14

571 58 35
                                    

Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************

Elindeki kitabın satırlarına odaklanmaya çalışıyordu Blaise,ama ne yazık ki sadece çalışıyordu. Çünkü aklı satırlara değil,yanında olması gereken,ama olmayan kızıl saçlı gençteydi. Tamam, Hermione ve Harry güvenilirdi,ama yinede endişe ediyordu. Ya çocuğa dönüşüp,başına bir şey gelseydi? Üstelik çok saf bir çocuktu,her şeye inanıyordu.

Merlin aşkına,neden öylece yürüyüp gitmesine izin vermişti ki?! Ya başına bir şey gelirse?!

"Hey Blaise." kafasını kaldırıp kendisine seslenen kişiye baktı,Pansy Parkinson. Üstelik yalnızda değildi,kucağında Ron Weasley vardı.

Ron'u görür görmez ayaklanıp Pansy'e doğru gitti,Ron hala şaşkınca etrafına bakıyordu. "Ron,iyi misin?" Ron'u Pansy'nin kucağından alıp kendi kucağında tuttu,bir taraftan da herhangi bir yara yada korku belirtisi arıyordu,ama hayır,Ron ne yaralı,nede korkmuştu.

"Onu bana Granger getirdi,Ron sayesinde baya bir iletişim kurma sebebimiz oldu. " Blaise kafasını salladı,Hermione getirdiyse iyiydi. "Hermione bir kaç kez büyüyüp küçüldüğünü söyledi,ama aniden durmuş. Artık böyle kalmış." diyerek siyah saçlarını karıştırdı Pansy.

Blaise kafasını salladı "Ron'u odaya götüreceğim Pans,kusura bakma." Ron ile birlikte odalarına doğru yürürken Pansy omuz silkti,zaten Draco'ya büyücü satrancı sözü vardı.

"Kendim yürüyebiliyorum." "Oh,öyle mi? Neden seni taşımama izin vermiyorsun?" Ron omuz silkti "Böyle bir şey neden yapasın ki? Büyük benle arkadaş bile değildin." Blaise bir anlığına duraksadı,gerçekten,onunla anlaşamadığını bu kadar mı belli etmişti küçük Ron'a?

Odalarının kapısına gelip içeriye girdi,Ron'u dikkatlice yatağına bıraktıktan sonra kendi yatağına oturdu "Aslında,yanılıyorsun." dedi. Ron ona kaşlarını çatarak baktı "Biz aslında seninle iyi anlaşırdık." Yalandan kim ölmüş?

"Hatta baya iyi anlaşırdık." Ron bu sefer şaşkınlıkla kaşlarını çattı "O zaman neden ilk gün öyle bağırdın?" Ron o günü hatırlıyordu. Blaise bağırdığı zaman çok korkmuştu,Hermione ve Ginny olmasa muhtemelen korkudan hüngür-hüngür ağlardı. Ki zaten en başında Blaise'den korkmuştu.

Blaise,çok uzun boylu,annesi sağ olsun baya iri yapılı ve galiba çok olmasa bile kaslı bir tipti. Üstelik baya ciddi,soğuk bir yapısı vardı ve bu yüzüne yansıyordu. Yani Ron'un korkması gayet doğaldı. Hele ki bağırması,Merlin'in sakalı! Ron o gün bu çocuğu kızdırmamak istediğine kesinlikle emin olmuştu. Bu yüzden çenesini kapalı tutmaya karar vermişti.

Blaise başını kaşıyarak "Biraz şaşkındım,kusura bakma. Yoksa seni severim." dedi. İkna ediciydi,hatta baya ikna ediciydi.

"Güzel,şimdi ablaştığımızı var sayıyorum?" Ron omuz silkti "Ah,pekala. Yatma zamanı. Uyumazsan kalkamazsın,ayıcığın da burada." Ron ayıcığını alıp üstünü örttü,belkide uyursa aklı yerine gelirdi.

*******************************

Bölüm sonu.

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Adios.

Oops!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin