Babasını trafik kazasında kaybettiğini sanan Zülal bir gün kapısının önünde KL adlı kişiden gönderilen siyah bir zarf bulur. Zarfın içinde babasına ait iki fotoğraf bir de KANDEMİR holding'ine ait şirket kartı vardır. İlk başta bu iki şeyi bağdaştır...
Bölüm şarkısı (Shallow- Lady Gaga, Bradley Cooper)
📍Kırmızı şemsiye ~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifli okumalar dilerim 🍷
Hazal’la birlikte küçük evimizin balkonunda kahve bardaklarımız ile oturarak gecenin büyüleyici ve aşık olunası manzarasını izliyorduk. Bu manzaraya hiç bu kadar dikkatli baktığımı ve incelediğimi hatırlamıyordum ya da bu gece ayrı bir havası vardı bu şehrin? Gözlerimin içine adeta gökyüzündeki yıldızlar inmişçesine parlarken bu hafif ılık olan havayı ciğerlerime çektim ve gülen gözlerim ile karşımdaki bu huzur verici manzarayı izleyerek kahve bardağımdan bir yudum aldım daha sonra gözlerimi bu manzaradan almadan Hazal’a “ Hazal?” dedim oldukça sakin çıkan sesim ile.
Bir kez daha bu güzel havayı ciğerlerime uzunca çektim ve “Bu gecenin manzarası bir başka güzel sanki?” Dedim. Gözlerim hâlâ dışarının bu muazzam görünüşünde takılı kalırken Hazal “Pardon?” dedi afallayarak.
Gözlerimi Hazal’a odaklayıp “Ne oldu?” diye sordum ve kahve bardağımı masanın üzerine bıraktım.
Hazal bir bana bir dışarıya bakıp hayretle kahkaha atarak “senin manzara diye baktığın yerde kocaman 12 katlı inşaat var. Kız binalardan karşı tarafı göremiyoruz ne bu haller edalar? “ dediğinde bir anlık ben de güldüm ve omuz silkip “Ya ben belki gökyüzünün manzarasından bahsediyorum, ne bileyim belki ayın bizim balkona vuran ışıklarından falan?” dedim kendimi haklı çıkarmaya çalışarak.
Hazal “Zülal’im bize gelen ay ışığı tuğlaların arasından sızıyor.” Dediğinde bu dediğine ciddi anlamda bir kahkaha atıp gözlerimden akan yaşları silerek “Ay Hazal yaa iki moda sokmadın beni!” diyerek gülmeye devam ederken Hazal kahvesinden bir yudum daha aldı ve “Allah Allah ne bu haller? Sen ne moduna girmeye çalışıyormuşsun?” diyerek sordu sırıtarak.
Gülüşlerimi durdurup içime dolan mutluluk ve heyecan duygusuyla birlikte yutkundum ve Hazal’a bakarak “Sarp sanırım bana evlenme teklifi edecek!” dediğimde birden Hazal içtiği kahvesiyle öksürmeye başladığında şaşkınlıkla bana bakıp “Ne! Ciddi misin?” diye sordu.
Mutluluk ile dudağımı ısırıp başımı hızlı hızlı aşağıya yukarıya sallarken “Evet!” dedim.
Hazal “E bu süper! Nasıl anladın? Kendi mi söyledi yoksa?” diyerek büyük bir ilgi ve merakla bana bakarken sandalyemi balkonda biraz daha ona yaklaştırıp “Ya birkaç hafta önce sarp yanıma geldi ‘Biz senin ile 2 sene oldu dimi birlikte olalı?’ diye sordu. Sonra yine o hafta içinde onunla birlikte evinde film falan izlerken lavaboya gitti tamam mı? Normal de asla telefon falan karıştırmam güveniyorum çünkü Sarpa ama o lavaboya gidince buna mesaj bildirimi geldi ben de o anda reflekssen baktım kimden gelmiş diye, bunun arkadaşı Levent var ya o mesaj atmış ve bil bakalım mesajda ne yazıyor?” dedim heyecan ile içim kıpır kıpır olurken.
