Uyanmamı sağlayan şey çalan telefonumdu, saate baktığımda sabahın beşi olduğunu gördüm. Çelebi arıyordu, büyük ihtimalle davayla ilgili gelişme vardı.
" Efendim?"
" Efendim rahatsız ettim ama kusura bakmayın. Davayla ilgili çalışıyordum ve bir detay farkettim, belki ilginizi çeker diye düşündüm."
" Nerdesin?"
" Evdeyim efendim, isterseniz gelin. Ya da şirkete geçebilirim."
" Konum at sen, ben geliyorum. Geldiğimde anlatırsın."
" Tamamdır merih bey"
Endişeyle bakan Sezgin e döndüm.
" İşle ilgili merak etme, gitmem lazım ama sen uyumaya devam et."
" Bıraksaydım."
" Çelebi'nin evine gidiyorum, anlatacakları varmış. Merak etme diye söylüyorum ve hayır ben giderim."
Diyip dudaklarına hızlı bir öpücük kondurup ayaklandım. Üstümü değiştirmekle vakit kaybetmek istemedim ve Sezgin e döndüm.
" Ama çıkışa kadar götürsen iyi olabilir."
Sesle gülüp ayaklandı.
" Dikkatli izle bak, öğren artık. "
...
" Bak, adli tıp raporuyla yan komşunun anlattıkları uyuşmuyor. Ben söylüyorum merih abi, bu adamda bir iş var."
Çelebi'nin heyecanla anlattığı şeyi dikkatle düşündüm.
" Şu kuzenin ifadesini versene bi."
İfadeyi baştan sona okudum ve düşünmeye başladım. Maktül mahalleli tarafından pek sevilmiyordu, karısı ise aksini söylüyordu. Cinayet aleti ise hala ortada yoktu. Komşunun anlattıkları ise maktulün karısının ifadesiyle de adli tıp raporuyla da uyuşmuyordu.
Diğer görenlerin söylediğine göre ise iki zayıf kişi adamı öldürmüştü ve adam öldürülmeden bir süre önce de yüksek müzik sesi vardı.
" Hangi yolu aradılar cinayet aleti için?"
Krokiden yolu gösterdiğinde heyecanlanmıştım.
" O yolu değil, bak bu yolu aramaları gerekiyor. Görenlerin anlattığını hatırlıyor musun? Yüksek müzik ve araba egzozu sesi, beyaz eski model bir araba, bu yolun bağlandığı yerde çevirme vardı. Eğer geçseydiler polis mutlaka denk gelirdi ve ceza yazdığı için kayıtlara geçerdi. Ama öyle bir arabaya rastlanmamış, ve bağlandığı diğer yolun kenarındaki evlerden birinin kamera kayıtlarına göre o gece oradan geçen bir araba yok."
" Yani diğer yolu kullandılar, yolda bulunan lastik izleri döndükleri yolu değil geldikleri yolu gösteriyordu."
" Komşuların verdiği saatlere göre de katiller geldiği sırada yolda çevirme yoktu."
" Geldikleri yol ve gittikleri yolun ortak çıktığı tek yer de bu köy."
Ayağa kalkıp dosyaları toplamaya başladım.
" Hemen Murat komiseri ara, karakola gidiyoruz. Köy için ve gittikleri yol için arama başlatılmalı."
Çelebiyle birlikte hızla toparlandık ve karakola gittik, sabah sekiz olmuştu. Üç saattir kafa yoruyorduk ve sonunda işe yarar bir şeyler bulmuştuk.
Karakola geldiğimizde Murat komisere her şeyi anlatıp onunla beraber o köye gittik. Etrafın söylediğine göre tarif edilen modele sahip tek bir araba vardı, o da köyün tamirhanesini işleyen adamındı, ancak adam bütün gece evde olduğunu söylüyordu. Adamın komşusu ise gecenin bir yarısı iki gencin arabayı alıp gittiğini söylüyordu.
Gençlerden birinin ismini vermişti ve biz de o kişiyi almıştık, sorguya götürüldüğü esnada ise cinayet aletinin bulunduğu haberi gelmişti.
Murat komiserle beraber ben de sorguya girecektim.
" İyi iş çıkardın dedektif, anlatrıkları kadar varmışsın. Şimdi de benimle sorguya gelmeni istiyorum, sen bir şeyler yakalarsın diye düşünüyorum."
" Elimden geleni yaparım komiser bey."
Sorgu odasına girdiğimizde Ahmet denilen şüpheli tir tir titriyordu.
Ben karşısına oturduğumda komiser ayakta duvara yaslanmıştı.
" Merhaba Ahmet, neden burda olduğunu biliyor musun?"
Kelepçeli ellerini oynatarak konuşmaya başladı.
" Yemin ederim ben bir şey yapmadım!"
" Ahmet, yeminler etmen veya sızlanman kimseyi ikna etmeyecek bildiğin üzere. Eğer bize doğruları anlatmazsan suç sana kalacak ve cinayetten yargılanacaksın."
Konuşmaması üstüne ben devam ettim.
" Eğer şimdi itiraf edersen cezanda indirim uygulanabilir ancak daha sonra olay çözülürse böyle bir indirim olamaz."
" Ben yapmadım ki, ne indirimi ne cezası?!"
" Bağırma lan! "
Murat komiser ilk kez konuşmuştu ancak devamını getirmeden eski halinde durmaya devam etti. Psikolojik baskı uyguluyordu.
" Bize olay gecesini anlatabilir misin Ahmet?"
Susmaya devam etti.
" Tamam o zaman, madem konuşmuyorsun ifadeni boş yollarız. Savcı bu durumu pek hoş karşılamaz ama senin kararın. En geç yarın seni bir ceza evine yerleştirirler merak etme, çok uğraşmazsın."
Dedim ve oyalanarak ayaklandığımda Ahmet'in sesini duydum.
" Olay gecesi... Sadece biraz dolaşmak istemiştik. Cezmi abinin arabasını aldık ama sabah olmadan yerine koyup her zamanki hayatımıza devam edecektik."
Dediğinde sevecen bir gülümsemeyle yerime oturdum.
" Devam et lütfen, korkma."
" Yoldan geçerken yan tarafımızdaki bir evde bağırışlar ve kadın çığlığı duyduk."
Ağlamaya başlamıştı, devam ettiğinde dikkatle onu dinliyordum.
" Sadece kadına yardım etmek istemiştik, kötü bir amacımız yoktu. Arkadaşım kadını korumaya çalışırken ben de adamın kafasına sopayla vurdum, amacım ikisini de korumaktı."
Hıçkırıkları arasında zar zor konuşuyordu, önümüzde duran sulardan birini açıp sessizce ona uzattım. İçip konuşmaya devam etti.
" Adamın öldüğünü sanıp telaşlandım, meğerse yerden aldığı bir tornavidayı bana saplamak üzereymiş. Arkadaşım beni korumak için öne atıldığında adamla bir boğuşma yaşadılar ve adam yere yığıldı."
Susup sakinleşmeye çalıştığında ben konuştum.
" Peki bize sonrasında ne olduğunu anlatabilir misin? O tornavida nerde?"
Cinayet aleti ya da maktül gibi kavramları kullanmamak daha iyiydi, zar zor konuşuyordu ve ürküp susmasını istemezdik.
" Bilmiyorum. Ben deli gibi ağladığım için arkadaşım beni arabaya götürdü, sonrasında ise eve varana kadar gözlerimi bile açmadım."
Bu sırada polislerden biri içeri girip bi dosyayı Murat komisere verdi, o da okuduktan sonra bana verdi.
Cinayet aletinden Ahmet'in parmak izleri çıkmıştı...
...
Okumadan atıyorum bölümü. Bir kusurumuz ya da yanlışımız olduysa affola.
Üç gün sonra yeni bölümde görüşürüz<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEKRAR (BxB)
Teen Fiction(bxb) "karmaşa" kitabımın yan kitabıdır. o kitabı okumadan da bunu okuyabilirsiniz. Homofobikleri dışarı alalım! Dokuz yıl önce ilişkileri başlamadan biten merih ve gürbüz yıllardır birbirleriyle bırak görüşmeyi haber dahi almazken adli bilimler uz...