49 Herkes gider mi?

3.5K 137 11
                                    

Özer'in beni eve bırakmasını üzerinden 1 saat geçmişti ve saat yavas yavas ilerliyor 8'e yaklaşıyordu. Ancak ben gitmek, gitmemek konusunda kararsızdım. Kim oldugunu bilmiyorum, basima neler geleceğini bilmiyordum.

8'e 10 dakika kaldığında daha fazla düşünmeden kendimi evden dışarı attım ve yavas adimlarla büyük parkın oraya dogru ilerledim. Cok uzak olmamasindan dolayı zaten yaklasik 5 dakika icinde varmistim. Etrafta oyun parkinda oynayan cocuklardan baska kimse gözükmüyordu. Telefonuma gelen mesaj ile telefonuma baktım.

Bilinmeyen; Gelmişsin, sevindim.

; Nerdeysen çık ortaya artık seni aptal.

Telefonum calmaya başladığında arama ekraninda ÖZEL NUMARA yazıyordu. Bir kac derin nefesin ardından açıp kulağıma götürmüştüm.

"Nerdesin?"

"Daha tanışmak icin erken, ancak görmeni istedigim bir kac sey var." dediginde kulağıma ilişen ses sanki bilgisayardan geliyor gibiydi. Tabi ki ses değiştirme cihazı kullanıyordu.

"Kimsin sen? Benden ne istiyorsun?"

"Herkes gider mi Bade? Veya sence herkes degisir mi? Ne düşünüyorsun?"

"Ne saçma salak sorular bunlar konumuz bu mu sence? Getirdin diktin beni buraya ne istiyorsun benden söylesene artık!"

"Herkes gider mi?"

"Lan ne istiyorsun benden?"

"CEVAP VER BANA!" kulağıma bağıran sesi ulaştığında bir an kalbim sıkışmıştı.

"Gider Allah'ın cezası evet herkes gider."

Herkes gider mi?
Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam?
Her şey biter mi?

Aklımda dönen şarkı ile zihnimde bir kac görüntü oluşmuştu. Özer'in askere gidecegi gün, gece yarısında son ses bu parkta ağlayarak bu şarkıyı dinlemistim.

"Herkes gider küçük Hanım." dediginde korkudan gözümden bir damla yas akmistı ancak gözündeki yasin akmasina izin vermeden elimin tersiyle silmiştim.

"Ne istiyorsun söyle artık." dedigimde kulaklarima bir kahkaha ilişmisti.

"Daha yeni başladık, belki az sonra izleyecegin video sana ağır gelecek, ama sana o adamdan kendin icin uzak durman konusunda uyarmıştım. Simdi kösedeki ağacın dibine topragin arasına koyduğum flash bellegi al ve izle, sonra teşekkür edersin." geri cevap vermeme izin vermeden telefonu yüzüme kapatmisti.

"Hay sikeyim böyle isi." agzimdan büyük bir istekle çıkan küfür ile beraber yürümeye başlamış ve agacin dibindeki belleği alarak ev yolunu tutmustum.

Eve girdigim anda bilgisayarı acarak bellegi takmış ve tam karşımda duran bir adet klasöre bakmıştım. Üstünde yalnızca ":)" gülücük isareti olan klasöre girip yine icinde tek bir adet olan videoya bastım.

Video açıldığında karşımda Özer ve bir kac adam vardı. Özer karşısındaki savunmasiz bir sekilde yere çökmüş adama silahını uzatıyordu. Silahın patlama sesiyle beraber bende korkuyla yerimden sıçramıştım. Özer karşısında savunmasiz duran adami alnının ortasindan düşünmeden vurmustu. Ancak videoda bi gariplik vardi, sesi yoktu. Sanki bilerek sesi videodan kesilmis gibiydi.

Gördüklerimin ardından bilgisayarın ekranini kapatarak kendimi yataga attım ve bu görüntüleri hafızamdan silmeye çalıştım.

Benim sevdigim adam, Özer bunu nasil yapabilirdi? Eli bile titrememisti sıkarken. Neyin kavgasıydı bu veya neyin siniri? Neden benden gizliyordu?

Aşagidan sesler gelmeye başladığında aşağı inmiştim. Özer ile Özge gelmişti, abim Özgenin alnından öpüp onu hemen oturtmustu.

"Hosgeldiniz." demistim hafif gergin sesimle. Onu gören kalbim hızlanmıştı.

Herkes yerine gecip oturdugunda bende tekli koltuga oturmustum.

Bir kac dakika aralarında konustuktan sonra hepsi susmus ve bana bakmıştı.

"Bade? Neyin var abicim?" diyen abimi bulmustu tek bir noktaya dalan gözüm.

"Neyim var?" sesim ister istemez titremisti.

"Dalgınsın, sessizsin."

"Yoruldum biraz, ondandir." dedigimde abim uzatmak yerine susmayi tercih etmisti.

Telefonum calmaya başladığında ekranina bakmıştım. Yine o Özel Numara arıyordu. Telefonu alarak bahceye çıkmıştım. Özer'in beni çıkarken pür dikkat izledigini farkedebiliyordum.

"Ne var Allah'ın cezası?" demistim cok sesimin çıkmamasina dikkat ederek.

"Bade, ah Bade! Bu kadar öfkeli olmamalisin bana senin gözlerini acmaya çalışıyorum."

"Ya sen salak mısın? Ne istiyorsun benden?"

"Bir sey istemiyorum, gör istiyorum."

"Neyi göreyim? Ben bunları görsem ne değişecek? Görmesem ne degisecek? Benim sevdigim adamın illaki bi açıklaması vardir!"

"SEVDİĞİM ADAM DEME ŞU PİÇE!"

"Siktir git." dedim telefonu kapayip stresle gözlerimi gökyüzüne dikerken.

"Ne oluyor?" Arkamdan gelen ses izle gözlerimi Özer'e cevirmistim.

"Bir sey olmuyor." demistim stresle. Ne diyecegimi bilememistim.

"Ben sevdigim kadını tanımıyor muyum? Bi problemin var iste söyle güzelim."

"Yok bir problem, olsa haberin olurdu. Zorlama!" demistim sinirle iceri girerken. Kendimi az önceki tekli koltuga atmıştım. Gözlerimden ister istemez bir kac damla yas akmis ancak kimseye belli etmeden silmistim.

GÜLÜM•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin