𝄑

107 5 0
                                    

(+18 bölüm +++ bu şekilde başlayıp yine aynı işaretle bitiyor. Okumak istemeyenler 2. Artıları görene kadar atlayabilir. )

Nihayet sabah olduğunda, Asu kendini hazır hissediyordu. Gece boyunca düşünüp içindeki öfkesini de büyütmüştü. Sarı saçlı kızın yüzü, gözünün önünden gitmiyordu. Kafasında yarattığı onca senaryoya karşı nasıl bir yol izleyeceğini, bu öfkesinin onun ne raddeye getireceğini bile kestiremiyordu. Cesur'un arabasına atlayıp okulun yolunu tuttu.

Çako bahçede bir o yana bir bu yana dolanıyordu. Sude ve Kuzey'i el ele bahçeye girerken görünce yanlarına yürüdü.

"Nerde kaldı? Bugün gelmeyecek mi ?"

"Gelir merak etme sen.." dedi Sude.

Alin siyah bir arabadan indi. Gülümseyerek yanlarına geldi. Olacaklardan habersizdi ve Sude'de Çako gibi Asuman'ı sabırsızlıkla bekliyordu.

"Günaydıın" dedi inci gibi dişleriyle sırıtarak.

Çako ya sabır dermiş gibi Sude'ye bakıyor, Sude ise onun bakışlarına sakince gülümsüyordu

"Günaydın, günaydın.." dedi Sude.

Herkes sınıflara girmeye başladığında, Asu hala görünürlerde yoktu.

"Gelmeyecek.." diye fısıldadı Çako.

"Sabret.."

Alin, bu grubun peşine takılmış merdivenlerden çıkıyordu.

"Bugün Ömer gelmeyecek.." dedi Kuzey.

"Hayırdır?" Dedi Çako.

"Hastaymış..."

Sınıfa girdiklerinde Alin  bunu fırsat bilmişti.

"Ömer gelmiyorsa bugünlük ben geçeyim onun yerine.." dedi. Çako ne diyeceğini bilemez halde Kuzey'e bakıyordu. Kuzey Sude'yi öpüp sınıfa girdi. Tam o sırada, Asu, uzun salık kızıl saçlarıyla girmişti sınıfa. Çako onu görünce,

"Asu, sana anlatmam gereken şeyler..."

Asu, çocuğun boynuna sarılıp dudaklarına yapıştı. Onu herkesin önünde, özellikle Alin'in önünde ihtiraslı bir şekilde öpüyordu. Çağatay'ın kalbi deli gibi atıyordu. Kızın beline sıkıca sarılıp, öpücüklerine karşılık verdi. Asuman  herhangi bir öğretmen gelmeden bu işi kısa kessede, sınıftakiler onlara bakıyordu. Kuzey sırıtıyor, Alin'in şaşırmış yüzünü görünce daha da keyifleniyordu.

"Günaydın sevgilim.." dedi Asu, bu sabah diğer sabahlardan farklı olarak daha enerjikti. Çako öpücüğün sarhoşluğu ile zar zor 'Günaydın' diyebilmişti.

Alin'in çantasını bir hamleyle Çako'nun yan sırasından aldı Asuman ve onu yere fırlattı.

"Sen napıyorsun !" Alin ayaklanmıştı.

"Burası benim yerim." Dedi ellerini sıraya koyup dikleşerek.

"Senin yerin orası!" Diyerek Kuzey'in sırasını göstermişti Alin. Şoktaydı.

"Bugün ben burada oturacağım.." güçlü durmaya çalışsada elleri buz kesmişti.

Asuman, kendine yakıştırmadığı bir hareket yapıp kızı itti.

"Hey hey hey.." Çako araya girdi.

"Manyak mısın kızım sen ?" Alin dokunsalar ağlayacak bir biçimdeydi ama bunu yansıtmamaya çalışıyordu. Hazırlıksız yakalanmıştı.

Asuman baş parmağını havaya kaldırdı.

"Sınırlarını bileceksin, yoksa ben sana seve seve öğretirim." Çako onu belinden tutup çekmeye çalışsada Asuman devam etti.

ÇAKOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin