum; cok uzun zaman önce yazdığım bir "Me'yûs" isimli bir hikayem vardı (yaklaşık 70 bölümlük) sizinle paylasmak istiyorum. Begenirsiniz veya begenmezsiniz bilmiyorum zaten sizden de degerli değil ama belki hosunuza gider okumak istersiniz diye 3 bölüm atacağım haberiniz olsun.💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLÜM•
Teen FictionKarşı balkonda oturan Özer Abimden gelen şarkıyla kafamı kaldırıp o güzel yüzüne baktım. Hafif dudağını kıvırarak gülümsüyordu. İkimizde saatlerdir çıt çıkarmadan oturuyorduk ve bu sessizligi onun açtığı şarkı bozmuştu. Cem Kısmet - Haram Geceler Y...