Pişt, okuyucuların en kaçıkları, keyifli okumalar!
Ceren çaydanlığın başında çayın demlenmesini bekliyordu, biraz dalgındı, gözleri çaydanlığın kulpuna takılmıştı.
"Abla, iyi misin?"
Burak kollarını ablasının omuzlarına doladı ve yanağına bir öpücük kondurdu, Ceren bunun üzerine güldü ve çocuğun saçlarını karıştırdı.
"İyiyim deli çocuk, yorgunum sadece."
Burak her ne kadar buna inanmasa da ablasının üstüne gitmedi ama sormadan da edemedi:
"Meltem'i mi özlüyorsun?"
Aile dostlarının kızıydı Meltem, Epilepsi'yle herkesten önce tanışmıştı ama en zor o uyum sağlayabilmişti. Daha küçüktü çünkü o hastalık için..
Ama sonra şans ondan yana olmuş, üstün yeteneği sayesinde Konsey tarafından çağrılmıştı.
Ceren arkadaşını çok özlüyordu ama kafasını asıl karıştıran konu başkaydı.
Çayın kaynadığını görünce çaydanlığı ocaktan aldı ama yanlışlıkla çayın bir kısmı Burak'ın eline dökmüştü, Ceren duman rengi çaydanlığı telaşla tezgaha koydu ve Burak'ın elini ellerinin arasına aldı.
Burak Ceren'i gülerek izliyordu, bu kız çok şapşikella (şaka şaka ehu) şaşkındı.
Ceren Burak'ın yanan eline üflüyor aynı zamanda da onu çeşmenin altına götürüyordu.
"Abla." dedi gülerek. "Ben hissetmiyorum."
Ceren başını Burak'a çevirirken "Kriz geçeli 2 gün oluyor." dedi kardeşi.
Ceren yine de elini çeşmenin altına soktu, iz kalmasını istemiyordu.
"Yanık kremi yok mu?"
Ilgaz mutfağa elinde yanık kremiyle koşarak girdi. Bazen güçlerini çok seviyordu.
"Ben o zaman çayı içeri götüreyim."
Ceren Ilgaz'ın büyük bir dikkatle kardeşinin eliyle ilgilendiğini görünce onları yalnız bırakmanın daha iyi olacağını düşündü mutfaktan elinde çaydanlıkla çıktı, Azra ise yaptığı kurabiyeleri salondaki masaya koyuyordu.
Ilgaz Burak'ı sandalyeye oturttuktan sonra yanık kremini çocuğun eline sıktı ve yavaşça sürmeye başladı.
"Ay, acıyor mu?"
Burak dudağını hafifçe bükmüş, kaşları üzüntüyle çatılmış, sanki eli yanan oymuş gibi yüzünü buruşturan kıza baktı.
"Ilgaz, benim de güçlerim var."
"Aa doğru, sen ölümsüz gibi bir şeydin, acıyı hissetmiyordun."
Ama kremi elinin üstüne sürmeye devam etti, hala acımaması için büyük bir özen gösteriyordu.
Burak kızın özenle elinin üstüne eğilip krem sürüşüne hayranlıkla baktı, sanki eli kopacakmış gibi davranıyordu, bu düşüncesi üzerine güldü.
Ilgaz yanında getirdiği sargı bezini dikkatle Burak'ın eline dolarken içeriden Azra'nın sesi duyuldu: "Çay içmek isteyen gelsin!"
**
Burak'ın önerdiği filmi izlemek için hepsi salonda toplanmış, ellerinde çay bardakları ve küçük kurabiyelerle televizyona bakıyorlardı.
Film bilim kurgu türüydü, bu yüzden herkesin dikkatini çekmeyi başarmıştı.
İşte, ölüme böyle alışıyorlardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/17888659-288-k28978.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EPİLEPSİ
ФэнтезиEpilepsi hastası olduğu için defalarca kendini öldürmek istemişti. Artık krizin belirtileri olan gül kokusunu, gözünün önünden geçen renkleri, şiddetli sarsıntıları istemiyordu. Evrenin en önemli kadınıydı, Gece'ydi. Ve onu tamamlayan bir Gölge ve g...