Aziz elini belimden çekip beni bir tur kendi etrafımda döndürünce Funda hoca artık ne yapmamız gerektiğini söylemiyordu ve biz bedenlerimizin uyumuyla, müziğin ritmine kapılıp,bir tutku olan tangoyu yapıyorduk.
🍷
Denizvrl: asıl sen söyle Aziz Alpe...
"Bilmiyorum onu görmek bana iyi gelmedi." Dedim halsizce.
"Onu görünce ne hissettin?" Dedi Kardelen çekinerek.
"Berbat hissettim." Dedim sigaramı söndürerek.
Şuan gece yarısıydı ve Ben, Yaren, Esma ve Kardelen dertleşiyorduk. Onlara olanları anlatmıştım. Her zamanki gibi bana destek oluyorlardı.
"Bu adam neyin kafasında ya? sen gel kızın hayatını mahvet, sonra git kimliğini değiştir. 2 yıl sonra tekrar kızın karşısına çık." Dedi Yaren sinirle.
"Ben her şeyi içime gömdüm kızlar. Çok zor oldu ama ona karşı içimde kin var nefret var." Dedim.
"Yanılıyorsun Deniz içinde hâlâ duygular var ama nefretin ağır basıyor ve sen sevgini içine gömüyorsun." Diyen Esma ile yutkundum.
"Her neyse, biraz uyuyacağım." Dedim ayaklanarak.
Odama doğru adımladığımda başımı ovuşturuyordum.
Johanna Delia Braun...
İsmini değiştirmişti. Mehmet Ali Demirci'yi öldürdükten sonra yurt dışına gittiğini biliyordum. Ama kendine yepyeni bir hayat kurduğunu, Almanya'nın en başarılı iş adamları arasında yer almasını... Bunların hiçbirini bilmiyordum.
O adamı öldürmüştü ama aynı zamanda beni de öldürmüştü.
O adamın dediklerine inanarak ruhumu yaralamıştı. Bunca zaman kimseye zayıf tarafımı göstermeyen ben ilk defa bir adama güvenmiş, ona kendimi anlatmıştım. Ama o adam beni öyle bir yaralamıştı ki kalbimdeki acı da, ruhumdaki yara da geçmezdi.
Yorgunlukla kendimi yatağıma bıraktım. Gözlerim kapanmak için direnirken telefonuma mesaj geldi. Ekranı açtığımda yabancı bir hat olduğunu gördüm.
057*****: Sen öldüğünde, ben de öldüm.
057*****: şimdi yaşıyorum, ruhundaki kırgınlıklarını tamir etmek için.
