25

59 5 3
                                    

Yanağımda gezinen parmakları hissetmemle uykumdan uyanmıştım, gözlerimi aralayıp ayılmaya çalıştım.

Sezgin gülerek bana bakıyordu.

" Saat kaç?"

" Dokuz."

Nasıl bu kadar uyuduğumu anlamamıştım ama umursamadan banyoda işlerimi halledip üstümü değiştirmek için odaya döndüm. Tişörtümü çıkarmak için kollarımı hafif yukarı kaldırmamla acıyla inlemem ve kollarımı indirmem bir olmuştu.

Sezgin in söylenmeleri ve yardımıyla üstümü değiştirip aşağı indik. Israrlarıma rağmen yardım etmeme izin vermeden kahvaltı hazırlamaya başlamıştı.

Tezgahta otururken limon yiyordum.

" Yeme şunu aç karnına, tansiyonun düşücek!"

Omuz silkip büyük bir ısırık aldım ve yüzümü buruşturarak yemeye devam ettim. Sezgin de yüzünü ekşitip irkildi.

" Madem yüzünü yamultacak kadar ekşi, niye yiyosun? Merih, içim ekşidi iyice yeter!"

İliğini kemiğini kuruttuğum limon kabuğunu tezgahtaki çöpün içine fırlattım.

" Canım çekmiş sezgin, ne yapayım?"

" Hamile misin yoksa? Kiminle aldatıyosun beni?!"

Diyip gülmesiyle gözlerimi devirdim ve doğramak için çıkardığı domateslerden birini aldım ve yan taraftan çektiğim bir bıçakla doğramaya başladım.

" Amma da yavaşsın Sezgin."

" Suçlusu sensin, iki saattir yüzünü ekşite ekşite yedin şu şeyi! "

İsyanıyla gülmemi tutamadım.

" Çok mu seviyorsun limonu? Benimki de soru, parfümün bile limonlu."

Kaşlarım çatıldı.

" Benim limonlu parfümüm yok ki?"

Onun da kaşları çatılmıştı, biraz yaklaşıp köpek gibi beni kokladıktan sonra eski yerine döndü.

" Duş jelin?"

" Kokusuz?"

" Yok be güzelim, buram buram limon kokuyosun işte."

" Asıl sen limon kokuyosun Sezgin, kendi kokunu benimki sanma."

Şüpheyle üstünü kokladı.

" Yoo, sen kokuyorum ben."

Demesiyle gülüp doğradığım domatesleri tabağa yerleştirdim.

" Bir yerde okumuştum. İnsan ruh eşinde kendi kokusunu alırmış, şimdi aklıma geldi."

Yaklaşıp öptükten sonra her zamanki 'piç smile' ifadesini yaptıktan sonra konuştu.

" Bidaha desene ruh eşim diye.."

Gerçekten çocuk gibiydi. Ben ona sırnaşacakken sezginin arkasında kalan cam duvardan Damir i görmemle çekildim, Sezgin ise arkası dönük olduğu için neden böyle yaptığımı anlayamamıştı.

Damir gülerek cam kapıyı yana ittirdi ve içeri girdi.

" En harika hastam nasılmış?"

Sezgin arkasını dönüp Damir e öldürücü bakışlar atarken tezgahtan inip Damir ile dostça el sıkıştım.

" İyiyim doktor, sen nasılsın?"

" İyi ben de, işim yoktu da bandajlar için geleyim dedim."

Sezgin e kaçamak bir bakış atıp konuştu.

TEKRAR (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin