19 Bölüm: Öküz Gibiymiş

23 1 0
                                    

Yanından bile geçmek istemediğim adam, şimdi üstümdeydi. Az kalsın geberiyordum, ne kadar yediyse artık. Hiç te göstermiyor boyundan dolayı. Ben de çok kısa değilim ama. Yani ben 1,70'im. O öküz kaç bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum zaten. Bu arada öküz gibiydi. Yüzüne bile bakamadım. Zaten yüzünü yaktım, yüzünün hangi sağ kalmış parçasına bakacaktım? Hemen oradan sıyrılıp onu çevirdim. Hayır ya! Yüzünü yaktığım yetmiyormuş gibi bir de kafasını yarmışım. Kaş yapacağım derken göz çıkarttım. Daha kötü ne olabilir ki?

Şuan uyansa ne gülerim . Ama içimden. Dıştan gülsem deli olduğumu düşünecek. Bu sefer aynaya bakacak ve üzerime düşecek. Kısacası döngüye girmek istemiyorum. Zaten deli olduğumu düşünse nolacak acaba? Çokta umurumda. Bir saniye. Ben bu çocuğu önemsiyor muyum? Hahaha komik şakaymış. O-olamaz değil mi? Şuan aklımı bununla karıştıramam. Bu ölürse ben hapise girerim. O zaman katil, pislik, adi, şerefsiz kişisini kim hapise yollayacak? Olmaz, olamaz. Bu katiyen olmaz. Bu zevki kimseye bırakmam o zevk bana aittir. Bunu yapmazsam içimdeki nefreti nasıl soğutacağım?

O yüzden Buğra'yı kaldırdım ve yatağa yatırdım. Bir de kafasını yardığımı uyandığında Buğra'ya söylemek var. Kim bilir? Uyandığında kaç kere daha ayılıp bayılacak? O zaman uyanmaması dileğiyle.

Onu bu haliyle doktora götüremeyeceğimden bir doktor çağırdım. Allahtan hiç birşey sormadı. zaten adamı öyle bir aceleyle aradım ki geldiğinde neye uğradığına şaşırdı. Geldiğinde" kızım beni bu yüzden mi bu kadar aceleyle aradın? Az daha kalpten gidiyordum." Acaba seni bu aceleyle aramasaydım kaç saatte gelirdin amcacım?

Adam Buğra'nın kafasına pansuman yaptıktan sonra ilaç yazıp gitti. Zaten yatsıya kalacağı hali yoktu yani. Buğra'yı kafası yaralı bir şekilde eczaneye gidemeyeceğimden dolayı eczaneyi aradım ve ilaçları buraya getirmelerini rica ettim. Sağ olsunlar beni kırmayıp ilaçları getirdiler. Bir sen anlayamadın Buğra gitmeyi. Şuan gitseydin hiçbir şey olmamış gibi ne güzel uyuyacaktım. Zaten herşeyin içine ettin be! Hayatımda ilk kez bir davaya çalışmayacaktım. Onun yerine keyif yapacaktım!

Buğra'nın kafasına pansuman yaptıktan sonra uyudum.

DÖRT SAAT SONRA

Buğra yavaş yavaş uyanmaya başladı. Uyandığında direk kafasını tuttu. Başka ne yapacaktı acaba Gece? Ardından nerede olduğunu anlamaya çalıştı.

- Merak etme. Seni bodruma getirmedim.

- Zaten bana kıyıp oraya götüremezdin ki, dedi. Bunu kafasını yaracağım diyeceğim de adamın kafasında yarılmadık yer bırakmadım ki.

- Buğra.

- Noldu? Gene mi özür dileyeceksin? dedi. Şuan duvarı yumruklayacağım. Yılışık, embesil senin cıvımadığın bir an var mı acaba?

- İyi. Sen benimle dalga geç. Kafan ağrıdan kırılsın da gör gününü.

- Tamam tamam be. Sen de hiç şaka anlamıyorsun. benim kafam ortadan ikiye çatlayacakmış gibi niye ağrıyor? Bu arada sana savcı hanım mı diyeceğim yoksa doktor hanım mı? dedi. Daha yeni yapamadığımı şimdi yapacağım. Kafanı ortadan ikiye yaracağım.

- Geç dalganı geç. Kafan ortadan ikiye yarıldığında da yardım et diye çırpınırsın sen.

- Of! Bir dalga geçtirtmedin. Söyler misin artık?

- Hazır mısın peki söyleyeceklerime?

- Ne oldu? Bana ilanı aşk mı edeceksin? Bana aşık olmanı bekliyordum zaten. Ama güzelim niye hayır dedin teklifime.

- LAN BİR SUS ÇENESİNE SIÇTIĞIM!

- NE BAĞIRIYORSUN BE! Zaten kafam ağrıyor.

- O zaman hasta gibi davran edepsiz! Kafan yarıldı, onu söyleyecektim.

- NEE! Kaç saattir niye söylemiyorsun acaba?!

- Sustun mu acaba geveze. Ha bu arada ayıldığına göre artık evine gidersin diye düşünüyorum.

- Ben de karakola gitmeyi düşünüyorum. Nasıl, güzel mi?

- İyi be! Kal ama benim çıkmam lazım. Hadi odadan çık, dedim. Sürükleye sürükleye odadan dışarı çıkardım. Kapıyı da yüzüne kapattım.

Hemen üstüme siyah bir takım geçirip evden çıktım. Çıkmadan önce de Buğra'yı tembihledim evi karıştırmasın diye. Ya da tehtit ettim diyebilirim. Hemen cübbemi giyip mahkemeye girdim. Bütün delilleri mahkemede sundum. Hakim kararını bildirmek üzere tokmağını vurdu.

- KARAR! Sanığın suçlu bulunduğuna, 4 çocuğun kasten öldürme, 2 polisi kasten öldürme, eski karısını ve bir adamı kasten öldürme suçundan 5 kere ağırlaştırılmış müebbet cezasına karar verilmiştir, diyerek mahkeme bitti.

Mahkeme salonundan çıkarken babam yani katil zorluk çıkardı fakat genede götürdüler. İçimdeki vicdan azabı az da olsa hafiflemişti. Doğrusu niye vicdan azabı çektiğimi de bilmiyorum.

BİRKAÇ AY SONRA

Cidden artık benim iç sesimi okuyan biri olduğunu düşünmeye başladım.

Kırmızı GülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin