🔱

534 29 25
                                    

Bu haftasonu gerçekleşecek maç için herkes çok heyecanlıydı. Whiskey Tigers ve ponpon kızlar  son sürat antrenmanlara çalışıyorken, Çako omuzluğunu takmış bir biçimde sadece bu antrenmanları izlemekle yetiniyordu. O gün antrenman çıkışı, Çetin Çako'nun yanına geldi.

"Hala Asu'dan cevap gelmedi.." dedi . Ömer ve Kuzey'i bekliyorlardı.

"Daha iki gün oldu Çetin." dedi Çako.

"Umarım olumlu dönüş yapar.." dedi. O esnada diğer çocuklarda gelmişti. Çako, bu muhabbetten kurtulduğuna şükretti..

Ertesi gün, derste, Çako yanındaki kıza dikkat kesildi. 2 gündür tek kelime etmemişlerdi birbirlerine karşı. Çako, yediği tokatı hazmedemezken, Asu ise Çako'nun şerefsizliğine katlanamıyordu. Öyle ki, hiç öpüşmemiş olmayı dilemişti. Tenefüste, bir dahaki dersin kitaplarını almak için, dolabına gitti Asu. Kitaplarını yerleştirirken, köşede sıkışmış bir papatya dalı gördü. Kitaplarının oraya düşen bir de not.

"Cevabını sabırsızlıkla bekliyorum." yazıyordu.

"Hassiktir.." dedi Asu. Çetin aklından tamamen çıkmıştı. Açık açık net bir şekilde istemiyordu onu fakat söylemek biraz daha can sıkıcıydı. Gönlündeki de aklındaki de bir başkasıydı. Buna ister istemez lanet etti. Dolabın kapağını kapatacağı sırada , Dilara ve Çako'yu olduğu yere yürürken gördü. Dolabı kapatmaktan vaz geçip, dolap kapağının ardında biraz daha oyalanmaya karar verdiğinde, yaklaşmakta olan sesi daha iyi duyuyordu. Asuman'ın iki yan dolabı da açık olduğu için, Çako Asu'yu iki dolap kapağı arkasından fark edemedi.

"Sonunda seni yakalayabildik, hep bir işin var " dedi Dilara.

"Ne konuşmak istiyorsun ?" dedi Çako.

"Sana kaç kere fark ettirmeye çalıştım fakat görmezden gelmeye inat etmiş gibisin.." dedi Dilara. Asu, konuşmayı daha iyi duyabilmek için adeta nefesini tutmuştu.

"Neden bahsettiğini anlamadım ?" dedi Çako tek kaşını kaldırarak.

"O kabinde, seni öpen bendim. O öpücüğü de unutabileceğini sanmıyorum." dedi Dilara kendine güvenen ses tonuyla.

"Orada dur bakalım güzelim, ben kabinde kimseyle öpüşmedim."

"Ne demek öpüşmedim ? 9 numaralı kabin senin değil miydi ?"

"Benimdi, fakat ben Feyyaz'ı soktum o kabine.." dedi. Asu'nun yüzüne o an kocaman bir gülümseme oturmuştu bile. Dolabını sertçe kapatınca, Çako, öylece Asu'ya bakakalmıştı.

Dediklerini bir şekilde çevirmeyi düşündü fakat Dilara öfkeyle onu itip çoktan yürümeye başlamıştı bile. Asu ise ona gülümseyerek sınıfa girdi. Çako elini başına götürdü. Çetin, Asu'nun cevabını bekliyordu ve kendisi, Asu'yu bu cevapta etkileyecek herhangi bir şeyden kaçınıyordu. Sınıfa girip yanına oturdu.

"Ne duydun ?" dedi Asu'ya dik dik bakarken.

"Her şeyi."

"Utanmadan beni mi dinliyorsun ?"

"Neden utanacakmışım ?" dedi Asu. Keyfine diyecek yoktu.

"Her şeyi berbat etme."

"Ne demek bu ?" Çako dişlerini sıkıyordu.

"Ben- onunla çıkmayı planlıyorum."

"Dilaradan mı bahsediyorsun ?"

"Evet, onu öpememiş olmam, ondan hoşlanmadığım anlamına gelmez. " Çako, Çetin için hayatındaki en berbat şeyi yapıyordu. Her cümlesinde içine bir kor parçası düşüyor, canını yakıyordu.

ÇAKOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin