(Yazdığım en zor bölümdü...)
Fotoğraf olayından sonra, Çako umduğunu bulamamıştı. Yine kendini okula vermeye başlamış, her akşam odasına çekildiğinde daha çok içiyor olmuştu. Buna babasıda bazen dahil oluyor, oğluyla dertleşiyordu. Şimdi fotoğraflar, alt katta, eziyet gördükleri odanın yan tarafındaki kitap dolu odaya taşınmıştı. O fotoğraflara takılı kalarak günlerini sürdüremiyordu..
Bunun etkisinden çıkmak 1 ayını almıştı. Hafta içi okula gittiği yetmiyormuş gibi haftasonları babasıyla şirkete gidiyor, çalışıyordu. Böylelikle günün nasıl geçtiğini anlamıyor, akşam yorgunluktan daha kolay uyuyordu. Bu onun çözüm yoluydu...
Ömerle ders olmadığı boş günlerini ayarlayıp görüşüyor bazen Çako onlarda kalıp, sabah okulun yolunu tutuyordu.
Bazen evden uzaklaşmak, Ömer'le takılmak iyi geliyordu. Kuzey, babasının parasıyla, İtalya'da dil eğitimine başlamıştı. Onların İstanbul'a geldiği zamanlar, Ömer, Merve, Sude, Kuzey ve Çako daha sık vakit geçiriyorlar, bazen bunlara Çetin'de dahil oluyordu. İşte o zamanlar, Çako eskiyi hatırlıyor, yanında Asu'nun silüetini hayal ediyordu. Bu silüet sonra toz olup, uçup gidiyordu adeta. Eskiden her şey daha güzeldi, o varken, arkadaşlarıyla toplu buluşmalarda ve eğlencelerde, kahkahaları kulaklarında yankılanıyordu. Gülümsemesi gözünün önüne geliyor, onun elini tuttuğu her anın kıymetini şimdi daha çok biliyordu. Geri takılı kalmak ve bundan kurtulamamak ona çok acı veriyordu. Bu takıntıdan kurtulması, ona daha ağır bedeller ödetmişti.
Arkadaşlarıyla kayak tatilinden döndükten bir hafta sonra, Çako, Ömer, ve Kuzey Çako'ların kış bahçesinde rakı masası kurmuşlardı. Plak dönüyor, sohbet koyulaşıyordu.
Giray bahçeden içeri girdiğinde, onların masasına davet edilmişti. Alin'in yanından geliyordu ve ilişkileri daha da düzene giriyor gibiydi. Giray bazı anlarda bunaldığını hissetsede, Alin'in güzelliğine ve çekiciliğine çoktan bağlanmıştı..
O gece Çağatay, yine herkesi aynı dertlerle boğmak istemediği için hiç konuşmamıştı.
Daha çok şakalaşıyorlar, Kuzey ve Giray'la uğraşıyorlardı.
"Siz ikiniz bir olup hep üzerime oynuyorsunuz, şerefsizlik yapmayın !" Demişti Kuzey, Ömer ve Çako'yu kastediyordu. İkisi daha çok kahkahalara boğulmuştu.
"Bugün bizde kalıyorsunuz he, bu kadar içmeye sizi gönderemem..."
"Amaan ev şurası ne olacak sanki.." dedi Ömer sırıtarak.
"İtiraz istemiyorum, hep ben sizde kalıyorum." Dedi Çako yanında oturan Arkadaşının omzuna yaslanarak.
"Eee beyler evlilik ne zaman ?" Dedi Çako. Aralarında tek bekar kaldığı için bunu sormak kolaydı.
"Yuh.." dedi Giray.
"Valla ben Merve' nin okulunun bitmesini bekliyorum, sonra basıcam nikahı..." dedi Ömer.
"Beyimiz hızlı.." dedi Kuzey.
"Beklemenin ne anlamı var, doğru kişi olduğuna inanıyorsan evlen gitsin, hayat kısa"
"Valla evlilik çok uzak, hiç bana bakmayın.." dedi Giray iki elini kaldırmış dur işareti yapıyordu adeta.
"Senin düzenli ilişkinin olması bile bi mucize amcacım.." dedi Çako sırıtarak.
"Valla arkadaşlar, ben doğru kişi olduğuna inanıyorum ama bizim ilişki biraz yok orda yok burda göçebe hayatı gibi.. ama yerleşik hayata geçersek düşünürüm tabi..."
O an telefon çalmıştı. Ömer, Merve arıyor diye ayaklandı. Telefonun ucundaki kız, hıçkırıklarla ağlıyordu.
"Ne oldu ?" Dedi Panikle.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAKO
Ficțiune adolescențiSevdiği çocuğun düşüncesizliğinden, birinin sohbet grubuna attığı saniyelik hatadan sonra şimdi kaosa dönen o fotoğraf, bir kızın hayatını kabusa çevirmeye yetecekti.. Çeşitli zorbalıklara daha fazla dayanamadı Asu... Tek kurtuluşu okulunu değiştir...