Sevdiği çocuğun düşüncesizliğinden, birinin sohbet grubuna attığı saniyelik hatadan sonra şimdi kaosa dönen o fotoğraf, bir kızın hayatını kabusa çevirmeye yetecekti..
Çeşitli zorbalıklara daha fazla dayanamadı Asu... Tek kurtuluşu okulunu değiştir...
(Her bölüme görsel ve okurken dinleyeceğiniz bir müzik ekliyorum gözüküyor mu acaba?)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uğultular ve kulağındaki çınlamayla öylece hareketsiz duruyordu Çako. Gözleri dolmuştu ve yanağından bir yaş süzüldü. Çetin'e baktı. Çetin gülüyordu. Ömer ve Kuzey ağır çekimde ona gelmekteydi. Etraftaki her şey yavaşladı. Kanı, damarlarında yakarak dolaşıyordu. Öfke vücudunu ele geçirmeye başladığında ne Ömer yetişebildi onu durdurmaya ne de Kuzey. Çako etrafına göz gezdirdi. Masadaki şişelerden birini aldı ve Çetin'e doğru koşmaya başladı. Şişeyi kafasına geçirince her şey yavaşlığını kaybetti. Çığlıklar kulağındaki çınlamayı bastırmıştı. Çetin aldığı darbeyle yere yığılırken her taraf cam kırıklarıyla dolmuştu. Çako yerde yatan çocuğun üstüne çullanıp deli gibi yumruklamaya başlamıştı. Ömer ve Kuzey onu kaldırmaya çalıştıkça Çako daha da hırslanıyordu.
''Bırak ! Yeter !! '' hiçir bağırtıyı duymuyordu. Feyyaz ve tanımadığı iki çocuk daha gelip Çako'yu Çetin'in üstünden zar zor kaldırıp odalardan birine götürdüler. Ömer evi boşaltmakla meşguldü. Sude ve Merve olayın şokundalardı. Dilara hemen ambulansı aradı.
''Polis'i sakın karıştırma ! '' dedi Ömer. Dilara ağlayarak kafa salladı. Kendisininde başı yanabilirdi. Çetin'in yüzü kan içindeydi ve bir şeyler sayıklıyordu. Ece bir yastık getirip Çetin'in başının atına koydu ve kafasını yan çevirdiler. Ambulans gelirse iş polise kadar gidecekti. Ömer hemen Çako'nun telefonundan Giray'ı aradı.
''Abi verdiğim adrese gelmen lazım çok büyük şeyler oldu Çako deliye döndü abi Çetin çok kötü acil gelmeniz lazım..''
Giray gecenin o saatinde büyük bir stresle önce Kartal'ı daha sonra abisi Arslan'ı uyandırdı. Kapı tıklatılınca Arslan ve Müjgan ayaklandı. Eşikte Giray'ı görünce Arslan bir sorun olduğunu anladı.
''Çako'ya bir şey mi oldu ? '' dedi Arslan.
''Abi yolda anlatırım...''
Arslan üstünü hızla değiştirirken Müjgan Giray'ı sıkıştırıyor fakat ağzından laf alamıyordu. Apar topar arabalara binip uzaklaştıklarında Müjgan sadece endişeyle arkalarından bakmakla yetindi. Ama onunda gözüne uyku girmiyordu. İşin içinde Çako varsa, geçen günkü olay gibi Çetin'e bir şey yapmış olabilirdi. Salonu boydan boya yürüdü yerinde duramıyordu. Oda kendine bir içki doldurdu. Sürekli Arslan'ı arayıp duruyor ama yanıt alamıyordu.
Araba hızla giderken Giray olayı anlatmaya başlamıştı.
'' Ömer aradı, büyük bir olay kopmuş... Çako.. Çako Çetin'e bir şey yapmış olabilir..''
'' Ne demek bu ?! Ne yapmış lan...'' dedi Kartal
''Gidince göreceğiz..'' dedi Giray. Arslan sessizliğe bürünmüştü her zamanki gibi. Araba durunca hepsi hızla inip koşmaya başladı. Kapıyı Ece açtı apar topar içeri girdiklerinde Kartal elini başına götürdü.