47 Kapıyı kilitle!

4.4K 149 13
                                    

Son gelen mesajlar içimi ürpertse de umursamayarak göz ardı etmiş ve hazırlanmak icin eve girmistim. Üzerime iş icin siyah kısa etekli takımı giyerek evden çıkmış ve kapida bekleyen Özerin arabasına binmistim. Normalin aksine sessizdim ve bu sessizligim Özerin dikkatini cekmisti.

"Sessizsin? Bir sorun mu var aramızda?"

"Yok hayır, başka bir şeye takıldı kafam senlik bir şey yok."

"Burakların mevzusuna mı?"

"Hıhı." demistim geciştirerek. Bana mesaj atan kişinin kim oldugunu merak ediyordum ve içten içe de korkuyordum.

"Bu kadar kısa etekler giymenden rahatsiz oluyorum, bunlarin biraz daha uzunu yok mu ayak bileğinde bitenlerden?" dediginde gülmüştüm. Sonra o da benimle birlikte gülmüştü.

"Ferace giymis oluyorum zaten ayak bilegimde bitmis olsa?" dedigimde gülmüştü. Bacak bacak üstüne attığımda gülerek yutkunmuştu.

"Nefsimle oynamayi bırak yavrum."

"Bırakmazsam ne olur?"

"Ofise girince görürsün." demisti holdingin önünde dururken. Araba durdugunda ikimizde inmis ve yanyana yürümeye başlamıştık.

Danışmandan Özerin çıkarttığı kartı almıştım, üstünde ismim ve yaptığım iş yazıyordu. Kartı okutup Özer ile beraber iceri girmistim. En üst kata Özerin odasının oldugu kata geldiğimizde eliyle küçük bir odayı göstermişti. Kapıyı açıp girdiğimde arkamdan da Özer girmişti.

"İşte burası senin odan." dediginde odayı güzelce gözlerimle taradım, bilgisayarlar ve her sey tamamdı.

"Cok teşekkür ederim Özer." dedigimde gülümseyerek odadan çıkmış ve kapının önünden bana bakmıştım.

"Gel benimle."

Yürümeye başladığında bende onunla beraber yürümeye başlamıştım. Büyük harflerle ismi yazılı olan kapıdan girmişti, arkasindan da ben girmistim.

Büyük masanin arkasindaki dönen sandalyeye kendini attığında eliyle gel isareti yapmisti.

"Kapıyı kilitle."

"Ne?" dedim şaşırarak.

"Kilitle ve yanıma gel."

Uzatmadan ve ikiletmeden kapıyı kilitleyip yanına gittim. Bacağımdan tutarak kucağına alan Özerin karşısında tiz bir sekilde çığlık atmıştım. Kalcam soğuk masanin zeminine değdiğinde kalbim normal hızına dönmüştü.

"Sen benim nefsimle oynuyorsun demek ki he küçük fare?" dediginde tatlı bir sekilde gülmüştüm.

"Hıhım?" demistim kudurtucu bir tonla.
Zaten kalcama kadar sıvanmış olan eteği yukarı çektiğinde tamamen apacik meydanda kalmıştım.

"Demek ki seni yememi istiyorsun?" demisti elini ic camasirimdan iceri sokarken. İster istemez heyecandan kasılmış ve dizlerimi sıkmıştım.

"Dizlerini sıkma." kulagıma ilişen emir ile bacaklarımı daha da açmıştım. Oksamaya başladığında kafami omzuna yaslayarak inlememek icin nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum.

"İnlemek istemiyorum, rezil olursun."

"Rezil olacağım bir sey yok, zaten bu holdingin sahibi sen olacaksın gülüm." dediginde ister istemez hosuma gitmis ve kıkırdamıştım.

Parmağını içime dogru ittirdiginde agzimdan bir inleme çıkmış ve genis, manzaralı odada yankılanmıştı. Parmağını geri cekmek istediğinde bileginden tutarak ilerlemesine devam ettirmistim.

"O kadar darsın ki, parmağımı cok güzel sarıyorsun." demisti zevkten sersemlemis haliyle. Bu dedigi hosuma gittiginde tepki vermemek icin dudağımı ısırmıştim.

Gözlerimi erkekligine indirdiğimde pantolonunu zorladigini farkederek elimi uzatmış ve üstten okşamıştım. Yaptigim şey karşısında erkeksi hırıltı çıkarmıştı.

İcimden elini cikarmasini sağlayıp önünde diz çökmüştüm. Yavasca elimi kemerine götürüp onu delirtecek bir yavaslikta kemerini çıkarmış ve daha sonra ayni yavaslikta fermuarini açıp pantolonu indirmistim. Gözümün tam önünde boxerin içinden firlamak isteyen erkekligi duruyordu. Boxerini indirmeden elimle camasırının üstünden okşadım. Bir an dizleri titrediginde arkasindaki sandalyeye oturup yüksekligini ayarlamıştı. Boxerini cekistirdigimde hafif kalcasini kaldırıp boxerini indirmisti. Kapının sertce tıklanmasiyla ikimizde öylece kalakalmıstık.

"Ne var?" sesi oldugundan sinirli çıkmıştı.

"Abi, acil bir durum var."

"Cihan bütün bilgisayarlar cökmediyse acil bir durum yoktur."

"Diğer konuyla ilgili." dışarıdan fisilti gibi gelen erkegin sesinden sonra Özer öylece bir saniye durmuş ve bana bakmıştı.

İstemeyerek ayaga kalkmis ve kendisi giyindikten beni masadan indirmisti. Benimde üstümü başımı düzelttikten sonra kapiya dogru ilerlemis ve kapıyı açmıştı.

Kapı açıldığında iceri keskin cene hatlı, kısa sacları olan 25 yaslarinda gibi gözüken Cihan isimli o kişi girmisti.

"Açık arttırmaya Özkan Bey katılıyormuş."

Özerin gözleri beni buldugunda Cihan denilen kişi lafina devam edemeden durdu.

"Gülüm bize biraz izin verir misin?"

Sakin adımlarla yanına gitmis ve yüzümü ona dönmeden yanindan gecmistim, cikmadan önce de lafimi sokmayi ihmal etmemistim.

"Benden sakladığın bir seyler var demek ki."

Triple odadan çıkarak kendi odama geçmiş ve gün boyu bana verilen isleri yerine getirmeye çalışmıştım.

GÜLÜM•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin