Medya: Aden Güleryüz
Yeni hikaye yeni başlangıçlar. Aile hikayesi yazmayı çok sevdim. Bu hikaye diğerine göre çok fazla soft olmayacak.
Kaosu ve olayı çok olan bir kurgu olacak.
Satır arası yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum.
İyi okumalar.
*******
Sevgi
Herkes kendi hikayesinin kahramanıydı. Kimi mutluydu bu yolda kimi mutsuz. Kimi sevgi doluydu kimi nefret. Herkesin payına iyi ya da kötü bir şeyler hep düşünüyordu. Benim payıma da düşen sevgisizlik ve yalnızlık olmuştu.
Bu hayata yalnız gelinirdi ve hayatın boyunca da yalnızlık ile mücade ederdin. Ben mücadele etmeyi bugün bitirmiştim. Hayatımın bir yalan üzerine kurulduğunu öğrenmiştim. Yaşadıklarımın aslında boşuna olduğunu öğrenmiştim. Ben bugün yalnız doğdun yalnız öleceksin cümlesini yaşamıştım. Hayatımda bana ne yaparsa yapsın sevdiğim tek kişiyi kaybetmiştim.
Şimdi karşımdaki manzaraya bakıyordum. Şehirden yavaş yavaş uzaklaşmış, feribotun düzenli oluşturduğu dalgalara bakarken aklımda sadece bir isim vardı. Hayatımı değiştiren ve beni yeni bilinmezliklere atan tek isim...
1 hafta önce,
Dün gece heyecandan sabaha kadar uyumamıştım. Bugün üniversite tercih sonuçları açıklanacaktı ve ben bu köyden, bu evden kurtulmak için başka şehirleri tercih etmiştim. Puanım aslında çok iyiydi ama istediğim sadece bir okul vardı.
Yatakta oturur hale geldim ve karşımdaki aynadan görünen yansımama baktım. Turuncu saçlarım dağılmıştı, beyaz tenim bu aralar daha solgundu. Mavi gözlerim geceleri uyuyamadığım için kızarıktı. Kısacası iyi değildim. Evim gibi hissetmediğim bu yerde iyi değildim.
Saat çok erkendi ama kalkıp anneme yardım etmek zorundaydım. Odadan istemeyerek de olsa çıktım. Mutfağa girdiğimde annemin elindeki süt kaplarını gördüm. Bana bir şey demeden çıkmıştı. Annem ahıra süt için gidince bende çayı demlemeye başladım.
Sakince kahvaltıyı hazırlamış ve Vedat bey ile oğlu Yağızı bekliyorduk. Vedat annemin ikinci eşiydi. Yağızda onun serseri ve sorumsuz oğluydu. Annem benim gerçek babamın öldüğünü söylemişti. Ben iki yaşındayken Vedat ile tanışmış ve onunla evlenmişti. İkisinin de ikinci evliliğiydi. Yağız benden 5 yaş büyüktü. Annesi o küçükken hastalanıp, ölmüş.
İkisiyle de aram hiç iyi değildi. Yağız ile küçükken anlaşırdık ama büyüdükçe arkadaş çevresi yüzünden değişmeye başlamıştı. Şimdi ise tam bir serseri ve boş gezenin boş kalfasıydı. Elinde bir mesleği olmadan orada burada zaman harcıyordu.
Bunları düşünürken bir yandan işimi yapıyordum. Kahvaltı hazırlamam bittiğinde annem içeriye girdi. Benimle aynı renk saçları tülbetin ucundan hafiçe çıkmıştı. Yeşil gözlerinin içinde yorgunluk vardı. Ses etmedi ve masaya oturdu. Ona öyle bakarken sıkıntılı soluk verdim. Vedat ile Yağız da gelince, bende yerime oturdum ve sessizce yemeğimi yedim. "Sonuçlar bugün mü açıklanıyor?" Vedatın bana sorduğu soruya şaşırmıştım.
"Evet, birazdan Ezgilere gideceğim oradan birlikte bakacağız." Annem bana düşünceli bakıyordu. Telaş vardı gözlerinde. Son zamanlarda annem bir tuhaftı. Ona tercihlerimin hepsi İstanbul dediğimde kaskatı kesilmişti. Benim gitmeme bir şey diyemezdi bunu biliyordu. Aklında kim bilir neler vardı? Onunla hiç bir zaman düzgün bir anne-kız ilişkimiz olmamıştı. Şimdi de sormasını beklemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin Uykusu / Gerçek Aile Serisi 2
Ficción GeneralKitaplar birbiri ile bağlantılı değildir. Bir ailenin birleşme hikayesi. "Bir anlamı var mı?" Oraya bakarak konuşmam ile ne sorduğumu anlamıştı. "Evet, bana göre en özgür hayvan kelebekler. Bir gün ömrü var ve doya doya geçiriyorlar. Bana yaşamanın...