ÇAKO

⦾

- Kartal -

''Hadi ya çıkar eğleniriz, uzun zamandır benimle çıkmıyorsun'' ded Giray Kartal'a bakarak.

'' Çako kızla olmaktan sana pek vakit ayıramıyor galiba '' dedi Kartal gülerek.

'' Orası öyle de, uzun zaman oldu seninle takılmayalı..''

''Giraycığım, seninle ne zaman takılsak başımıza bir şey geliyor, bizim eğlence anlayışımız farklı.. O kulüpler falan beni hiç açmıyor..''

''Sen yaşlanmışsın.. Git gide Arslan'a benziyorsun..''

''Saçmalama.. Öyle birine benzemek isteyeceğim son şey..''

''Neyse ne.. Bu akşam 9'da çıkıyoruz itiraz istemiyorum..'' diyerek odasına çıkmıştı Giray. Kartal iç çekerek başını iki yana olumsuz anlamda salladı.

———

Çetin, yaz kulüplerinden ve beachlerinden ayrılmıyordu. Bazen eve sabaha karşı geliyor bazense gelmiyordu.

Müjgan, komşularıyla çay kahve sohbetleri yapıyor bazen onlarla plaja iniyordu. Keyfi gayet yerindeydi belkide Arslan ve Çako'yu görmediği için kendini daha huzurlu hissediyordu.

Çetin yine kendine takılacak bir kız bulmuştu. Para onda oluncada artık beachtekilerde tanıyordu. Küçük bir arkadaş grubu vardı ve İstanbul'a dönmeyi şimdilik hiç düşünmüyordu, çünkü burada onu bakışlarıyla yargılayacak birileri yoktu.

———

Akşam 9'da Giray kornayı çalmaya başlamıştı bile.

''Patlama be lanet olası..'' diyerek kapıdan çıkmıştı Kartal.

Arabaya atladıklarında yine Giray'ın daimi olduğu, Green Star'a gitmişlerdi. Giray'ın locası yine ayrılmıştı.

''Lütfen emrivaki ve başına buyruk bir davranış istemiyorum Giray. Olay çıkmasın..'' dedi Kartal.

''Sen keyfine bak... Biraz eğlenicez o kadar..''

''Senin bu eğlenmelerin bi sınırı yok baştan uyarıyorum..''

Giray çoktan kız kesmeye başlamıştı bile.

İçkiler, ikramlıklar gelmeye başlamıştı. Giray bahşişlerini bırakmaya devam ederken garsona bir şeyler fısıldıyordu.

Locanın alt kısmında dans eden iki sarışın kızla kesişmesine devam etti. İşaret ettiğinde iki kızda locaya çıkmıştı. Loca merdivenlerindeki korumalar Giray'la göz göze gelince kızlara izin verdi.

Kızlar masalara yerleşince tanışma faslıda başlamıştı. Onlara da içkiler gelmişti.

''Çok hızlı içmiyor musun ? '' dedi Kartal Giray'a bakarak.

''Beni düşünme... Hadi şerefee..''  Kızlarda bu seramoniye katılmıştı. Giray esprili, kızların dilinden anlayan bir tip olsada Kartal daha içine kapanık ve ağır başlıydı.

''Sizi tanıyoruz zaten gazetelerden.. Koçerler değil  misiniz ? ''

''Koçerlerin yakışıklı veliahtlarıyız..'' diye düzeltti Giray..''

'' Veliaht, Çağatay Koçer diye geçiyor ama..'' diye söze atladı diğer kız..

''Ne farkeder.. Hepimiz aynı ailedeniz..'' deyip kahkaha attı Giray. Kartal elinden geldiğince sohbete katılmaya çalışsada onu pek sarmıyordu. Sıkılıyor ve masadaki atıştırmalıklardan yiyip içkisini yudumluyordu.

İlerleyen saatlerde Giray iki kızla samimi bir şekilde dans etmeye başlamıştı bile. Kartal, telefonuna bakınıyordu.

''Hadi kalk..'' diye kızlardan birinin başına dikilmesiyle ilgisini telefondan ayırabilmişti.