Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************Hogwarts. Quidditch maçlarıyla ünlü,dört binanında kan içinde kalsalar bile oynamaktan asla korkmayıp çekinmedikleri o okul. Genellikle sakatlanmalar olurdu,her maç günü Madam Pomfrey ekstra mesai yapmak zorunda kalırdı,ama buna değerdi. Hem görsel,hemde adrenalin bakımından adeta şölen oluşturan bu oyunda,Hogwarts bu gün yeni ama geçici öğretmenleri ile ilk antremanlarını yapacaklardı.
Herkes büyük bir heyecan içindeyken,mezun olması gerekirken bir yıl daha kalıp eğitime devam eden Oliver Wood,bu adamın neler yapabileceğini anlamaya çalışıyordu. Eski Quidditch Dünya şampiyonu,eski demek haksızlık olurdu aslında. Bu adam hala Quidditch üzerine Dünya turnuvalarına katılıyordu,şöhreti sayesinde çalışmasına bile gerek olmadığına kakıbımı basarım.
"Pekala,Gryffindorlar!" Diye kükreyip bir gözünü Ron'dan çekmedi "Bana neler yapabildiğinizi gösterin!" Herkes bu bağırmayla süpürgelerine atlarken,Ron gergince yanından havalanan Harry ile birlikte havalandı,arkadaşının cüssesiyle kendini saklamaya çalışıyordu.
Düdük çalarken,Quaffle havada süzülüp,oradan oraya atılmaya başlandı. Korkunun ecele faydası yoktu. Harry'nin arkasından çıkıp,tutucu pozisyonunda olduğu için kalenin önüne geçti. Bu yılki öğrenciler çok iyiydi,hepsi savaş nedeniyle her iki tarafdan da güçlenmişlerdi. Bu fiziksel ve büyüsel demekti.
Ron,kendisine atılan Quaffle ile bir anlık bir ağır çekime girer gibi oldu,ama topu yakalayıp geri göndermeyi başarmıştı. Harry buna sevinçli bir bağırma ile karşılık verip,Snitch'i kovalamaya başladı. Snitch arkasından koşan Harry,Ron'un dikkatini çekmişti,bulutların arasına doğru uçmaya başlamıştı.
Viktor ise alttan Ron'u izliyordu,yüzünde ufak bir sırıtma vardı. "Hadi." derken maçı onun kazanmasını umuyordu. Zira maçdan sonra onu kenara çekip konuşacaktı.
Derken,Quaffle Ron'un kafasına çarptı. Olay bir saniye içerisinde olurken,Ron daha ne olduğunu bile anlayamadan düşmeye başlamıştı,on metreden!
Çarpmanın etkisiyle sarhoş olmuş gibiydi,başı dönüyor,midesi bulanıyordu. Yere çok az bir mesafe kalmıştı,yere düşerse muhtemelen bir kaç kemiği tuzla buz olurdu.
Herkes nefesini tutmuş izliyordu,sadece bir saniye olmuştu çünkü. "Ron!" Çığlık sesi Ravenclaw'lu bir kıza aitti,herkesi kendine getiren bu çığlıkla beraber,süpürgeli birisi aniden havada kapıp,yavaşça yere indirmişti. Ron bu kolların,ve sıcaklığın sahibini merak ederek gözlerini araladı,Blaise Zabini.
Quidditch ünüformasını giymiş,endişeli,ama uyandığı için memnun gözlerle onu izliyordu. "İyi misin?" Ron kafasını salladı,biraz başı dönüyordu. Blaise'in omuzlarına tutunup kendini kaldırdı. Halsiz hissediyordu,kafasında bir sıcaklık vardı. Kafasını dik tutamıyordu.
Derin bir iç çekip,kafasını Blaise'in boynuna koydu. Burnuna dolan pahalı parfüm,yağmurdan sonra toprak ve birazda taze ağaç kokusu ile tekrar derince bir nefes aldı,mide bulantısını geçirmişti. "Ron?!" Viktor koşarak yanlarına gelirken,gözlerini iyice yumup yüzünü boynuna gizledi.
Blaise bir şey demeden belini tutarak kucağına biraz daha rahat bir pozisyonda tuttu. "O iyi mi?" Ona bir süre baktıktan sonra "Bayılmış." Diye yanıt verdi,belini okşuyordu çaktırmadan. "Onu hemen bayan Pomfrey'e götüreceğim!" "Gerek yok." Viktor ona tersce baktı.
"Öğrencimi mi çalıyorsun bay Zabini?" Blaise dilini ısırdı,ama bu adamın ukala tavrına dayanamıyordu,ufak bir özür mırıldanıp "Sevgilimi mi çalmaya çalışıyorsunuz bay Krum?" diye sordu tek kaşını kaldırarak. Viktor bununla neye uğradığını şaşırırken,Ron'un belini iyice kavrayarak süpürgesinden indi "İzninizle." diyerek Madam Pomfrey'e doğru gitmek üzere yola koyuldu.
*****************************
Bölüm sonu.
Ne düşünüyorsunuz bakalım?
Son dört bölüm😔✊
Quidditch-Ron'un kafasına top yemesi.
Quidditch-Blaise Ron'u yakalamaya çalışıyor.
Adios.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oops!
FanfictionBlaise Zabini Ronald Weasley'in çocukluğuna bakmak zorundaydı.-BLAİRON