GÜLÜM•

56 İçim yanıyor.

"Zehra Teyze?"

"Bir tane hamilelik olayi rezilliği yaşadık ne dediniz bi turda biz mi yapalım dediniz ne bu sacmalik Özer, Bade?"

"Zehra Teyze bak bir dinlesen bizi?"

"Ya ne dinleyecegim ben seni kendi kızım gibi büyüttüm simdi oglumun dudaklari arasinda görüyorum. Abin neyse de seni bu sekilde ben nasil kabul edecegim ikinizde benim evladimsiniz."

"ANNE! Sacma sacma konusmayi birakir misin sanane bizim tercihimizden ister öpüşürüz ister sevisiriz istersem hamile de bırakırım." demisti Özer sinirle.

"Özer saçmalıyorsun su anda biraz sakin olur musun?" diye fısıldamıştım.

"Saçmalamıyorum, sende benimsin, her seyin de benim kimin itirazi varsa da silsin madem bizi."

"Özer! Benim rızam yok bu iliskiye de Badeye de. Baskalariyla gayet mutlu olabilirsiniz zaten, siz yanyana gelince neler oldugunu birinizin abisinden birinizin kardeşinden gördük!"

"Ann-"

"Konu kapandi Özer bir daha seni Badenin etrafında görmeyecegim ayni sekil seni de Bade."

Zehra Teyze beni kolumdan tutup arabalarin oraya doğru götürmüştü.

"Bade bak siz Özerle olamazsiniz, Özer seni üzer kırar, bende oğlum diye bisey yapamam ben ne sizin ne de bizim aramiz bozulsun istemiyorum. Abinlerin derdi zaten bana cok geliyor lütfen bir de siz yapmayın. Sen benim kızımsın, gelinim olamazsin Bade." dediginde gözümden bir kac damla yas akmistı.

"Zehra Teyze-"

"Kızım lütfen! Bak daha ikinizde gençsiniz biliyorum iciniz kaynıyor ama bu sekilde olmaz, siz olmaz yani ben kabul edemem rızam yok benim, beni ezip gececekseniz devam edin ama ezip gecemeyiz diyorsaniz da lütfen şu sacma iliskiye bir son verin, siz kardeşsiniz seni ben büyüttüm nerdeyse."

Arabalarin yanina yaklaştığımızda gözümdeki yaslari silip konusmadan arabaya binmistim. Özeri de son gördüğüm de cok kötü bi halde kalmıştı ve icim icimi yiyordu.

Herkes arabalara oturup tamamlandığında tekrar yola çıkmıştık. Özer araba kullandigi için telefonla da mesaj yazamıyor, kalbimi rahatlatamiyordu. O yüzden cok mutsuzdum su an bana iyi gelebilecek tek sey Özerdi. Bende daha fazla düşünüp delirmemek için kafami koyup uyumustum.

Gözümü açtığımda saat 10a geliyordu ve annemin amcalarinin evine varmak üzereydik. Karsın merkezini geçmiş zengin bölgelere doğru ilerliyorduk. Sokaklarda kadinlar altinlarla halı yıkıyordu.

Kısa bi süre sonra tam amcaların evinin önünde durmuştuk. Arabadan iner inmez amcanin kızı Hatice Teyze beni kucaklayıp sarılmıştı.

"Oy güzel kızım benim hosgeldiniz."

"Hosbulduk Hatice Teyze."

Uzaktan bana doğru sarılmak icin gelen Hatice Teyzenin oğlu Baranı gördüğümde Özerle aramiz bozulmasin istedigim icin heyecanla arkami dönmüştüm. Tam o sırada arkamda oldugunu farketmedigim Özerin göğsüne çarpmıştım.

"Sakin ol güzelim."

Zehra Teyzenin gözüne batmamak icin hemen Özerin göğsünden ayrılıp önüme geri dönmüştüm. Tabi o sırada yanima gelen Baran beni sırtına alıp bi tur cevirmisti. Her yaz buraya geldigimizde beraber vakit gecirmistik. Az cok birbirimizin cocukluk aski gibiydik, hatta bence hem annesinin hem de kendisinin gözü hâlâ bendeydi.

"Lannn güzellik kazık kadar olmuşsun."

Tabi ki her geldigimizde yaptığı ve söyledigi klasik hareketleriydi.

"Sende öyle." demistim ve ayip olmasin diye bana sarilan Barana kollarımı dolamıştım. Özerin kolumdan cekmesiyle sarsilarak yanina gitmistim.

"Yardim et gülüm hadi." demisti Özer sinirle burnundan soluyarak. Özerin elime tutuşturduğu hafif çantayı Baran anında kapmış ve sırıtarak konusmaya başlamıştı.

"Küçücük kıza esya tasittiracak kadar güçsüz bi adam misin Özer?"

Dedigi cümle ile bir an donakalmistim. Küçüklüğümüzden beri Özer ile hep böyle çekişmeli bir arkadasliklari olmuştu.
Özer burada misafir olduğundan saygısını bozmamak adina susmuştu baska bir yerde bunu demis olsaydi Baran simdiye Özerden yumruğu yemişti.

Baran elindekilerini iceri götürdüğünde bende peşinden gidip iceri girmistim. Peri, Özge ve ben üst katta beraber yatacaktık, Dodi, abim ve Özer de bizim yan odamizda olacakti.

Yaklaşık bi saat sonra herkes yerlerine yerleşmiş ve genis salondaki masalara oturmustu. Evin büyüklüğü her seferinde gözlerimi alıyordu.

"Oyy kurban sana sen ne yaptın Bade?" demisti annemin amcasi Halit Amca. O buranin en yaşlısı oldugu icin biz ona dede diyorduk.

"Ne yapayim dede iş güç devam yani." dediğimde gülmüştü.

"Bulamadın mı bir herif?" diye soran dedemden sonra herkes dönüp bana bakmıştı.

"Valla arayışa girmedim dedecim ya."

"Bizim karagötlerin Osmanla yapalim mi seni yavrum?" diyen dedemin bu lafından sonra Özer bogulur gibi öksürmeye başlamıştı.

"Hele şu yavruma bir su getirin bogulacak." demisti nenem. Annem arkasindaki suya uzanip Özere verdiginde Özer başıyla teşekkür etmisti.

"Dede ben varken karagötlerin Osmani napican?" demisti Baran ortaya atlayip.

Özer elindeki su bardağını sertce masaya vurduğunda herkes bir anlığına Özere bakmıştı.

"Biraz daha su yok mu Hande Teyze?" demisti konuyu degistirmek ister gibi.

"İcim yanıyor." diye de eklemisti.

Dodiyle ben, Özerin bu delirmek üzere halini gördükçe kıs kıs gülüyorduk ta ki Özerin beni koluyla dürtmesine kadar.

"Gülme, seninle gece görüşecegiz!"

...