Oy 110
Yorum 70
Bölüm şarkısı(Salt - B. Miles)
" KL benim."
Keyifli okumalar dilerim 🍷
Sabah olduğunda gözlerimi yine bu evde açmıştım. Buraya geleli tam 1 hafta geçmişti ve Mahir'i yavaş yavaş hakki bulsam da emin olamıyordum. Şu zamana kadar neyden emin olduysam hepsi bir hayal kırıklığıydı. Uykulu bakışlarımı tavandan çekip ellerimden destek alarak yataktan kalktım. Karnım guruldadığında sol elimi karnıma götürülüp dudaklarımı açlık ile birbirine bastırdım. Mavi gözlerimi duvar saatine odakladığımda sabahın 9 olduğunu gördüm. Ayaklarımı yataktan sarkıtıp ayağa kalktım. Buraya kaçırılarak geldiğimden ötürü yanımda kendime ait kıyafetim yoktu bu sebepten Mahir'in kıyafetlerinden giymiştim. Üzerimdeki tişörtünü düzelterek odadan ayrıldım. Çıplak ayaklarım ile merdivenlerden inerken birden karşıma yeni duş almış ve üzerindeki bornozu ile karşıma çıkan Mahir ile adımlarımı sürdürdüm. Beni gördüğünde boynuna asılı olan havlusunu saçlarının üzerine koyup kurulamaya başladığında beni baştan aşağıya süzüp "Uyandın mı?" dedi. Bir iki basamak daha inip ona doğu yaklaştım ve "Uyuyor gibi mi gözüküyorum?" diye sordum. Çapkınca gülümsedi. "Uyurgezerliğini düşünecek olursak beni şüpheye sokmuyor değil."Onun sözlerine karşı göz devirip "Kahvaltı?" dedim.
"Süher olur. Patates de kızartırsın." Dedi ve saçlarını kuruladığı havluyu koltuğun üzerine fırlatıp beline sardığı havlu ile koltuklara oturdu. Şaşkınca kaşlarımı havaya kaldırıp "Ben mi hazırlayacağım?" diye sordum. Eline televizyon kumandasını geçirip kanal değiştirirken "Ben mi yapayım?" dedi ama hiç umursuyormuş gibi görünmüyordu.
Sinirle yanına gidip yandaki koltuğa oturdum ve "Yap!" dedim.
Beni hiç umursamadan açtığı Galatasaray-Beşiktaş maçının tekrarın izliyordu. Bana cevap vermediğinde tekrar "Buraya gelmeyi ben tercih etmedim! Zorla getirildim bir de kahvaltı mı hazırlayacağım?" dedim fakat o yarı çıplak bir şekilde maçı izlemeye devam ediyordu. Dişlerimi birbirine bastırdım ve sinirle yerimden kalkıp televizyonun karşısına geçerek onun maçı izlemesine izin vermeyerek "Açım!" dedim. Maçı izleyemeyince sinirle soldu ve "Tamam bekle!" dedi ve sol eli ile de ekranın önünden çıkmam için elini salladı. Şaşkınca ekrandan çıkıp ona baktım ardından "peki mutfağa gidip kahvaltı hazırlayacağım ama olacaklardan sorumlu değilim!" Dedim ve mutfağa doğru ilerledim. Sinirle elime cam bardak alıp yere attım. Mahir oturduğu yerden seslenip telaşla "iyi misin?" diye sordu.
Elime bu sefer bir tabak alıp "Elimden kaydı pardon!" dedim.
"dikkat et!" dediğinde elimde tuttuğum tabağı da yere fırlattım. Endişeyle mutfağa girdi ve tedirginlikle bana bakmaya devam ederken yerdeki kırılan eşyalarına baktı. "Ne yayıyorsun?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı Şemsiye
General FictionBabasını trafik kazasında kaybettiğini sanan Zülal bir gün kapısının önünde KL adlı kişiden gönderilen siyah bir zarf bulur. Zarfın içinde babasına ait iki fotoğraf bir de KANDEMİR holding'ine ait şirket kartı vardır. İlk başta bu iki şeyi bağdaştır...