Bölüm:46 🌷

63 11 12
                                    

~Ahsen'den~

Ömer'le arabamıza binip eve doğru yola koyulduk.

Ezanın okunmasıyla annem anında bana bakmıştı. Belli ki tanımıştı Ali'nin sesini. Ali sadece bana söylemişti müezzinlik sınavına girdiğini ve kazandığını. Ömer'in de haberi yoktu. Annemle babama da şimdi sürpriz olmuştu.

- Kızım Ali'nin sesi mi bu?

Diye sormuştu annem hemen.

Annemin yüzündeki sevinç ve heyecanı keşke Ali de görebilseydi. Ali başarmıştı, Ezanı birde kardeşimin okuyuşuyla dinlemek çok güzel bir histi.

- Ali niye hiç bahsetmedi bize?

Ömer'in sorusu ile uykudan kapanmak üzere olan gözlerimi araladım. Ona baktığımda yola odaklanmıştı.

- Sürpriz yapmak istemiş. Babam ne tepki verdi?

- Ali'yi sordu bana bilmiyorum dedim. En son Camii girişinde karşılaştık dedim. Sonra ezan okunmaya başlayınca aynı anda birbirimize baktık. Ezan bittiğinde Ali yanımıza geldi. Babam Ali'ye ezanı sen mi okudun diye sordu işte. Ama Ali'yi görmen lazım, heyecandan elleri titriyor. Evet, ben okudum deyince babamla bir sarıldılar birbirlerine, görmen lazım neredeyse ağlayacaktım duygulandım.

- Kıyamam yaa, güzel okudu ama şimdi, ilk defa okumasına rağmen sesi de titremedi.

- Valla, helal olsun.

Selam vererek eve girdiğimizde, elimi yıkayıp direkt kendimi yatağa attım. Çok uykum vardı.

- Ohooo uyuyan güzel, hani Kuran okuyacaktık seninle?

Başımı gömdüğüm yastıktan gözlerimi hafif aralayarak Ömer'e baktım.

- Yarın okusak olmaz mı?

Ömer halime kahkahalarla gülmeye başladı. Ben onun gibi alışkın değildim napayım?

- Peki.. Ben de yalnız okurum artık.

Trip atar gibi mi konuştu o? Aff Allah'ım.. Kalk Ahsen kalk, sana uyku yok. Kendimi zorla yataktan kaldırıp mescid odamıza geçtik beraber.

- Ya benim ne kadar güzel bir karım var böyle?

Ömer beni kolunun altına alıp sarılırken başımı göğsüne yaslayıp gözlerini kapattım. Şuan ayakta bile uyuyabilirdim.

Sanırım Ömer uyuyacağımı anlamıştı ki beni kendinden uzaklaştırıp, boy hizama gelene kadar eğildi. Çocuk aynı boya geleyim derken iki büklüm olmuştu.

- Uyumak yok asker! Hadi Kuran okuyacağız.

Gülmemeye çalışarak elimle asker selamı verdim.

- Emredersiniz komutanım!

Bir anda ikimizinde yüzündeki zoraki ciddiyet son buldu ve gülmeye başladık. Ama benim hâlâ uykum vardıı..

- Sen hâlâ uyuyor musun?

Ömer'in yüzündeki muzip gülüşü gördüğümde gözlerimi sonuna kadar açtım.

- Hayır hayır uyandım bak gerçekten!

- Yok yok uyanmadın sen..

Ne kadar kaçmaya çalışsam da Ömer beni bir hamlede yanına çekip gıdıklamaya başlamıştı. İki elimle onu engellemeye çalışsam da başarılı olamıyordum. En sonunda bir yandan gülerken bir yandan dayanamayıp "Ömer öleyim mi istiyorsun?" diye bağırdım. Ömer anında beni bırakmıştı.

- Uyandın mı?

- Vallahi uyandım billahi uyandım!

Ömer keyifle kahkaha atarken ben nefes almaya çalışıyordum.

Ruh-u Revan (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin