GÜLÜM•

32 Kapına geldim, sar beni.

Aslı ile son konusmamizdan sonra iceri geri dönmüştüm evet belki yanlislarim vardi farkındaydım da ama ne olursa olsun canını acıtmak zorundaydım. Kalbi cayır cayır yansın istiyordum.

Peki ben ne yapiyordum? Sevdigim adamın başkasıyla nişanlanmasıni izliyordum. Bu gercek miydi? Bunca yasanan seyler, bu kadar olan olaylar? Her sey yalan mıydı? Simdi her seyden vazgeçip benimle gelemez miydi?

"Anne benim cok midem bulanıyor, kusmak üzereyim, eve gidiyorum." diye bağırdığımda başıyla onay vermişti. Yerimden kalkarak salonun çıkışına gittigimde kenarda sigara icen Özer abi'yi gördüm.

"Nereye?"

"Eve gidiyorum, mutluluklar tekrardan."

"Bensiz mi?" dediginde suratına baktım.

"O ne demek?"

"Bir şey yok gülüm, görüşürüz." dediginde arkamı dönüp yürümeye basladim.

1 sokak öteye ilerledigimde arkamda birinin yürüdüğünü farkedip arkama baktım.
Özer abi de benimle geliyordu. Kavga etmek istemedigimden hic yüzüne bakmadan hızlı adımlarla eve vardım ve odama girdim.

Üstümdeki elbiseyi çıkarmış ve ic camasirlarimla kıyafetlerimi ararken kapının açılmasıyla zıplamıştım.

Kapıdan girenin Özer abi oldugunu gördüğümde ellerimle göğüslerimi kapattirmistim.

"Ne isin var senin burada?"

"Kapına geldim, sar beni." demisti gözünden bir damla yas akarken.

"Özer abi nişana geri dön, merak ederler, aramaya çıkarlar."

"Beni o raddeye sen getirdin, ama bundan sonra bu iliskide senin değil benim istediklerim olacak Gülüm, ben o kızın yüzüğünü takmayacagım, istemiyorum." demisti belimden çekip vücutlarımızı birbirine dayarken.

Alnı alnımdayken üstündeki takımın ceketini çıkarmış ve gömleğinin dügmelerini açmaya başlamıştım.
Bende onunla yanmaya dünden razıydım.

Gömleğinin dügmelerini de açıp çıkardığımda üstü cıplak kalmıştı.

"Kucağına al beni." demistim fısıltıyla. Laf agzımdan çıkar çıkmaz kalcamın altından tutup beni kucağına almıştı. Bacaklarımı onun bacaklarina dolamıştım.

Özer abi sırtımı duvara dayamış ve dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Ben karşılık vermeyince karşılık ver der gibi kalcamı şaplaklamıştı.

Kalcam erkekliğinin tam üzerindeydi ve Özer abi kendini bana bastırıyordu. Erkekligini hissettikce kadınlığımdan zevk suları akıyordu. Altımda sadece ic camasırım oldugundan Özer abinin pantolonu benim zevk suyum ile dolmuş, ıslanmıştı.

"Pantolonunu çıkar." demistim daha fazla batmasın diye. Beni kucagından indirmisti.

Pantolonunu asagi cektiginde sadece boxerı kalmıştı. Ne yapayım der gibi meraklı gözlerle bakıyordu.

Ellerimi ic camasırının iki yanına getirip aşağı cektigimde koca erkekligi ile gözgöze gelmiştik. Dogruldugum anda o da ben gibi yapmis ve ic camasirima yeri boylatmıştı.

Beni tekrardan kucağına aldığında eli sütyenimin kopcasina gitmis ve bir kerede açmıştı.

Sırtımı sertce duvara tekrar yaslamış ve ben boynuna ellerimi dolarken o ise bir elini duvara yaslayıp durmuştu.

"Bırakma beni, yalvarırım." dediginde dudaklarına dudaklarımı bastırdım.

"Senden baska kimsem yok, olsun da istemiyorum, benimle kal." dedi bu kez de dudaklarını dudaklarıma o bastırırken.

Kendini cevap ister gibi bir kez daha bastırmış ve ön deligimi zorlamıştı ağzımdan büyük bir inleme kaçmıştı.

"Ahhh."

"Bırakmak yok, istesem de bırakamıyorum."
dedim inlemenin arkasından.

"Deliriyorum senin icin, seni ilk gördüğüm andan beri. Seni cok uzak bir yerden bile görsem kalbimin hızlanmasını durduramiyorum, kopamıyorum senden."

Beline doladığım bacaklarimla kendimi bi kez daha ona bastırmıştım. Bu kez erkekligi icime dogru girer gibi olmus ama kendini geri çekmişti.

"Yap şunu artık!" dedigimde dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı.

"Olmaz gülüm, cok küçüksün." dediginde bir kez daha kendimi ona bastırmıştım.

Beline doladığım bacaklarımı açmış ve ayaklarimin yere basmasini sağlamıştim.

Sağından gecip yatagın üstünde ellerim ile dizlerimin üstünde durmus ve kalcami sallamıştım. O sekilde kalcam arkaya çıkmışken erkekligini tutup kadınlığıma sürtmüstü. Icime girer gibi yapıp beni kandırıyor ve kendimden geciriyordu.

"Ahhh, hadi." demistim tekrardan. Beni kucağına alıp yataga oturmustu.

"Yapamam gülüm, özür dilerim."

O sırtını yatağın basligina dayamısken ben ise erkekliginin üzerine oturmustum. Elleriyle kalcamdan tutup kendine sürtüyordu.

"Rahatlaman lazim yoksa üstümde zıplıcaksın bu gidişle." demisti bıyık altından gülerek.

Hafif kulagına dogru egilip kulak memesini ısırmıştim.

"Bu seferlik senin istedigin olsun, bir dahakine ben ne dersem o olacak." demistim kendimi bastirarak iki kalcamin arasindaki erkekligine sürtünmeye baslarken.

Telefonu yaklasik 2 dakikadir caliyordu ama bakmak yerine altımda inliyordu.

"Ahh, delirtiyorsun beni, hadi daha hızlı!"
O bunları derken ben coktan bir kez boşalmış ve ikinciye geliyordum.

"Senden baska kimse beni bu hale getiremez." dedim kaslı kollarına tutunurken.

"Hele bi evlenelim, o zaman göreceksin sen." demisti belimden tutarak sertce sürtünmeye devam ederken.

Uzun bir süredir sürtünüyor olsak da bi türlü bosalamıyordu, libidosu cok yüksekti.

"Geliyorum." diyerek hareketlerini hızlandırdığında çığlığı basarak bi kez daha boşalmıştım. Aynı anda ikimizde bosalmıs ve durarak birbirimize sarılmıştık.

Benim telefonum çalmaya başladığında elime telefonumu alıp ekrana bakmıştım.

"Özge."

"Aç gülüm."

Telefonu soluk soluga acarak hoparlöre vermistim.

"Efendim Özge?"

"Bade neredesin? Neden soluk solugasın?"

"Evdeyim, ne oldu?"

"Abim ortalıkta yok, Aslı ağlıyor, Aslı'nın annesiyle annem birbirine girdi. Her sey berbat oldu."

"Özge." dedigimde Özge durmus ve derin nefes almıştı.

"Bade hayır ya, bugün yapmış olmayin bunu."

"Özge." diye tekrarlamıştım mahcup bir sekilde.

"Yanında mı?" dediginde gözlerim Özer abiyi buldu.

"Özge?" demisti Özer abi seslenerek.

"Burada olduğumu kimse bilmesin, sen söyle onlara bu nişan da, evlilik filan da olmayacak yollarina baksınlar." diye eklemisti.

"Tamam abi."

Özge telefonu kapattıgında Özer abi beni koynuna cekmis ve göğsüne yatırmıştı.
Dudaklarını saclarima bastırmış ve derince saçlarımın kokusunu icine cekmisti.

"İşte benim huzurum bu." demisti son kez saclarimdan öpüp gözlerini kaparken.