GÜLÜM•

35 Aslı ile yattınız mı?

Merdivenlerden büyük bir gürültü ile cikan annemin sesi kulağıma geldiginde Özer abiyi yatakta kenara atıp eşyalarini da tepesine atarak üstüme bir tişört gecirmis ve pikenin altına girmistim.

"REZİLLİK YA REZİLLİK!" demisti annem kapıyı bile tıklamadan iceri dalarken.

"Ne oldu anne ne bagrınıyorsun yine?"

"Özerden hic beklemezdim bunu ya hayret edici bir sey."

"Ne oldu?" dedigimde yatağımın üstüne oturmustu.

"Özer, nişanı bırakıp gitti. Haber bile vermeden düşünebiliyor musun ne kadar ayıp bir sey, annesi delirdi bildigin o manyak kadında Zehranın üzerine yürüdü zaten elimde kalacaktı." deyip durarak nefes almıştı.

"Hayır yani madem sevmiyorsun kızı, nişanlanmak istemiyorsun neden insanlari bunca hazırlığa sokuyorsun, üzüyorsun."

Bu kezde ben bi derin nefes alarak gözlerimi annemin gözlerinden kaçırmıştım.

"Vardır bi bildiği."

"Valla Özeri kendi oglum gibi severim benim elimde büyüdü sayılır ama böyle bir sey yapmasını beklemiyordum, şok oldum."

"Anne vardır bi bildigi dedim ya!"

Yükselen sesimin ardından annem duraksayıp yüzüme bakmıştı.

"Bade." demisti uysal bi sesle, bu uysallığın arkasindan bir bomba patlatacagi kesindi.

"Bu iş seninle mi alakalı?"

"Ney benimle mi alakalı?"

"Özer?"

Bilmiyorum der gibi omuzlarımı kaldırıp indirmiştim.

"Özer'in her zaman sana bakışı, davranışı farklıydı. Ama yine de sana aşık olsaydı bence Aslıyla isleri bu raddeye getirmezdi. Hem bazıları Aslı hamile o yüzden Özer ile olayları hemen ilerletti filan diyor." dediginde gözlerim merakla annemi bulmustu.

"Aslı yalan söylüyordur."

"Bade?" demisti annem tekrar uyarıcı bir sesle.

"Ya ne var anne?"

"Aptallık yapmıyorsun dimi kızım? Abin o senin abin."

"Ne abisi anne ya aynı kandan mı geliyoruz hayırdır?"

"Bade, Özer senin yüzünden mi terk etti nişan salonunu?"

Bilmiyorum der gibi omuzlarımı kaldırıp indirmiştim tekrardan.

"Bade, Özer senin abin bir daha böyle bir konu acılmasin da gecmesin de. Zehra Teyzene de cok ayıp olur zaten sakın bir daha bu konusmalarina denk gelmeyeyim benim rızam yok." deyip derin bir nefes almıştı tekrardan.

"Biliyor musun ben babandan önce bir adama cok aşıktım, deliriyordum onun icin herkesi karşıma aldım. O kadar inandım ki onunla evleneceğimize, senin ondan olacağına yani bir hayal dünyasinda yaşıyordum. Sonra bir gün duydum ki nişanlanmış başkasıyla. Oysa gayet iyi gidiyordu iliskimiz, bi sorunum sıkıntımız yoktu. Tabi biz o zamanlar biraz fakirdik, o ise zengin yani neredeyse fabrikaları yönetiyordu. Bilmiyorum neden yaptı ama beni yalnızlığa terk etti beni babana terk etti. Yani diyecegim o ki; secimini dogru yap. Evet Özer gercekten mükemmel bir cocuk evladim olarak görüyorum onu ama o seni mutlu edemez. Seni mutlu edebilecek birisi varsa o ancak Diyar olabilir annecim." dediğinde başımla onay vermiştim.

Parmagıyla kalbime bastırmıştı.

"Buranın ne dediginin pek de bi önemi yok, baskasiyla bir yola giren insan seni mutlu edemez. Diyar sana kalpten bağlı, onun seni sevmesine, mutlu etmesine izin ver." demisti gülümseyip basima bir öpücük kondurarak.

"İyi geceler anne." dedigimde kapıya dogru ilerlemis ve son kez bana bakarak odadan dışarı çıkmıştı.

Cıplak olan Özer abi yatağın altından çıktığında yutkunarak yüzüne bakmıştım.

"Aslı ile yattınız mı?" demistim gözümden bir damla yas akarken.

"Gülüm?" demisti dizimin dibine oturarak.

"Ben senden baskasina dokunabilir miyim sence?"

"Hamile diyorlarmış?"

"Ne dediklerinin bi önemi var mı? Evet cok yalvardı, bastan çıkarmaya çalıştı ama hayir olmadi senden baska kimseye dokunmadim, senden başka kimse icin bu kadar delirmedim." dediginde uzatmak yerine ona inanmaya karar vermistim. Ellerimi boynuna dolamış ve sımsıkı sarılmıştım.

Alnını alnima yaslamış ve dudağımın üzerinden öpmüştü.

"Beraber dusa girelim mi?" dedigimde bıyık altından gülümsemisti.

Beni kucağına alarak banyoya yönelmiş ve banyoda lavabonun üstüne oturtmustu.

Banyo kapısını kapatıp kilitlemis ve bacaklarımın arasina girip belimden çekerek vücutlarımızı birlestirmisti.

"Biliyor musun yıllardır bugünü bekliyorum. Sana istedigim an, istediğim sekilde dokunmayı, benim olmanı." demisti alnını alnıma yaslarken.

"Seninim." dedim dudaklarımı boynuna bastırıp dişleyerek. Tam görünür yerden emerek morartmıştım.

Kafamı kaldırdığım anda cenemden tutarak dudaklarımızı birlestirmis ve dudaklarimi emmeye başlamıştı. Kendini durdurmayip iyice kaptırdığında hafif geri kaçtım.

"Sakin ol biraz." dedigimde gülmüştü.

"Durduramıyorum kendimi."

Saçlarımı geri atarak boynumu ortaya çıkarmış ve kafasinin arkasindan kendime cekerek dudaklarını boynuma bastirmasini sağlamıştım. Bir süre emip morartmıştı.

Belimden tutarak kalcamı lavabonun üstünden kaldırmış ve dusakabinin icine sokmuştu. Sıcak suya getirip suyu acmisti. İlk gelen soguk su ile titremis ve aniden beline sarılmıştım.

"Siktirr." demisti bir anda inlememek icin kendini sıkarak. Vücutlarımızın carpismasiyla dişlerini sıkmıştı. Erkekligi kadınlığıma sürtmüstü.

"Delirteceksin beni be kızım." dediginde gülmüş ve daha da sıkı sıkıya sarılmıştım.

Su sıcaklasana kadar onun göğsünde beklemiş ve ona sarılmıştım. Başım kalbindeydi ve kalbi benim yanımda cok hızlı atıyordu.

Su ısınınca bir adım geri çıkmıs ve tamamen suyun altına girmiştim. Kolundan cekerek onu da suyun altına sokmuştum.

"Sırılsıklamım ama sudan değil, senin sevdandan." dediginde ona sırtımı dönmüş ve göğüslerine yaslanmıştım. Bu adam bana gercekten huzur veren tek seydi.