Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************Gözlerini beyaz bir tavana açmıştı Ron. Kendini biraz halsiz hissediyordu,ayrıca,başı da ağrıyordu. Dün ne olmuştu? En son boğulduğunu hatırlıyordu,gerisi yoktu. "Oh,uyanmışsın tatlım. Kendini nasıl hissediyorsun bakalım?" Madam Pomfrey'in sevecen sesi kulaklarını doldururken gözlerini ovaladı "Başım ağrıyor." Madam Pomfrey getirdiği sıvıyı kaba boşaltıp dudaklarına yaklaştırdı.
Bir yudum aldı,o kadar da kötü değildi. Annesinin hasta olunca sarımsaklı süt vermesinden daha iyiydi en azından. "Daha iyi misin?" Bir süre bekledikten sonra kafasını salladı,acısı geçmişti gerçekten. "Birazdan taburcu olacaksın canım,endişelenme."
Madam Pomfrey etrafı toplarken revir kapısı açılarak içeriye Hermione,Harry,Luna,Ginny ve Neville girmişti. Hepsinin yüzünde bir gülümseme vardı. "Kendini nasıl hissediyorsun Ron?" Ron onları gözden geçirdi "Gayet iyi de,siz niye geldiniz?" Açıkçası,Blaise'i bekliyordu.
"Seninle biraz vakit geçirmek için." Ron kaşlarını çattı "Bir yere mi gidiyorsunuz?" Hermione dudaklarını bir birine bastırdı "Hayır,sen gideceksin." "İyi de,ben bir yere gitmiyorum."
"Hayır Weasley,gidiyorsun." Herkes kafalarını çevirip sesin geldiği yöne,revirin girişine baktı,Blaise okul formasından başka bir kıyafet giymiş,her zamanki ifadesiyle onlara bakıyordu.
"Hogwarts'ı terk edeceğiz." Ron endişeli bakışlarıyla ona baktı,bir şeylerin yanlış olduğunu sezebiliyordu. "Hazırlan lütfen,çıkmamız gerekiyor." Ron üstündeki örtüyü atıp oturur pozisyona geldi,kızlar sarılıp öperken,erkekler sadece sarılmıştı. Blaise göz devirdi.
Yaklaşık bir yarım saat sonra Dumbledore ile karanlık oamanın girişindelerdi,gerekli izni alıp,okulu terk edeceklerdi. "İşte bay Zabini." kendisine uzatılan kağıdı alıp cebine sıkıştırdı "Görüşmek üzere profesör." "Görüşürüz evlat."
Görünmez yaratıkların çektiği arabaya oturup,hareket ettiler. Ron arkaya,Profesör Dumbledore'a baktı,bir de okula. Artık başka bir yere gidiyordu,ama Blaise yanındaydı. Korkmasına gerek yoktu.
Sıkıcı bir tren yolculuğundan sonra,işte varmışlardı. Zabini malikanesi. Büyük,kasvetli yapısıyla karşılarında duruyordu. "Hadi Ron." Ev cinleri onları karşılayıp valizlerini içeriye alırken,etrafa baktı Blaise. Hiç değişmemişti. Değişmesini de beklemiyordu zaten.
"Blaise?" holde yankılanan kadın sesi ile kafasını kaldırdı Blaise,annesi bütün zarafetiyle ona bakıyordu "Anne?" kadın merdivenlerden inip oğluna sarıldı,boyundan dolayı biraz zorlanmıştı,ama olsun.
Uzun boylu olsa da,oğlu daha uzundu. Nymeria Zabini,dillere destan güzelliği olan,güçlü ve safkan bir cadı. Asaleti,soğukkanlılığı ve güzelliği ile tanınırdı,birde çocuklarına olan düşkünlüğü ile.
"Anne,mektubumda bahsettiğim çocuk,Ron Weasley." Nymeria çocuğa baktı,şaşkın ve büyülenmiş gibi kendisine bakıyordu. "Merhaba ufaklık." "Merhaba efendim." Nymeria gülümseyip "Neden onu odana çıkarmıyorsun Blaise?" diye sordu. Blaise kafasını sallayıp merdivenlere yöneldi Ron ile.
Merdivenlerden çıkıp,uzun koridorda yürüdükten sonra odaya varmışlardı. Oda gümüş ve siyahla döşenmişti,yeşili de unutmamak gerek.
Arkasını döndüğü anda Ron bir tuhaf hissettmeye başlamıştı,etrafı bir bulut kaplamış,Ron büyümüştü. Blaise büyüttüğü gözleriyle ona baktı "Merlin aşkına,yine büyüdün!" Ron göz devirdi "Görebiliyorum." Blaise kendi dolabına gidip birkaç parça kıyafet çıkararak ona attı "Bunları giy,kız kardeşlerim seni görmesin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oops!
FanfictionBlaise Zabini Ronald Weasley'in çocukluğuna bakmak zorundaydı.-BLAİRON