14. Bölüm: İtiraf 🩷

3.9K 163 43
                                    

🎧NP: Let Me Love You ~DJ Snake, Justin Bieber

Ateşi ateşle söndürebilir miydim? Bir mafyadan başka bir mafyayla kurtulabilir miydim? Yoksa yaptığım şey yangına körükle gitmekten başka bir şey değil miydi?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ateşi ateşle söndürebilir miydim? Bir mafyadan başka bir mafyayla kurtulabilir miydim? Yoksa yaptığım şey yangına körükle gitmekten başka bir şey değil miydi?

Carlo'ya mesaj atmalı mıydım? Emin değildim. Sezar'la tartışmaktan da bıkıp usanmıştım artık. Saçmalıklarına daha fazla katlanmak istemiyordum bu yüzden salondan çıkmak için oturduğum kanepeden ayağa kalktım ve kapıya doğru yürüdüm. Kapıdan dışarı adım atacakken arkamdan bileğimi tutup çıkmama izin vermedi.

Bileğimi öyle sert tutuyordu ki canım yanıyordu. "Sezar bırak, canımı yakıyorsun!" diyerek bileğimi kurtarmaya çalıştım. Kendinde görünmüyordu. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım bileğimi sımsıkı kavramış, bırakmıyordu.

"Sezar kes şunu!"

Beni kendine çekip arkamdan sarıldı. Sarhoştu. Zor da olsa konuşmaya başladı. "Beni bırakmayacaksın, değil mi? Beni... Bırakıp gitmeyeceksin."

Ellerini karnımda birleştirmiş başını omzuma dayamıştı. Ayakta duramayacak kadar içmişti. "Söz ver bana... Söz ver Derin! Söz ver dedim!" aklını kaybetmişçesine bağırıyordu.

Ellerimi omuzlarına koyup birkaç kez hafifçe dokundum, "Sezar, önce bırak beni. Sonra konuşalım."

"Hayır, bırakmam... Hık."

Hıçkırıp duruyordu.

Tane tane tekrar söyledim.

"Sezar, önce kollarını çek, sonra konuşalım. Olur mu?"

Küçük bir oğlan çocuğu gibi hayır manasında başını iki yana sallayıp, "Olmaz. Bırakırsam gideceksin, biliyorum." dedi.

Of, aldın mı başına belayı yine Derin!

Türkçe konuşmaya başladım, "Başlayacağım sarhoşluğuna da sana da yeter da nedir bu çektiğim çile! Küçük çocuk gibi! Sarhoşluğun da hiç çekilmiyor."

Ben Türkçe bir şekilde lanet okurken hala kapının eşiğinde, bana sarılmış mırıldanıyordu. "Sana... Bana istediğin kadar Türkçe küfür etmeni söylemiştim. Umrumda değil. Senin her şeyini seviyorum."

"Kim sana küfür ediyor, abartma Sezar. Sadece lanet okuyorum!"

"Lanet de kabul, sorun değil."

Cümlesinin sonunda söylediği şeyi son anda idrak etmiştim.

"D-du-dur biraz! S-sen ne dedin?"

"Bana istediğin kadar Türkçe kü-"

"Hayır ondan sonraki."

"Se-senin her şeyini seviyorum..."

Tehlikeli Aşkım【Tamamlandı】Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin