~Ahsen'den~
Kaan amca ve Büşra ablayla beraber bir masaya oturmuştuk. İkisinin arasında bir soğukluk var gibiydi. Büşra abla benim ricam üzere yanımıza oturmuştu zaten. Kaan amca da herzamankinden daha sessizdi.
Bense kafamın içindeki sorulara bir cevap bekliyordum. Fazla beklemeden konuya girdim.
- Kaan amca biliyorum anlatmak istemeyeceksin.. Ama ben öğrenmek istiyorum. Babam bize asker olduğundan esir düştüğünden ve gazi olduğundan bahsetti ama fazla detaya girmedi. Bugün de uyurken kabus görüyordu. Kan ter içinde kalmıştı. Sayıklıyordu sürekli. 'nerdesin kızım.' falan dedi. Yani.. Babamın bu denli etkilenmesine sebep olan ne? Sen bilirsin eminim.
Nefes bile almadan cümlelerimi sıralarken Kaan amca yine tepkisizdi. Söylemeyeceğini tahmin etmiştim zaten.
- Ahsen bak kızım, baban çok hassas bir insan özellikle de siz söz konusu olunca. Esir düştüğü zaman da tam annenin sana hamile olduğu zamana denk geldi. Baban annenin yanında olamadı haliyle.. Daha birçok şey. Baban anlatmadıysa ben gerisini anlatamam. Eğer anlatmıyorsa vardır bir bildiği, sende fazla kurcalama.
Kaan amca sözlerini bitirip kalkarken Büşra abla da elimi tutmuş destek olmaya çalışıyordu. Hâlâ bilmediğim çok daha fazla şey vardı eminim. Bir şekilde babamdan öğrenmeliydim. Olmadı annemden öğrenmeliydim. Bir şekilde kesinlikle öğrenmem lazımdı.
Cam kırılma sesiyle irkilerek sesin geldiği yere baktım. Ömer sağ elini sallayarak bir yandan üflüyor, bir yandan da kırdığı çay bardaklarına bakıyordu. Ve biraz öfkeli gibiydi. Yine neye kızmıştı acaba? Yerimden kalkıp yanına doğru ilerledim. Asel abla görüş açıma girerken ben de yakınına ulaşmıştım. Asel abla "Oğlum iyi misin? Uff elin yanmış. Dur krem getireyim hemen." deyip tekrar içeri geçerken biraz uzakta durdum.
- Ayy, tüh! Bardaklar tuzla buz oldu yerlerde hep kirlendi!
Ömer'i gıcık etmek için söylemiştim bunu. Şuanda elinin acısından duramıyordu eminim. Her ne kadar içim sızlasa da ona belli etmemeliydim.
- Sağol!
- Ömer sen iyi misin? Sabahtan beri ne bu sinir? Sen böyle sinirli biri değilsin normalde?
Büşra abla haklıydı. O sadece bana karşı biraz gıcıktı onun dışında da sadece Atlas'la karşı karşıya geldiğinde öfkeli oluyordu.
Ömer tam anlatacakken Asel abla elinde kremle yanımıza gelmişti. Ömer'in eline kremi sürerken istemsiz bir gülme gelmişti bana. Neyse ki kendimi tutmayı başarmıştım.
- Ah oğlum ya nasıl becerdin..
- Bir şey yok annem merak etme geçti gitti bile.
Asel abla tekrar içeri giderken Ömer sakinlikle Büşra ablaya bakarak anlatmaya başladı.
- Şu Atlas canımı sıktı ya. Herif benimle yaşıtmış. O Kiraz denilen gıcıkta öyle. İki sene önce lisede okuyordu bunlar sence de tuhaf değil mi Büşra?
- Gerçekten de garip Ömer. Bu yaşta lisede ne işleri vardı bunların?
İçimi bir korku sarmıştı şimdi. Sonuçta ikisi de benim etrafımda dolanıyordu. Özellikle de Kiraz beni ailemden soğutmak için neler yapmıştı. Ciddi anlamda aşırı tuhaftı..
- N-neden böyle bir şey yapmışlar ki?
- ah bir bilsem.. Sen bunlardan uzak dur Ahsen. Başına iş açma..
Öyle şefkatle konuşmuştu ki.. Yine kendimi sorgularken bulmuştum. Ben ondan hoşlanıyor muydum yoksa seviyor muydum? Peki o ne düşünüyordu? Konuyu kapatmak adına oturduğumuz masaya geri döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh-u Revan (Tamamlandı)
Teen FictionBu kitap mefhum isimli kitabımın ikincisidir!!! Mefhumu okumadan bunu anlamanız zor olabilir ☺️ Ruh-u Revan; Ruhun zuhuru, ruhun akışı, ruhun ferahlığı anlamlarına gelir... Tanıtım, İnsan nedir? Bunu sorgulayarak başladım ben. Sahi insan nedir ge...