31 Gülüm ne derse o!

6.3K 148 29
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda Diyar anlıma, saclarıma öpücükler konduruyordu. Bu adamın bana karşı davranışı, naifligi, hic bir çıkar beklememesi cok hosuma gidiyordu. Onun haricinde icimde hic bir duyguyu yeşertmiyordu, kalbimi attırmıyordu.

"Benim güzelimin canı ne istiyormuş kahvaltıda, nereye gidelim?" dediginde esneyerek ellerimi havaya kaldirmistim.

"Bilmiyorum ya, kalkmasak?"

"Hadi Güzelim, Özerin nişanı var daha elbise almadın sana elbise alalım sonra benimde siyah gömlek almam lazım."

Oflaya puflaya yataktan ayrılmış ve ayaga kalkıp lavaboya girerek elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım.

Benim arkamdan Diyar da kalkıp elini yüzünü yıkamıştı ben o sırada kendimi yataga geri atmıstım.

Diyar beni kavrayıp kucagına alıp etrafında çevirmişti.

"Uyan artık prenses." demisti cevirmeye devam ederken. O beni ceviriyor bende korkuyla bağırıyordum. Beni yere indirmesi icin gülerek sırtını yumruklamaya başladıgımda beni yere indirmisti. Ister istemez çarpışmıs ve burunlarımız birbirine sürtmüştü.

Ikimizde bi an öylece kalakalmıştık, dudaklarımızın arasında 2-3 parmak mesafe vardı sadece.

"Bade." demisti Diyar mayışmış gibi.

"Bade sabrımın sonuna geliyoruz, daha fazla böyle durmaya devam edersek iffetimi daha fazla koruyamacagım." demisti gülerek.

"Günaydın."

Arkamızdan gelen ses ile balkon kapısına dönmüştük. Seslenen Özer abiydi. Belki de acı çektiğini göstermeye çalışıyordu.

"Günaydın Özer abi."

"Günaydın Özer." diye eklemisti Diyar arkamdan.

"Hadi güzelim üstünü değiş de daha bak alışverişe gideceğiz." demisti Diyar.

Başımla onay verip dolabımdan siyah tişort ve bej rengi bir pantolon alıp banyoda hazırlandım.

Alışverişimizi yapmış akşamüstü eve gelmistik. Kendime bebe mavisi kısa bir elbise almıştım. Nişan saati yaklaşırken bende üstümü giyinip hafif makyaj yaparak aşağı inmistim.

Herkes hazir oldugunda yola cıkılmıştı. Icimden ağlama isteği gelse de sürekli bastırıyordum. Nişan salonu 10 dakikalık mesafeydi, hemen varmıştık. Hepimiz salona gecip rezerve yazan aile masasına oturmustuk.

Zehra Teyze, Arslan Amca aradığında konusmak icin terasa çıkmıştı. Arslan amca oglunun nişanına bile gelemiyordu, izin vermiyorlardı. Zaten gelse de mutsuz ve isteksiz bir adamla karşılaşıp o da üzülecekti.

Işıklar söndüğünde ciftin salona giris yapacagı anlaşılmıştı.

Özer abi salona girdigi anda gözleri o kadar insanın icinden beni bulmus ve süzmüstü.

Cift salonun orta yerine gelip dans etmeye başlamıştı. Dansın sonlarına yaklasırken diger sevgililer de piste cikmaya başlamıştı.

Abim ile İrem sahneye dogru yürüdügünde başımdan asagi kaynar sular dökülür gibi olmustum. Yanımda oturan Özge'ye baktığımda ellerinin titredigini farkettim.

"Benim güzelim neden oturuyor ya? Kaldır şu güzel kıçını hadi balım." demisti Diyar kolumdan çekip beni sahneye çekerek. Bir süre Diyarla dans etmistik. Özer abinin gözleri sürekli benim üzerimdeydi, kafasını Aslı'ya cevirip bakmıyordu bile.

Sevdigim adamın nişanında beni seven adamla dans ediyordum. Aslında hiç bir zaman kendi sevdiğin degil seni sevene şans ver derler ama kalp sevince acı da ceksen ondan başkası geçmiyor akıldan.

Dans müziği bittiginde herkes yerlerine geçmiş, ciftte odalarına geri dönmüştü.

Yerimden kalkarak olduklari odaya daldığımda kavga ediyorlardı.

"Kes artık şu dırdırını yeter Aslı!"

Odaya daldığımda ikisinin de gözleri beni bulmustu. Özer abi yerinden kalkarak merakla yanıma gelmisti.

"Gülüm?" demisti yardım dilenir gibi gözlerle bana bakarken.

"Bana bir kere şöyle demedin, bir kere ya!" demisti Aslı bağırarak. İkimizde yönümüzü Aslıya dönüp yüzüne bakmıştım.

"Sana ne diyecegim ben? Kimsin sen kim?" dedi Özer abi sert sesiyle.

"Aslı, nişanlanacaksınız az sonra ve ne olacak biliyor musun?" dedigimde bana dogru bir adım atarak gözlerimin icine baktı.

"Yarın bir gün ikimizinde yardıma ihtiyacı olacak ve nişanlının ilk koştuğu kişi ben olacagım." dedigimde 'hayır' anlamında kafasinı sallamıştı.

"Soralım nişanlına?" demistim Özer abiye dönerek.

"Haksız mıyım Özer abi?"

"Hayır, haklısın. Benim ailemde, dünyamda sensin, hep de öyle olacaksın."

Aslı omuzlarını kaldırıp indirmişti 'banane' der gibi.

"Ben aşığım ona, o benimle evlensin her gün yüzünü göreyim o bile yeter."

"Yarın bir gün siz evlendiginizde ne olacak biliyor musun?" dedim ve güldüm.

"Ben bu adamı bir otel odasına çağıracağım ve ikiletmeden gelecek. Otel odasında neler yaparız orasini bence sen düşün. Belki altına yatarim, belki de hamile kalırım." dedigimde Özer abi, Aslının üzerime yürüdüğünü farkedip kolumdan arkasina çekmişti.

"Ama benimde yatağıma girecek bir bakarsın bende hamile kalırım Badecik?" dediginde Özer abi gülmüştü.

"Aslı sana dokunmayacagimi bu yasanan her seyin mecburi oldugunu sana söylemiştim." dediginde bende sinir edici bir sekilde gülmüştüm. Aslı üzerime dogru tekrar yürüyerek bana uzanmak istediginde Özer abi kolumdan cekerek yanina almıştı.

"Niye kızıyorsun Aslı kıza? Biz zaten böyle olduğunu cok uzun bi süre önce konuşmuştuk. Benim gülüm ne derse o olacak her zaman!"

"Neyse, sonuclarına sen katlanırsın Aslı, tekrardan mutluluklar dilerim." demistim kolumu Özer abinin elleri arasından kurtarıp odadan kapıyı sertce vurup cıkarken.

GÜLÜM•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin