16. Bölüm

6.2K 675 492
                                    

Oy sınırı: 450 oy

Yorum sınırı: 450 yorum

Gün sınırı: Çarşamba günü (oy ve yorum sınırı tamamlanmaz ise gün sınırı uzayacaktır)


Bölüm şarkımız (under the influence- Chris Brown)


📍"İyi bir savunma. "

"Karşımdaki iyi bir savaşçı diyelim."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Keyifli okumalar dilerim 🍷


"Babanızın öldürüldüğünü söylediniz..." dediğimde yutkundu ve gözlerindeki ateşi alevlendi ben ise sözlerime devam ettim " o halde katilin kim olduğunu da biliyor olmalısınız yanılıyor muyum?"

İşte bu sorum ile havanın kasveti sanki üzerimize yoğunlaşmış gibiydi. İşime yarayacak birçok soru sorabilirdim ama en çok bunu merak ediyordum ve birazdan bu koca canavar bana bunun cevabını vereceğine dair söz vermişti...

Sorduğum soru onun geçmiş anılarına inerken gözlerindeki o siyah perdeyi görebiliyordum. Canı acıyordu ve bu soru onu fazlasıyla rahatsız ediyordu. Gözlerinin akı kızarırken dişlerini birbirine bastırarak öfkesini dizginlemeye çalıştı fakat boğazında damarları belirginleştikçe öfkesine yenik düşerek sert sert solmaya başlamıştı ama bunu o istemişti değil mi? Beni resmen buna zorlamıştı. Ya bilerek kendi canını acıtmak istiyordu, bir şeylerin bedelini bu şekilde ödemek istiyordu ya da beni çözmek istediği için buna katlanmak zorunda hissediyordu her iki durumda da bana değil, kendine zarar veriyor gibiydi.

Sert ve sık nefeslerine devam ederken perdelenen gözlerini hızla benden çekip tekrar sisli havaya çevirdi ve biraz duraksadı ardından "...Tanımıyorum." dedi.

Mavi gözlerimi onun üzerinden çekmeden "Tanınıyorsunuz?" dedim soru sorar gibi ona bir adım daha yaklaşarak.

Bu tavrım ile ellerini rahatsızlıkla balkon demirlerine koydu ve tekrar "Tanımıyorum." Dedi.

Yutkundum ve onun üzerine ne kadar gitmek istemesem de "Babanızın öldürüldüğünü biliyorsunuz ama katili tanımıyorsunuz öyle mi?" dedim şüpheci çıkan sesimle. Sorduğum bu şüpheci sorularla art arda yutkundu ve balkon demirlerinden sağ elini çekip üzerindeki tişörtün yakasını aşağıya doğru çekiştirip bana tek adımı ile yaklaştı ve yüzünü bana doğru eğip gözlerini kısarak baktı "emin ol asistan..." dedi hırıltılı çıkan sesi ile devam etti "katili tanıyor olsaydım boğazına çoktan nefesini keserdim." Dediğinde istemsizce aldığım nefesi geri vermeden öylece durdum. Dudaklarından firar eden sıcak nefesleri yüzme rüzgâr etkisi yaparken kurduğu son cümle ile bedenimi zincirleyen korku duygusu hapsetmişti. Nedensizce suçluluk duygusu duyarak bana bakan bu perdeli gözlerinden rahatsız olurken tuttuğum nefesi verip hızla ondan iki adım uzaklaşıp "Anladım..." dedim.

Kırmızı ŞemsiyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin