Müziğin sesine uyanmıştı.Saate baktığında neredeyse akşam olacağını farketmişti. "Sikeyim,kış uykusuna yatmışım!" Aşağı inmeden önce yüzünü yıkamıştı.Üzerindeki siyah tişörtü beyaz gömlekle değiştirdi.Barı yeniden açılmış ve hemen dolmuştu.Çiftlerin müzik eşliğinde dansını izleyip boş bulduğu masaya oturmuştu.Yeni uyandığı için sadece su içecekti.
"Uyuyan güzel uyanmış bakıyorum." Barbaros elindeki kadehi masaya bırakıp karşısına oturmuştu.Çocuğun dağılmış saçlarını,uykuya doyan gözlerini izleyip sırıtmıştı. "Kişinin sevmediği bok burnunun dibine-"
"Ağzını bozma bozarım seni." Barbarostan uyarıyı alıncı yüzünü çevirmişti.Sigarasını yakıp etrafı izlemeye devam ediyordu.Adam bakışlarını üzerinden çekmemiş onu izliyordu.Bazen Semihin bu kadar çocuklaşması hoşuna gitmiyor değildi. "Komik biliyor musun?"
"Komik olan ne?" Çocuğun dikkatini üzerine çekmişti. "Bedenimdeki izlere bakıyorsun,ancak yakışıklı yüzüme bakmıyorsun.Bu kadar mı korkuyorsun aşık olmaktan?" Barbarosun yüzündeki sırıtışı görünce dayanamamış kahkaha atmıştı. "Senin yapamadığını yapıyorum diye şaşırmışsın tabii.Barbaros,sana aşık olmam sol elini kullanman gibi imkansız.Anlata bildim mi?"
Adamın sol elini sürekli cebine koymasının nedenini biliyordu.Bileğe kadar yanmış elini görmeye tahammül edemiyordu.Semih yüzünde donup kalan bakışları umursamadan masadan kalkmıştı.Aniden garson ona çarpmış ve soğuk viskiyi üzerine boşaltmıştı. "Ç-çok özür dilerim!Yanlışlıkla oldu-"
"Sorun değil işine bak." Beyaz gömleğinin önü tamamen ıslanmıştı.Bedenine yapışan gömleği kırmızı göğüs uçlarını gözler önüne sermişti.Çocuğun çekiştirdiği gömleğe bakıp yutkunmuştu Barbaros.Onun bu halinden etkilenen yalnız o değildi.Arka masadaki kadınlar çocuğun baklavalarını beğenmişti.
"Ne yapıyorsun?" Barbaros ceketini çıkartıp üzerine atmıştı. "Odana çık." Adamın dişlerini sıkarak konuşması Semihi germişti. "Çek şunu üzerimden." Onun gibi dişlerini sıkarak konuşmuştu. "İçin gözüküyor lan!Odana çık hemen!" Semih önce sırıtıp sonra Barbarosun yakasını kavramıştı.Öfkeli gözlere şimdi daha yakındı.
"Bana emir verme!" Ceketi adamın göğsüne atıp odaya çıkmıştı.Değiştirecek başka gömleği olmadığı için üzerindekini çıkarmamıştı. "Sen iyilikten anlamıyorsun!Senin anladığın dilden konuşmam gerekiyor öyle mi?" Barbaros kapıyı kapatıp Semihe bakmıştı. "Aklını kaçırmışsın belli!"
Barbaros siyah gömleğinin önünü açıp Semihin üzerine doğru yürüyordu.Arkasında yatak olduğu için geri adım atamamıştı.Kapıya doğru ilerlediğinde karnındaki el onu yatağa atmıştı. "Anladığın dil bu."
"Olduğun yerde kal!" Gömleğin önünü tamamen açılmıştı.Barbaros üzerine eğilince kolunu göğsüne koymuştu. "Barbaros." Çocuğun gözlerine az öncekinden daha yakındı. "Çıkar gömleğini."
"Seni gebertirim.Gerçekten yaparım.Şimdi üzerimden çekilirsen bunlar hiç yaşanmamış gibi davranırım." Sol eli istemsizce havaya kalkıp çocuğun saçlarına dokunmuştu.Saçlarının yumuşaklığı adama gözlerini kapattırmıştı.Saçlarına dokunan adam yüzünden kaşları havalanmıştı.Barbarosun sol elini kullanması onu daha da şaşırtıyordu.
"Aklından ne geçiyorsa unut.Seni değil yatağıma,kapıma köle bile almam.Şunu çıkar ve benimkini giy." Barbaros üzerinden kalkınca tuttuğu nefesini bırakmıştı.Adam siyah gömleğini çıkartıp yatağın kenarına fırlatmıştı.
Bir sıcak bastı burayı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kasırga
RomanceKafasına dayanan silahlar özgüveninden hiçbir şey kaybettirmemişti ona. "Sen benim kim olduğumu bilmiyorsun dimi?" Adam tek adımıyla aradaki mesafeyi kapatmıştı.Semihin gözleri adamın bileğe kadar yanmış sol eline kaymıştı. "Yüzüme bak!" Bakışların...