Ceren'in yatağının üzerinde bulduğu not, onu kavrayan uzun parmakları arasında öylesine kusursuz duruyordu ki, belki de bu en güzel vedasıydı onun.
Ceren ikinci kez terk ediyordu onu ve ikisi de kendisi yüzündendi. Büyük bir suçlulukla artık bir daha geri dönmeyeceğini ve onu her zaman seveceğini yazan notu yerine bıraktı.
Neden en başından beri ona umut vermişti ki? Neden ona acı çektirmişti?
Bir daha açmamak üzere kapattığı kapıdan Ilgaz'ın odasına geldi.
Hala her şeyden habersiz uyuyan kızın kolundaki sargının yeniden kan olduğunu görünce kaşları istemsizce çatıldı.
Neden bir türlü iyileşmiyordu?
Parmak uçları kızın yüzünde gezinmeye başladı, yüzünü örten saçlarını kulağının arkasına alırken Ilgaz'ın nefes kesici olduğunu düşündü.
Ilgaz huzursuzca yerinden kıpırdağında aceleyle elini çekti, onu uyandırmak istediği en son şeydi.
Ancak çok geçti çünkü Ilgaz gözlerini çoktan aralamıştı. Kolunun acısıyla ağzından küçük bir inleme çıktığında Bora'nın da gözleri sargısına kaydı. Bir an önce değiştirmesi gerektiğini düşündü.
Ilgaz Bora'yı fark ettiğinde "Bir şey mi oldu?" diye sordu sesini zar zor çıkararak. Boğazı yapış yapış olmuştu.
"Sargı bezini değiştirsek iyi olacak."
Üzerine geçirilen ve Bora'ya ait olduğunu bildiği tişörtün bile altına geçen kan izlerine baktı.
"Neden bu kadar kanıyor bu?"
Yatakta doğrulduğunda her ne kadar koluna yüklenmemeye çalışsa da yine yüzü acıdan buruşmuştu.
"Düştüğümü hatırlamamam normal mi?"
"Eh belki."
"Sen iyi misin?"
Çocuk başını salladığında Ilgaz pek tatmin olmamıştı. Tek eliyle Bora'nın yüzünü kavradığında çocuğun istemsizce kapanan gözleri karşısında Ilgaz'ın göz bebekleri dahi titremişti.
"İyi değilsen neden ağlıyordun?"
Açtığı gözlerini Ilgaz'dan kaçırdığında Ilgaz Bora'nın elmacık kemiklerini okşamaya başladı, bu her ne kadar koluna acı verse de çocuğun yanaklarına dökülen kirpiklerini seyretmek cennetten izlediği bir canlı yayınmış gibi hissettiriyordu.
"Ceren evi terk etmiş."
Yüzünü okşayan el yerini boşluğa bıraktığında Bora gözlerini açtı ve Ilgaz'ın kırgınlıkla kendisine baktığını gördü.
"Ah, demek bundan üzgünsün."
"Hayır sadece.. ikinci kez aynı kişi tarafından terk ediliyorum ve bu biraz garibime gitti."
Ilgaz yaralı olmayan koluna ağırlığını vererek yatakta doğrulduğunda acıyla yüzünü buruşturdu.
Ben seni hiç terk etmedim ama bir kere bile bana ona baktığın gibi bakmadın.
"İyi misin?"
Kız bakışlarını Bora'dan pencereye yönlendirdiğinde pencereye vuran yağmur damlalarını yeni fark edebilmişti. Birazdan hızını arttıracak yağmuru izlemeye koyuldu.
Yanaklarını kavrayan büyük eller tarafından çocuğa yönlendirildiğinde Bora neler olduğunu çözmeye çalışıyordu.
"İyi değilsin ve bu beni sinir ediyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EPİLEPSİ
FantasíaEpilepsi hastası olduğu için defalarca kendini öldürmek istemişti. Artık krizin belirtileri olan gül kokusunu, gözünün önünden geçen renkleri, şiddetli sarsıntıları istemiyordu. Evrenin en önemli kadınıydı, Gece'ydi. Ve onu tamamlayan bir Gölge ve g...