-

701 42 9
                                    

Asuman, gece başını yastığa koyduğunda, kalbinin deli gibi çarpmasına sebep olan kişiyi düşünüyordu. Uyuması 1 saati buldu. Kendini düşünmekten alamıyordu. Onu öptüğü için bazı açılardan pişman hissediyordu.

"Bunca olayı yaşamama rağmen onun gözünde arsız bir kızım..." diye düşündü. Yaptıklarından dolayı, kendini onun gözünde hangi konumda olduğunu düşündükçe, morali dahada bozuldu.

Çako, sabah sırıtarak uyandı.

"Artık eminim, kızıl kafa cazibeme dayanamıyor" dedi aynada kendine. Takım elbisesini giyip, korumalarla beraber kahvaltı için mutfağa giriş yaptı.

" Asu iyi mi ?" dedi Anna, masaya bir kaç marmelat koyarken. Bunu bilerek Çako'ya sormuştu. Tepki ölçmek istiyordu.

"İyi... Yani iyidir.. Bana niye soruyorsun ?" dedi

"Hep onunlasın, haberin vardır diye.."

Çako umursamadan hızla kahvaltısını edip, yukarıya çıktı. Kapıda dikilirken heyecanlanıyor, bir an önce kızın odadan çıkmasını bekliyordu. Beklediği an geldiğinde, nefesi kesilir gibi oldu.

"Günaydın." deyip aşağı kata inecek olan Asu'yu bileğiden tutarak durdurmuştu Çako.

"Dün için özür dilerim, gerçekten.." dedi ciddiyetle.

"Benim özür dilemem lazım. Kusura bakma hataydı." dedi Asu fakat sonra dilini ısırmak istedi. Heyecandan düşünmeden konuşmaya başlamıştı adeta.

HATA MI DEDİM BEN ?! beyninin içinde yankılanan bu cümleyle yüzünü buruşturdu. Bileğindeki el gevşemişti. Çako dişlerini sıktı.

"Yani.." diye tam söze başlayacaktı ki , Tekin odasından çıkıp, düzeltme fırsatı vermemişti Asu'ya.

" Günaydın, Asu , bugün üniformalarını almaya gidiyorsun"

"Alacağım Tekin , ne ısrarcı çıktın.." dedi. Tekin onun koluna girip merdivenlere yönlendirmişti bile.

"Önümüzdeki hafta okulun başlıyor, farkındasın dimi ?"

"Farkındayım.." diye iç geçirdi Asu. Korkuyordu bu başlangıçtan.

"Yalnızlık çekmemen için, Koçerlerin oğluyla konuşabilirim.."

"Sakın Tekin, başıma bela aramıyorum.." dedi son basamağı inerken. Çako arkalarındaydı. Tekin sesini kısarak Asu'nun kulağına eğildi.

"1 ay sonra, duruşma var.."

"Ne ? Ne duruşması.."

"Okuldan şikayetçi olmuştuk... Ve tabi Gökhan denen o.."

"Günaydın.." dedi kalın tıknaz bir ses. Korhan odasından çıkmıştı.

"Bastonumu bulamıyorum... Evlat , sen bi bak odalara" dedi Çako'ya bakarak. Çako başını onaylar biçimde eğdi ve uzaklaştı.

"Bu çocuk çok iyi, çalışkan.." diyerek ağır adımlarla masaya doğru yürümeye başladı. Asuman gülümsedi.

Çako, Korhan bey'in odasında, baş ucundaki bastonu alıp, getirdi. Asuman'la göz göze gelip ona etkili bir öldürücü bakış attı. Aklı hala, Asuman'ın dünkü öpücüğü hata olarak görmesindeydi..

Asu zar zor yutkunup gözlerini kaçırdı.

"Yarın mezarlığa gidelim diyorum" dedi Korhan.

"Olur.." dedi Asuman. Ne zaman mezarlık konusu geçse, ne zaman babasını hatırlasa gözleri buğulanırdı.

ÇAKOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin