Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************Önündeki kapıya gerginlikle bakıp dudaklarını ısırdı Ron,birazdan gideceklerdi. Tam olarak ne zaman çocuğa dönüşecekti bilmiyordu,ama muhtemelen büyülü kalkanı geçer geçmez yine küçülürdü. "Weasley?" Kafasını çevirip sonunda üstünü değiştirip gelen Blaise'e baktı "Merlin'e şükür Blaise! Neden bu kadar uzun sürdü?!"
Blaise ellerini ceplerine koydu "Bir kaç parça kıyafet giydim işte Weasley,ne bu tantana?" Ron meden Ron'dan tekrar Weasley'e döndüğünü merak ediyordu,ama sesini çıkarmadı. "Hadi yürü." Önden Blaise geçti,Nymeria onları izliyordu. Ron ise kalkanı geçer geçmez minik bir çocuğa dönüşmüştü tekrar.
"Blaese?" Blaise duyduğu masum sesle içinde bir şeylerin aktığını hissetmişti,bu sesi çok özlemişti. "Nereye gidiyoruz?" Blaise derin bir nefes aldı "Anneni ziyaret edeceğiz." Ron bir anlığına gülümsese de,yüzü çabuk solmuştu.
Kendisine uzatılan eli tuttuğu zaman ise Weasley kovuğuna gelmişlerdi. Savaştan sonra zar zor onarfıkları kovukta yaşamaya devam ediyorlardı. Blaise baştan aşağıya süzdüğü evle iç çekti,pencereden gördüğü kadarıyla içerisi tıklım tıklım doluydu.
Başka çare yoktu. Yaklaşıp kapıyı çaldı,kapıyı kısa boylu,kıvırcık tipli kızıl saçları olan bir kadın açmıştı "Buyurun?" Blaise kaşlarını çatsa da boğazını temizledi "Ben Blaise Zabini,oğlunuza bakıcılık yapıyorum." diyerek arkasında kalan çocuğu öne çekti. Molly gördüğü manzara karşısında kocaman olan gözleri ile diz çöktü.
"Ron?" Ron annesine bakıp Blaise'e biraz daha sindi,ona kızmasını bekliyordu. "Oğlum,gel annen sarılsın sana." diyerek Blaise'den alarak sıkıca sarıldı Ron'a,çocukluğunda yapmamıştı çünkü.
Ron küçük ellerini sırtına yerleştirip bekledi,annesinin ona böyle sarıldığını hissetmemişti. "İçeri gelin lütfen." Kafasını sallayarak içeriye girdi Blaise. İçerisi beklediğinden büyüktü ve tahmin ettiği gibi de doluydu. Yedi Weasley kardeşi de buradaydı Ron ile beraber. Hatta savaş sırasında evlenen Fleur ve Bill bile buradaydı.
"Aman Tanrım,dedikleri gibi minicik!" diyerek kardeşine yaklaştı Fred,boyuna gelerek eğildi. Gözlerindeki o masum bakış yıllarca değişse bile,şuanda gözlerinde parlıyordu.
"Şuna bak George!" George uzaylı görmüş gibi kardeşine baktı,bu olaylar yaşanırken onlar çoktan mezun olmuşlardı,daha doğrusu Umbridge onları attıktan sonra Hogwarts'a dönmeyerek şaka dükanını işletmeye devam etmişlerdi,savaşta en güvenli sığınak olarak kullanılmıştı.
"Ron?" Ron babasının sesiyle gözleri parlayarak oraya döndü,babasının yanına koşarken Arthur oğlunu kucağına alarak yanağını öptü "Nasılsın bakalım evlat?" "Çok iyiyim baba." Arthur gülümseyerek Blaise'e döndü "Oğluma baktığın için teşekkürler delikanlı." Unutulan Blaise hatırlanmanın verdiği tuhaf hisle gülümsedi nezaketen "Rica ederim."
"George,Fred Ginny. Kardeşinizi alın. Bu delikanlı ile konuşacaklarımız var." Ginny Ron'u alırken Blaise Molly ve Arthur geçip oturmuşlardı. "Sen Ron'u iyi bilirsin delikanlı." diyerek söze başladı Arthur
"Bir adam geldi,Viktor Krum. Tanımıyor olamazsın." "Tanıyorum." Arthur devam etti "Kendini bize Ron'un sevgilisi olarak tanıttı. Kapıdan gönderdik,ama hala meraklıyız. Bize Ron'un nerede olduğunu sordu,daha sonra bir daha gelmedi." diyerek açıkladı Molly.
Blaise bu durumda Ron'a verdiği sözü tutması gerektiğini fark etti,ama ne diyecekti? Onlara Viktor'u yalanlamalıydı,ama bahane olarak ne kullanacaktı?
"Delikanlı Ron'un sevgilisi-" "Sevgilisi benim!" Diyerek aklına ilk gelen şeyi söyledi. Molly ve Arthur donakalırken "Ne?!" diye bir ses yükselmişti,Ginny'dendi. "Evet,sevgilisi benim. Daha yeniyiz." diyerek durumu toparlamaya çalıştı,Ron onu öldürecekti,öldürmese bile kesin işkence edecekti!
*****************************
Bölüm sonu.
Farkındayım,saçma bir yerde kestim,ama bence oldu gibi🤷♀️
Blaise Zabini.
Ronald Weasley.
Ronald Weasley ve Blaise Zabini.
Adios
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oops!
FanfictionBlaise Zabini Ronald Weasley'in çocukluğuna bakmak zorundaydı.-BLAİRON