8 Kim bu Adam?

12.7K 324 87
                                    

İceri girip bir köşeye oturdugumuzda ilk basta etrafa göz gezdirdim. Her köşede birileri vardi ve her yer cok doluydu. Kafamı hafif kaldırıp üst kata baktığımda ta uzaktan bile rengini görebildigim koyu yeşil gözlü bir adamla göz göze geldim. Üstündeki siyah takım elbiseyle adeta ben burdayım diye bağırıyordu. Boynundaki altın zincir ve kolundaki altın saat de zengin olduğunu gösteriyordu. Zaten bir kez bakan dönüp bir daha bakıyordu. Dağınık bıraktığı simsiyah saclari alnina düşmüş hafif kaşlarina geliyordu ve boynundaki çapa dövmesinden de gemilerle uğraştığını anlayabiliyordum.

Gözlerimin en derinine bakıp elindeki icki bardağını kaldırıp şerefe der gibi yaptığında büyülenmiş gibi ona bakıyordum.

Bi süre sonra gözlerimi üstünden cekip toparlanarak önüme dönmüstüm, cok ilgi cekici bir adamdı.

Garson bize doğru 3 bardak ile geldiginde abime dönüp baktım.

"Siz bir sey mi istediniz?" dedim sorgucu gözlerle.

"Hayır."

Garson bardakları masaya bıraktı ve en sonda durup bana bir kağıt uzattı.

"Bunu patron gönderdi." dedi az önce bakıştığım adamı göstererek. Kafamı kaldırıp üst kata baktığımda pür dikkat
bizi izliyordu. Kafamı elimdeki kağıda çevirdiğimde yazıyla birlikte şaşırıp kalmıştım.

"Nasıl olur da bu kadar güzel bakıp yanıma gelmezsin? Yoksa ben mi gelmeliyim ayağına?"

Şaşkınlığım gittiğinde gülmüştüm. İçki bardağını elime alıp sırtımı yaslamış, bacak bacak üstüne atmıs ve gözlerimin onu bulmasını sağlamıştım. Onun gibi şerefe yaparak gülmüştüm.

Ayağa kalkıp önünü iliklediginde gülümseyerek merdivenleri inmişti. Onun tam bize yaklaştığı sırada Özer abi ile yanındaki kızın iceri girdigini görmüstüm. Onu buraya da getirmisti. Iceri girdikleri sırada kiz ellerini Özer abinin koluna dolamisti ister istemez icimde bi sinir oluşmuştu ve onları umursamıyormus gibi yaparak önüme dönmüstüm.

Az önceki siyah takım elbiseli adam tam karşımda gülümseyerek duruyordu.

"Getirdin beni ayağina, mutlu musun?" demisti huzur verici sesiyle.

Abime dönüp el sıkışmak amacıyla elini uzatmıştı, abimde aynı sekilde karşılık vermisti.

"Çakır ben," demis ve ekleyeceği sırada aramıza Özer abi ile yanindaki kız katılmıştı.

"Hanımefendiyi birazcık kaçırsam mahsuru var mı?" diye eklemişti Özer abilerin gelmesini umursamayarak.

"Burak bende, kendisine sor istersen seninle gelmek isteyip istemeyecegini?" demisti abim. Çakırın gözleri bana döndüğünde istemsizce gülmüştüm.

"Biraz kaçırabilir miyim seni?" dediginde kafamı öne egerek gülmüştüm.

"Bunu ne sen sordun ne de ben duydum." dedim ayağa kalkarken.

Özer abi çatık kaşlariyla bize bakıyordu.

"NEREYE?" dedi gür çıkan sesiyle.

"Ses tonuna dikkat et." dedi Çakır uyararak.

"Üst kata çıkacağız."

Özer abi elini yumruk yaparak Çakıra doğru bir adım atmış ve aralarındaki boşluğu kapatmıştı.

"Ona elin dahi değerse canını alırım."

Koruma kılıklı adamlar bize doğru gelecekleri sırada Çakır eliyle durun işareti yapmıştı. Sorun olmadığını anlayan korumalar geri yerlerine gecmislerdi.

"Özer Abi!" dedim uyarıcı ses tonumla.

Çakır, Özer abiyi umursamadan gözlerini bana döndürmüstü.

"Gidelim mi kuzu?" dediginde başımla onay vermiştim. Arkamı yürümek için döndüğüm anda Çakır'ın elini belime koymasi bir olmuştu. Asıl korkum Özer abinin delirip bir seyler yapmasıydı.

"Canina mi susadın?" dedim gülerek. Diğerlerinden uzaklaşmıştık.

"Benim kim oldugumu bilmiyor." demisti cok emin sesiyle.

Merdivenlere geldigimizde elini belimden çekmiş ve öne dogru buyur işareti yapmıştı.

Önden bir adim attığımda o da arkamdan bir adim atmıştı.

Ornek:

Arkamdan kedi gibi merdivenleri çıkıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arkamdan kedi gibi merdivenleri çıkıyordu. Beni onunla gören her Allahin kulu dönüp bir kez daha bakıyordu.

Az önce Çakırın oturduğu yere geldigimizde yerimize oturmustuk. Garsona isaret yaptiginda Garson 2 icki bardağıyla gelip bardakları masamiza bırakmıştı.

Ben ickiden bir yudum alırken o ise pür dikkat beni izliyordu.

"Cok güzelsin farkında mısın?"

Usulca gülümsemistim, aniden böyle seyler demesi kalbimi hızlandırıyordu.

"Ee anlat bakalim bana kendini? Kimsin? Necisin? Benim gibi bir adamı ayağına getirdin? İsmini bana bahşet." dedi gülerek.

"İsmim Bade."

"Demek ki bütün hayatim bundan sonra Bade ismini duyacak, görecek."

Cok romantik konusuyordu, iyiydi hoştu ama olmayacak duaya amin diyordu.

"Olur de dünyalari sereyim önüne?"

"Şöyle konuşma." dedim gülüp başımı eğerek.

Çenemden tutup kafamı kaldırmıştı.

"Eğme şu güzel yüzünü, bırak da uzun uzun izleyeyim."

Sağımızdan takım elbiseli koruma geldiginde kafamızı o yöne cevirdik.

"Abi Bekir Bey sizinle görüşmek istiyor."

Çakır kafasıyla onay verdiğinde koruma arkasini dönüp gitmisti.

"Istersen beni biraz burda bekle ya da arkadaslarinin yanina don ben seni onlarin yanindan alırım buradan çıkarız bi yemek yeriz olur mu?" dediginde başımla onay verip ayağa kalkmıştım. Önüme gelen saclari kulağımın arkasina ittirdiginde elinin tenime değmesiyle vücuduma heyecan basmıştı.

Çakır korumanin gittigi yöne gittiğinde bende merdivenlerden inmeye yönelmistim.
Ayni zamanda düşünüyordum.

Daha 1 ay öncesine kadar hic bi erkekle alakam yokken simdi ise Diyar, Çakır ve en önemlisi Özer abi ile bir seyler yaşamıştım. Ne oluyordu bilmiyordum ama kimi istiyorsun deseler düşünmeden cevap verecegim tek bir kisi olduğunu cok iyi biliyordum.

GÜLÜM•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin