Merih'ten
" Uzatmaya lüzum yok Sezgin Alaca. Al beni ne yapacaksan yap, boş konuşuyoruz."
Psikopatça bir kahkaha attı.
" Vazgeçtim, sana fiziksel işkence yok. Ne yapacağıma karar verene kadar benim misafirim olacaksın."
...
Onun laflarından sonra iki adamı koluma girmiş ve beni siyah bir arabaya bindirmiştiler. Ellerimi ve gözlerimi bağlamıştılar. Büyük arabada yanımda sadece Sezgin in olduğunu tahmin edebiliyordum. Sinsice sırıttım.
" Ağzımı da bantlamanız gerekiyordu, bu film tutmaz."
Kısık gülme sesinden anladığım kadarıyla tahminim doğruydu.
" Boş konuşmuyorsun, sen öldürdüğüme üzeleceğim ilk kişi olacaksın değerini bil."
Kahkaha attım.
" Boş konuşmuyor muyum? Cidden bu söylediğine kendin inandın mı? İşine yarayacak ne söyledim?"
Az önce karşımdan gelen ses bu sefer yanımdan gelmişti.
" İşime yarayacak bir şey söylemedin, ama zekisin. Bunu inkar etmen seni daha da merak etmemi sağlar, yapma. Yoksa seni öldüremem."
Sesi her zamanki haline tezat bu sefer ciddiydi. Ama ben alaylı halimi bozmadım.
" Ya öldürmemen için inkar edersem? Çokta zeki değilsin kedicik."
Bu sefer onun kahkahası kulaklarımı doldurmuştu. Ama sesi yine karşı koltuktan geliyordu.
Neden az önce yanıma oturmuştu? Boş bir sebebi olamazdı, olsaydı kalkıp tekrar karşıma oturmazdı.
Bir şey mi almıştı? Üstümde kıyafetlerim dışında bi eşya yoktu, bir şey alamazdı. Bir şeye mi bakmak istemişti? Üstümde farklı bir şey yoktu.
Dövmem! Boynumun yan tarafındaki dövmeye bakmış olmalıydı. Onunla yüz yüze karşılaştığımız zamanlarda ceket kapatıyordu, internetteki hiçbir fotoğrafımda da tesadüfen gözükmüyordu.
Merak demişti, kedi fare olayından da oyunları sevdiği anlaşılıyordu. Şuan da dövmemin ne anlama geldiğini içten içe merak ediyor olmalıydı. Biraz taviz vermem iyi olabilirdi, zeka düzeyim ve gözlem yeteneğimi tamamen saklamak benim için riskli olabilirdi.
Benim birkaç saniyede kafamdan geçen düşüncelerim arasında az önceki sorumu yanıtlamıştı.
"İnkar etmediğine göre bir sorun yok, farecik."
Çarpık bir sırıtma takınıp konuştum.
" Beğendin mi?"
Kedi fare muhabbetini kastedmediğimi anlayabilecek kadar zeki olduğunu düşünüyordum, zira tonlamamdaki sinsiliği fark etmiş olmalıydı. Böyle eğlenceli düşmana can kurban misaliydim. Hoş ben de aynı düşüncedeydim, böyle konularda aptallar bi ayrı çekilmez oluyordu.
Kaşlarının çatıldığına adım kadar emindim ve bu beni keyiflendirmişti. Numaradan olan sırıtmam bu yüzden gerçeğe dönmüştü.
" Neyi beğendim mi farecik?"
Nefesle gülüp biraz öne eğildim.
" Dövmemi diyorum, beğendin mi? İlgini çekti galiba.."
Oluşan sessizlikle az önceki gibi arkama yaslandım ve ondan gelecek olan kahkahayı bekledim, bu cevabım onu keyiflendirmeliydi.
Bingo! Duyduğum kısık, alaycı gülüşün ardından konuştu.
" Seninle çok eğlenicez zeki fare..."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEKRAR (BxB)
Novela Juvenil(bxb) "karmaşa" kitabımın yan kitabıdır. o kitabı okumadan da bunu okuyabilirsiniz. Homofobikleri dışarı alalım! Dokuz yıl önce ilişkileri başlamadan biten merih ve gürbüz yıllardır birbirleriyle bırak görüşmeyi haber dahi almazken adli bilimler uz...