Bölüm şarkımız (Rolling in the deep-Adele)
📍Gala gecesi
Keyifli okumalar dilerim 🍷
“bir sorun mu var?”
Derin bir nefes aldım ve yutkunarak “Hayır hiçbir sorun yok sadece eğer bana ihtiyacınız yoksa arabada beklemek isterim.” Dedim kendimi en hızlı bir şekilde anlatarak.
Mahir beyin gözleri mavi gözlerimde gidip gelirken peçeteye ellerini sildi ve “Tamam, arabaya geç.” Dedi.
Mahir beyin sözleri üzerine hızla oradan ayrılıp adımlarımı mekandan dışarıya doğru atarken merdivenden inen Sarp ve nişanlısı Poleni görmem ile tekrar gözlerimi yere odaklayıp olabildiğince hızlı bir şekilde kendimi kapıdan dışarıya doğru attım.
Kapı arkamdan kapanırken hızlı attığım adımlarımı durdurup yere eğik olan başımı ağır ağır kaldırdım ve gözyaşlarımı durdurmak adına dişlerimi birbirine bastırdım daha sonra ise burnunu çekip dolan gözlerim ile etrafa bakındım.
Arkama bakmaya bile çekinirken dışarıdaki havayı içime çektim. Buradan bir an önce kurtulmak, gitmek istiyordum. Ne Sarpın yüzünü görmek ne de ona ait herhangi bir şeyin yanından geçmek istiyordum.
Durdurduğum adımlarımı Mahir beyin arabasına doğru atmaya başladım. Hızlı ve sert adımlarım arabanın yanında durduğunda kapıyı açıp içine binecektim ki kapının kilitli oluşu ile nefeslerim daha da hızlandı ve öfke ile arabanın tekerine sert sert birkaç tekme attım. Daha fazla gözyaşlarımı tutamayarak anlımı arabanın üzerine dayayıp gözlerimi kapadım ve yaşlarımın akmasına izin verdim. Sık sık akan yaşlarımla birlikte sert nefeslerim de arabanın üzerinde buhar oluştururken birden belime dolanan el ile irkilerek yerimde sıçrayıp anlımı arabadan çekerken mavi gözlerim Mahir beyin gözleri ile karşılaşmıştı.
Hızla ağlamayı keserek dudaklarımı yaladım ve ellerim ile yaşlarımı silip “B-ben çok özür dilerim. Araba kilitli olunca. Yani ben... tekme atmak istemedim ama birden ş-ey... Şey oldu... Ben... Ben gerçekten çok özür dilerim...” dedim çaresizce mavi gözlerim ile onun kahverengi gözlerine bakarak sert sert nefes almaya devam ederken.
Mahir bey sözlerimin üzerine elini belimden çekmezken kaşlarını hafiften çattı ve “İyi misin?” diye sordu. Sert nefeslerim birden dinerken afallayan gözlerim ile ona baktım ve dudaklarımı bir kez daha yalayıp “i-iyiyim...” dedim garipsercesine.
Bana bakarak kısa bir sessizliğe büründü ardından derin bir nefes aldı ve birden elini belimden çekip gözlerini benden alarak “O halde arabaya geç.” Dedi ve yanımdan uzaklaşarak diğer tarafa doğru ilerlemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı Şemsiye
General FictionBabasını trafik kazasında kaybettiğini sanan Zülal bir gün kapısının önünde KL adlı kişiden gönderilen siyah bir zarf bulur. Zarfın içinde babasına ait iki fotoğraf bir de KANDEMİR holding'ine ait şirket kartı vardır. İlk başta bu iki şeyi bağdaştır...