Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************
Şaşırtıcı bir şekilde,Hogwarts çok sakindi. Bunu sınav aynının bitmesine bağlıyordu Ronald,herkes stresini atmaya çalışıyordu. Profesörlerde çocukların halini anlayıp,dinlenmeleri için onlara zaman ve mekan veriyorlardı. Neticede onlarda çocuk olmuştu.Profesör Mcgnogall bile yaramaz çocuklara pek kızmıyordu,profesör Snape ise,sadece profesör Snape'di işte. Sadece keskin dilini pek göstermiyordu. Ron halinden gayet memnundu. Hermione bu sınav ayı canını çıkarmamıştı,üstüne birde tam not alarak sınıfını başarıyla geçmişti!
"Bir ara hatırlatta sana bu büyüyü yapanları bulup bir büyü de kendime yaptırayım." dedi Harry,yarım bir sırıtma eşliğinde. Ron ise arkasını dönüp geri geri yürürken "Malfoylar sana ne kadar iyi bakarlar şüpheli!" diyerek kahkaha attı. Lucius'un Harry'i kucağında taşıdığını hayal edebiliyor musunuz?!
"Seni küçük kızıl sıçan!" derken Ron'u kovalamaya başlamıştı Harry,bunu yapmayı bile özlemişlerdi. "Yakalarsan,beş Galeon alırsın süpürge kafa!" Diye bağırıp bahçeye koştu. Oradan da geçip,Karagöl'ün yanına gidecekti. Son hız koşarken onları görenler hafif tebbesüm ediyordu,bu ikisinin enerjisi insana iyi geliyordu.
Blaise ise odasının camından izliyordu. Kızıl saçlının nefes nefese olmasına rağmen kahkahalarla gülmesini,arada durup yüzüne yapışan saçları geri itmesine kadar dikkatle izliyordu,her bir hareketi içinde yeni bir duyguya sebep oluyordu.
"Sapık mısın Blaise?" Blaise duyduğu sesle irkilerek geriye atıldı "Aklımı aldın Pansy!" Pansy gülüp "Alırım tabi." dedi,ellerini arkasında birleştirmiş,camdan ikilinin yanına giden cadıyı izliyordu. "Derdin ne Blaise?" Blaise kaşlarını çattı "Ne derdi Pansy?"
"Neden hala çocuğun peşindesin? Artık resmi olarak onsekizine döndü,bakıcıya gerek yok." Blaise duyduklarıyla afalladı,gerçekten,neden hala dikkatini ve gözlerini ondan çekemiyordu hala?
Pansy ellerini kendisinden uzun çocuğun omuzlarına koydu "Bak Blaise,sen bu çocuğa bağlanmışsın. Aşıksın." Blaise itiraz etmek için dudaklarını aralayacakken Pansy "Lafımı bölme." diyerek devam etti "Eğer,acele etmezsen,kızıl afetini başkası etki altına alır." diyerek çenesiyle camı gösterdi,aşağıda bir grup Hufflepuf,Slytherin ve Ravenclaw erkekleri vardı. Saklama bile gerek duymadan arkadaşlarından bir kaç metre ileride yürüyen kızıla bakıyolardı.
"Hadi Aslan parçası,göster onlara!" Diyerek destekleyici bir şekilde omzuna vurdu Pansy "Yaparsın sen!" Blaise göz devirdi "Çocukla düne kadar kanlı bıçaklıydım Pans. Çıkarıp avada çaksa yeridir." Pansy göz devirdi "Mione ve bende öyleydik,şimdi bak birde! Draco da gizlice Harry'i götürüyor,bilmiyorum sanıyor sarı gelincik!"
Blaise gülmeden edemedi,Pansy ve Hermione flört gibi bir şey olmuşlardı,Draco ile Harry ise malum. "Hadi aslanım,yaparsın sen! Yaparsın,kızıl afet senindir!" Blaise gülmeden edemedi "Bensiz grup sarılması mı yapıyorsunuz?!" diyerek nereden çıktığı belli olmayan Draco ikisini de kolları arasına aldı. İşte şimdi üçlü tamamlanmıştı.
*******************************
Bölüm sonu.
Ne düşünüyorsunuz bakalım?
Yavaş yavaş kaos geliyor,daha sonra zaten final.
Pansy anlık sjnsısowwks
Adios.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oops!
FanfictionBlaise Zabini Ronald Weasley'in çocukluğuna bakmak zorundaydı.-BLAİRON