11. Bölüm: Boks Kraliçesi 🥊👸🏼

4.7K 182 16
                                    


NP: Like That ~ JP Saxe

                                             🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


                                      🤍

Koskoca son 3 günüm hayatımın en hızlı geçen günleri olmuştu. Nasıl geçtiğini anlamamıştım bile; tek hatırladığım kesintisiz antrenman, koşu ve Sezar'la olan atışmalarımızdı. Sezar demişken... Onun boksta o kadar iyi olduğunu tahmin etmemiştim. Tabii benim kadar olmasa da iyiydi işte, anlarsınız ya.

Saat 20.22'ydi. Şimdi İtalya'nın en büyük boks merkezinde, en büyük mafya lideriyle birlikte sıramın gelmesini bekliyordum. Heyecanlı mıydım? Hayır. Ama korkuyordum. Evet, yanlış duymadınız. Ben boks yapmaktan korkuyordum. Gülünesiydim, değil mi? Ama inanın bana, antrenmanlardaki gibi değildi, şimdi gerçekten boks yapacaktım. Bir canavara dönüşüp birine zarar vermekten o kadar korkuyordum ki tıpkı o gün babama verdiğim gibi.

Aksine, muhtemelen babam beni televizyondan izlediğinde bundan büyük zevk duyacaktı. O hiçbir müsabakayı kaçırmazdı. Başta şaşıracaktı tabi, aslında tüm dünyanın yapacağı gibi... Ekran başındaki herkes birazdan bu gece maça katıldığımı öğrenecekti.

"Hadi gidelim." Sezar'ın yaptığı uzunca motivasyon konuşmasının sonunda söylediği cümle olmuştu.

Artık büyümüştüm, korktuğumu belli edemezdim değil mi? Sahi, bunu belli etmeye hiç hakkım olmuş muydu ki?

Zaman gelmiş, gerekli bütün kontroller yapılmış, odadan çıkıp Sezar, namı diğer antrenörüm ve aynı zamanda menajerimle birlikte arenaya doğru ilerliyordum. Daha doğrusu hoşlandığım adamla.

Biz koridorun tam ortasındayken ışıklar aniden söndü. Koridorun sonunda, müsabakanın yapılacağı arenadan başka hiçbir yerden ışık gelmiyordu. Maç başlamak üzereydi. Sunucunun sesi yankılandı kulaklarımda, "Sayın seyirciler, herkesin bildiği üzere bu gece sizlere bir sürprizimiz vardı! Ve işte zaman geldi çattı..."

Ayaklarımı daha fazla hareket ettiremedim. Bir adım bile atmıyorlardı. İşler ters gider de kendimi kontrol edemezsem... Mahvolurdum. Çok korkuyordum. Geçmişin tekerrür etmesinden.

Elimde bir sıcaklık hissetmemle başımı aşağı eğdim. Sezar'ın sargılı elimi sıkıca kavradığını gördüm. Ona şaşkınlıkla bakarken tek bir hamleyle beni kendine doğru çevirdi, kalbim o anda hızla atmaya başladı. Aklımdaki tüm endişeleri şimdi unutuyordum. Şu ana kadar hiçbir şey beni onun yaptığı gibi heyecanlandırmamıştı. Dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı.

"Düşündüklerinin hiçbiri olmayacak."

Neler düşündüğümü nasıl bilebilirdi ki?

Tehlikeli Aşkım【Tamamlandı】Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin