24. Başka Bir Evrende

4.7K 300 66
                                    

İyi okumalar.

Bu kitap çocukluğunu yaşayamamış çocukların kitabıdır.

Yorumlar azaldığı için sınır koyacağım. 50 yorum ve 100 oy olunca yeni bölümü yazmaya başlayacağım.

Yorum ve oylarınız gerçekten beni motive ediyor ve emin olun ki cevap veremesem de yazdığınız yorumların çoğunu okuyorum.r

****

Başka Bir Evrende

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Başka Bir Evrende

Düşüncelerimiz kendi kendine mi ölürdü yoksa intihar mı ederlerdi? Bir zaman bunu düşündüğümü, anlamaya çalıştığımı hatırlıyordum. Bunu düşünmem çok saçmaydı biliyordum ama düşünmüştüm.

Düşüncelerim yanlızlığın urganına dolanıp intihar etmişti, işte o zamandan beri içimde farklı bir Aden büyümeye başlamıştı.

Annesiz bir Aden. Kaç yaşında mıydım? Sadece dokuz, Ege gideli bir sene, annem benden tamamen vazgeçeli ise, o intihardan sonra olmuştu.

Küçük yaşımda yaptığım aptallığa şimdi pişmandım ama bilmiyordum. Ben o gün öleceğimi bilmiyordum. O ilaçları içerken, belki hasta olurumda annem bana bakar diye içmiştim ama annem beni tamamen bırakmıştı. Beyaz hastahane odasında uyuduğumu düşünüp kulağıma, "keşke ölseydin de kurtulsaydım," demişti. Ben o günden sonra ona inat yaşamıştım. Annem bunu kaldıramamıştı.

Şimdi elimde bir mektup ve annem ölmüştü hem de intihar etmişti ama ben hiçbir zaman ona keşke ölseydin dememiştim.

Kalbim acıyordu, bu kadar bencil birinin kurbanı olduğum için kalbim acıyordu.

Annem öldüğünde hissetmediğim sızıyı şimdi hissediyordum. Kalbim parçalara ayrılmıştı. Elimde mektupla olduğum yere çöküp hıçkırarak ağlamaya başladım.

"Anne, neden anne?" Kimse hesap soracaktım. Kimden cevap bekleyecektim. "Anne, senden nefret ediyorum anne," elime geçen her şeyi dağıtmaya başladım. Çığlıklarım duvarları deliyordu. İçimdeki yangın o kadar fazlaydı ki her yeri ateşe veresim vardı.

"Bebeğim sakin ol," arkamdan sarılan Egeyi bile duymuyordum. Delirmiş gibiydim, saçlarımı yoluyor, yüzüme tokat atıyordum. Ege sakinleştirmek için kollarımı tutuyordu ama etki etmiyordu.

"Sakin ol bebeğim," Egeden bir anda kurtuldum, elime aldığım vazoyu duvara fırlattım. Kırılma sesi bile içimi soğutmadı. "O tarafa gitme ayağına batacak," umursamadım dediğini ve kırılan tarafa yürümeye başladım. Ayağıma cam parçaları batıyordu ama acısını hissetmiyordum.

Kelebeğin Uykusu / Gerçek Aile Serisi 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin