İşte o el, p*çin eliydi. Onu görmediğimden dolayı aldım o eli, çevirdim ve üstelik takla attırarak yere attım. Yüzüne baktım, lan bu p*ç nasıl çıktı?
- Lan sen nasıl çıktın nezaretten? Aslında baya da tembihlemiştim çıkma diye.
- Tanıdıklarım çıkardı güzelim.
- Senin o dilini keserim! O zaman o lafları diyeceğin kızlarda bakmaz.
- Ne zaman çıkmaz ayın son çarşambası mi? dedi muzip bir şekilde.
Şimdi sen naneyi yemedin mi!
- Yok kısmetse bugün. Hatta saat bile söyleyebilirim. Akşama kaç dakika var? Akşamdan itibaren senin dilini kopartacam! Akşama 30 saniye kalmıştı. Bende o sıra gittim mutfağa bir bıçak aldım. Zaten 20 saniyesi geçti.
- Bence kaçmaya başlasan iyi edersin.
- Neden?
- İsteğin kabul oldu. Çıkmaz ayın son çarşambası biraz geçmiş. O yüzden şimdiden halledeyim. Sonra başım ağrımasın dedim. 10 saniyende geçtiğine göre Allah taksiratını affetsin.
- Amin amin. Şimdi hemen mi başlıyorsun?
- Bak hala gevezelik ediyor. Naneyi yedin sen! dedim. Kapıyı açtı koşuyor. Lan bu kadar korkuyorsan niye yanıma geliyon p*ç oğlu p*ç.
Arkasından çıktım, gidiyorum. Geberecise lan bunu yakalayamıyorum. Ama 4 kere sıyırdım. Genede hızlı koşuyor. Derisi çelikten herhal. Ben niye koşuyorum ki? Korkutmak varken.
- Bak polisi arıyorum. Bakalım blöfü yiyecek mi? Yerse naneyi yedi. Yemezse elbet yanıma gelecek o zaman işini hallederim.
- Karşında salak duruyor sanki.
- Evet duruyor. Belli değil mi?
- Hadi lan oradan. Nereden belli?
- Korkudan kapıdan koşarak çıkan ben miydim?
- Ne alaka yani. Çıkmasam gebertmeyecen sanki.
- Tabiki gebertecem. Karşımda boş boğazlık ediyor, saçma hareketler yapıyor, sonra da diyorsun ki beni niye gebertiyorsun. Sen benim soruma cevap ver! O evde ne işin vardı?
- Söyleyeceğim ama ilk önce bıçağı bırak.
- Ne söyleyeceksen oradan söyle. Yanıma gel de tam geberteyim.
- Tamam be gelmiyorum. Canıma susamadım daha. Bende senin gibi kanıt arıyordum.- Ne kanıtı?
- ...
- SÖYLESENE P*Ç!
- TAMAM BE ÇATLAMA SÖYLÜYORUM. Bir fotoğraf var, bi de usb onları alacaktım. Cebimdekileri ona gösterdim.
- Bunları mi arıyordunuz beyefendi?
- Lan sen onları nasıl buldun?- Sen acaba kafadan kontak falan mısın? Hane ben savcıyım ya. Neden arıyordun onları? Tabi o sırada ses kaydı alıyorum m*alın haberi yok.
- Orada bir adam daha var fark etmedin herhalde. O da bizim babamız.
- Baba deme şu adama fırlatırım bıçağı. Devam et.
- Normalde o adam babamla iş kuracaktı. Sonra başka adamla iş kurdu. Zaten sonra sizi falan terk etti o iş battı diye, dedi.
O sıra sadece "terk etti" lafına takılıp ona bıçağı fırlattım. Tam kulağa denk getirdim. Kaçamadı da.
- Hane atmayacaksın bıçağı, dedi. Yerde acıdan kıvranıyordu. Götürdüm kendi evime. Sırf şahitliği işime yarayacak diye.- Canım istedi attım. Bir itirazın mı var?
- Yok ta. Şu bıçağı çıkaracaksan çıkar. Canımı acıtıyor.
- Aman senin canında pek tatlıymış. Çatlama çıkartacam. Sonra o adamlar hakkında ne biliyor isen anlatacaksın. Anladın mı beni!
- Çıkar şunu artık!
- Beni anladın mı dedim?!
- Anladım be çıkar şunu!
- Ağzına bir tane çarparım. Düzgün konuş!
- Tamam şunu çıkar. En iyi özür dilemeyi göreceksin. Şunu artık çıkarır mısın? Çıkardım, üstüne bide dikiş falan yaptım. Umarım dünyanın en iyi özürü diler. Yoksa bütün dikişleri tek tek sökerim!
- Oh be dünya varmış.
- Özür dilesen iyi olur. Yoksa yaptığım herşeyi sökerim!
- Hay hay savcım. Kusura bakmayın savcım. Çok yanlış yaptım. Birini affetseniz olur mu?
- Bi de yalandan ağlama numarası yapıyor. Kalk ulan eşşek herif kalk!
- Bence gayet iyi bir performans sergiledim. Kabul et.
- He he anlatacak mısın artık?
- İnsan misafirine birşeyler ikram eder.
- Pis boğaz. Git mutfağa bak. Bana da kahve yap.- Aaaa insan misafirine iş yaptırır mı?
- Başlayacam senin misafirine. Hem böyle misafir mi olurmuş?- Ne varmış benim halimde?
- Herşey. Eksiğin yok, aksine fazlan var.
- Teveccünüz ablacım.
- Bana abla deme alırım ayağımın altına!
- Eh be ne deyim, Mahmut mu diyem!
- Savcım de yeter bana.
Bu çocuğu ilk fırsatta şutlayacağım ama şuan ihtiyacım var.
![](https://img.wattpad.com/cover/358947226-288-k373188.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı Gül
Mystery / ThrillerKeşke o saçlarında parmaklarımı gezdirebilseydim; O al al olan yanaklarına dokunabilseydim; O dudaklarına dudaklarımı değdirebilseydim; Sen de benim bu kadar zampara olduğumu bilseydin; Beni acaba gene de sever miydin?