Kırmızı Gül

29 Bölüm: Senin İkizin Mi Vardı Be Arkadaş!?

BUĞRA'NIN ANLATIMIYLA

Ceset Gece'ye aitti. Tıpatıp aynısıydı. Gece ne ara kendini öldürdü? Benim yanımda öldüğünü biliyorum fakat bu mükemmel cinayet listesine niye kendisini ekledi? Onu vuran kapının arkasındaki kırmızı rujlu, siyah ispanyol şapkasına benzer bir şapka takıyordu. Bu arada kadın çok güzeldi. Dünya güzeli bile onun yanında sönük kalırdı. Keşke Gece'yi orada öylece bırakıp kadınla flörtleşseydim daha yararlı olurdu. Çünkü Gece zaten her halukarda ölecekti. Ben de ölü bir bedenle flörtleşemeyeceğime göre bu dönekliğe girmez bence. Üstelik katilin yakalanmasına bile yardımcı olurdum. Hatta ve hatta Gece bile bu düşündüklerimi yapmam için ayağa kalkardı. Ben o sırada Gece'ye şaşkın şaşkın baktığıma yemin edebilirim fakat kanıtlayamam. Ruhum bile uçmuş ya da yok olmuş olabilir.

- Kendini ne ara bu mükemmel cinayet listene ekledin?

- Mükemmel değil mi? Ben de öyle düşünüyordum. Bence bundan gayet mutlusundur. Beni orada öylece bırakıp katilimle flörtleşmeye çok meraklıydın. Üstelik bir de bunları yapman için yardım edermişmişim. Hıhı, kesin yardım ederdim. Sen onun yanına gittiğinde kafanı kesmezse ben de birşey bilmiyorum. At yalanını s*k*y*m inanı!

- Aaaa! Tatlım niye öyle diyorsun? Ben sadece katilin yakalanmasına yardım edecektim. Niye hemen öyle alınıyorsun? Çok ayıp ettin şimdi bana.

Lan bu dediklerimi bu nasıl biliyor? Acaba sesli mi konuşuyorum yanlışlıkla?

- Alzheimer mısın acaba? Daha sesli konuşup konuşmadığını bilmiyorsun. Acaba sen çetenin başına nasıl geçtin? Çok merak ediyorum. Bu kadar salak bir adamın peşinden gidecek ne gibi bir nedenleri olabilir ki? Onun yerine gelip karakol da falan çalışsalar daha yararlı olurdu onlar için.

- Belki bana ödeyecekleri bir borçları vardır? Ne dersin? Bu ihtimali hiç göz önünde bulundurdun mu?

- Acaba sana ödeyecekleri ne gibi bir borçları olabilir ki?

- Hayat borcu. Ben onların hayatlarını kurtardım. Onlarda bana hayatları boyunca bağlılık yemini ettiler.

- HaYaT bOrCu. Hahahaha. Seninle nikaha oturup sözleşme imzaladılar yani. ahahahahhah

- Gece! Öyle birşey değil.

- Bare evlilik cüzdanı alır almaz ayağına bastılar mı? hahhahhahah

- Gece!

- Amann! Sustum be! Son birşey daha. Gelinlik falan giydiler mi?

- GECE!

- Ama ne yapabilirim? HAHAHHAHHAHHAHHAHHAHHA

- Şimdi diline düştüm ya, istediğin kadar gül. Nasıl olsa sana gülmek çok yakışıyor. Ben de rüyam gibi seni izlerim. Doğrusu rüyam bu kadar güzel olmaz ama ilk defa senin gülüşlerinde buluyorum rüyamı. Gözlerin de bana hayatta olduğun zaman ki sert bakışlarını andırıyor. Ama bu sefer o gözler her zamankinden daha tatlı duruyor.

- ...

- Noldu hanımefendi? Yanakların al al oldu. Yoksa utandın mı nur yüzlüm?

- S-susmayı düşünür müsün artık?!

- Niye acaba? Yoksa utandığın için mi?

- Hayır! İltifatlardan hoşlanmadığım için!

Yuh be zalımın kızı! Gene mi gol değil be!? Halbuki o kadar da güzel söz söyledim. Hiçbiri de mi o çelik duvarını kıramadı? İnsanlar bir çift iltifat için sevgilisine yalvarır, bizimkisi bana bir iltifat et de senin canını alayım der. Bu nasıl şanstır be arkadaş?

- Birşey sorucam. Bu sorunun hala cevabını vermedin ama. Kendin neden cinayet listesindesin?

- Hala anlamadın mı?

- Neyi?

- İkizim olduğunu.

- Efendim?

- İkizimi öldürdüm. Hatta o gün yanındaki ben değil, ikizimdi. Kısacası sen beni değil, ikizimi kaçırmışsın. Bu arada çok sağol. İkizim ölürken benimle flörtleşeceğini düşündüğün için. Ama emin ol. Yanıma geldiğin an, seni de onun yanına gönderirdim. Yanakların al al oldu. Yoksa utandın mı? Lafını sana aynen iade ediyorum. Artık iltifatlarınla başka kızları ağına düşürürsün. Bu da sana ömrün boyu ders olsun. Her kıza aşık olamazsın. Artık seni serbest bırakıyorum. Avukat Hanım ile konuşacakların var. Sana iyi konuşmalar ve bir bıçakla üstüme saldırdı. Hatta bıçağın üstünde kırmızı gül vardı. Ne kadar dirensem de onun kurbanı oldum ya da tutsağı...