Buraya ne ara polis geldi? Ama bu sefer gerçeği. Beni öldürmeye çalışanlar yakalanmış. Benim bedduam bu kadar hızlı tutar mıydı acaba? Bu arada ben iyiyim. Boşuna atlamış bulundum ama. Adam da vurmuştuk ama ben oradan paçayı kurtarırım. Zafer komiser yanıma geldi.
- İyi misiniz savcım?
- Ben iyiyim de hiç gelmeseydiniz ya. Biz çay kahve içiyoduk.
- Anca bulabildik sinyali savcım, dedi.
Lan bu p*şt Başsavcı ne halt ediyordu da beni bir yıla buldular? Şimdi hatırladım. Kesin sekreteri ile birliktedir. Başka ne olacak? Kadındaki m*llığa bak. Beni tehdit eden kadına el salladım hem de gülerek.
Karakola geldik. Benim ifademi aldılar. Her haltı anlattım. Beni tehdit ettiklerini falan. Sonra çok sevdiğim Başsavcı geldi.
- Nasılsınız savcım, dedi. Bu ne ya! Herkesin ağzında nasılsınız lafı. Sanırsın öldüm dirildim.
- İyiyim başsavcım. Siz acaba ne yaptınız? diye bir çınlattım sekreteriyle aşk yaşadıklarına dair. Doğrusu böyle aşkta yerin dibine batsın! Yüzünün aldığı hal beni benden aldı. Yüzü kıpkırmızı kesildi utançtan.
- H-hiç savcım. Sizi bulmaya çalıştık.
- Bir yıla buldunuz herhalde. Çok işleriniz vardı sanırım? dedim. Sanki ben hiç birşey dememişim gibi arkasına bakmadan kaçtı. Eee yaptığın işten utanacaksan yapmayacaksın. Ama başsavcıyla uğraşmak aynı bir keyif.
Allah'tan tayini buraya istedim. Herkesle uğraşıyorum.
BİR GÜN SONRA
Osman Kavaklı vakasına geri dönelim. Adam evini bile inceleyemedim. Daha davanın başındayım. Arabaya binip Osman Kavaklı'nın evine gittim. Bu sefer kimse yok. Bakalım bu adam kimlere bulaşmış? Tabi bütün kanıtlar yakılmadıysa. İlk adamın çalışma odasına baktım. Bütün her yer karmakarışık. Nedeni belli değil mi acaba? Ölüyodum be az daha!
Her yere baktım. Sadece bir fotoğraf vardı. O fotoğrafta; bütün ailesi birlikte ama sadece biri aileden değildi. O kişi de başsavcısının babası; Güney Sağlam. Fotoğrafın arkasında; " Ölsem bile senin peşini bırakmayacağım Güney." yazıyordu. Hemen karar vermeyelim ki başsavcıyı tamamen suçlayalım da şutlayalım şu p*ç*.
Yatak odasına baktım. Oooo başka bir kadın daha çıktı ortaya. Bu adamın yeni sevgilisi varmış. Adamın eşyalarına dokunurken, elimde eldiven olduğu halde içim tiksintiyle doldu.
Adam bildiğin cebinde, kadınlarla birlikte olmak için ilaç kullanılıyordu. Eee o kadar yaş için gayet normal ama tam bir o*osp* çocuğu hareketi. Bir usb vardı. Onu buradan çıkınca bakarız unutmazsam artık.
Vay p*şta bak! Komodinin gizli çekmecesinde bir kutu var. İçinde bir ses kaydı, birlikte olduğu kadınların hem fotoğrafları hem de adları ve eski karısının hatıraları vardı. Lan bu nasıl bir p*ç? Birlikte olduğu kadınların, bayılmış halleri vardı.
Ses kaydına daha sonra bakarım. Mutfağa gittiğimde sanki biri orda kahve içmişte öfkelenir bardağı kırmış gibiydi. Orda biri var. Ama nerede? İçerlerde bir kırılma sesi geldi. Oraya gittiğimde...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı Gül
Misteri / ThrillerKeşke o saçlarında parmaklarımı gezdirebilseydim; O al al olan yanaklarına dokunabilseydim; O dudaklarına dudaklarımı değdirebilseydim; Sen de benim bu kadar zampara olduğumu bilseydin; Beni acaba gene de sever miydin?