İyi okumalar...
Yorumlar azaldığı için sınır koyacağım. 50 yorum ve 100 oy olunca yeni bölümü yazmaya başlayacağım.
Yorum ve oylarınız gerçekten beni motive ediyor ve emin olun ki cevap veremesem de yazdığınız yorumların çoğunu okuyorum.
*****
Yeni Başlangıç
Baran Hancıoğlu,
Baba olmak? Bunu ilk duyduğunuz da ne düşünürsünüz? Baba ya da anne olacağınızı öğrendiğiniz ilk gün ya da ilk an ne düşürdünüz? Ben bunun hayalini o kadar çok kurmuştum ki, Sinem hayatımdayken. Ondan olacak bir bebek, ikimizden bir parça, biraz ona biraz bana benzeyen bizimle birlikte büyüyecek bir bebek.
Sinem ile birlikte öğrenseydim ilk tepkim sanırım olduğum yere çöküp ağlamak olurdu. Şimdi neden tepki veremiyordum? Neden burukluk vardı içimde? Bilmediğim, görmediğim, geç öğrendiğim bebeğimi kaybedecek miydim? Bırakıp gidecek miydi beni? Kızgın mıydı bana? Onu bilmediğim için darılmış mıdır? Bebeğim beni bilmeden mi gidecekti? Ne onu ne de Sinemi kaybetmek istiyordum, ikisi de yanımda olsun istiyordum.
Kapı hala açılmamıştı ve yanımda bana endişe ile bakan abimle kız kardeşime bakamıyordum. Aden ağlıyordu ve ben ona destek olamıyordum. O ağlıyordu ama ona bakacak gücüm yoktu. Abim de mi böyle mi olmuştu? Yengem karnında bebeği ile öldüğünde böyle mi olmuştu? Bir anda irkildim, yanımdan gelen "ikisi de iyi olacak," abimin sözlerine inanmak istedim.
Onları kaybedersen sen abin gibi güçlü olamazsın Baran.. iç sesimin bana hatırlattığı şey ile ağzımdan çıkan ilk kelime, "bebeğim," olmuştu. Kendimi kapatmış gibi sadece onu sayıklıyordum. "Bebeğim," benim bebeğim haberim olmayan, tehlikeler içinde annesi ile mücadele eden küçük bebeğim ve sevdiğim kadın.
Abim hemen yanıma gelmişti, iyi ki benim abimdi. O olmazsa ne iyi bir abi ne de sevdiği kadına doğru bir eş olurdum. Benim rol modelim, yüklerini hafifletmek istediğim ama bize yüklerini vermeden yaşayan abim. Bizim için çabalayandı. "Amca oluyorum," gözlerindeki mutluluğu, parlaklığı görmemek imkansızdı.
"Baba oluyorum," acaba onun kadar mutlu ve içten demiş miydim? Beni kendine çekip sarıldı. Bir yandan ağlıyor bir yandan gülüyorduk. "Ama bende hala oluyorum," ağlamaklı gelen sesi ile Adeni kucağıma aldım. Çekiniyordu benden, ona kızgın değildim ki. Kimseye kızgın değildim.
Boynuma sarılarak hıçkırıklarla ağlamaya başladı, üzerindeki yükleri almak isterken her defasında başka yükler geliyordu. Bir gün yorulmasından ve bunalmasından korkuyordum. O benim ilk göz ağrımdı. Aden tüm renkleri ile hayatıma girmişti.
Ne kadar teselli etsemde ağlaması dinmedi. Abim yalandan kıskançlık yaparak onu kendine çekti ve kucağına kedi gibi yayıldı. Şu an karşımda güzel bir kadından çok sevgiye muhtaç küçük bir çocuk vardı. Ona kıyamazdım, kızamazdım.
Ben dedim içimden babam gibi olmayacağım, bir çocuğun yürek sızısı değil, ömrü boyunca iyi ki diyeceği kişi olacağım.
Kapı açılmış ve doktor bir sorun olmadığını söylediğinde rahat bir nefes vermiştim. Adenin peşinden içeriye girince Sinemin orada öylece yatmasını kalbim kaldıramamıştı. Derince yutkundum ve önlerinde durdum.
Sinemin elini hafifçe sıkıp okşadım. Yüzü solmuştu, beyaz teni daha beyaz olmuş gibiydi. Bakışlarım düz karnına gidince gözümden akan yaşı engelemedim. Yavaşça karnına dokunup okşamaya başladım. Acaba ne diye seslenmeliydim? Sinem ona isim takmış mıydı? Peki ya cinsiyeti neydi? Tek isteğim sağlıklı olmasıydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/354711456-288-k390786.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin Uykusu / Gerçek Aile Serisi 2
ChickLitKitaplar birbiri ile bağlantılı değildir. Bir ailenin birleşme hikayesi. "Bir anlamı var mı?" Oraya bakarak konuşmam ile ne sorduğumu anlamıştı. "Evet, bana göre en özgür hayvan kelebekler. Bir gün ömrü var ve doya doya geçiriyorlar. Bana yaşamanın...