Gözlerimi araladığımda hâlâ Sezgin in kucağında olduğumu farkettim. O da benimle beraber uymuştu anlaşılan, yanağını elimle okşadım ve seslendim.
" Sezgin."
" Hm.."
Hala gözleri kapalıyken mırıldanmasına gülüp devam ettim.
" Sezgiin."
" Hm!"
Kaşları çatılınca geri çekilip omzundan nazikçe sarstım.
" Uyan hadi, gidiyorum ben."
Gözlerini açtığında önce etrafı inceleyip sonra da bana baktı.
" Farem? Ne gitmesi sabah sabah, yat yattığın yerde."
Ayağa kalkıp aynada üstümü başımı ve saçlarımı düzelttikten sonra telefonumu elime aldım. Saat on bir olmuştu ve ben ortada yoktum. Ozan ve çelebi den bir sürü cevapsız arama vardı, aceleyle ozanı aradım.
" Nerdesin merih, öldüm meraktan?!"
" Uyuya kalmışım."
" Sen? Uyuya kaldın? Ayrıca dün gece gelmedin, nerede uyuya kaldın öyle?"
" Boşver onu bunu da işlerle ilgili bir sıkıntı var mı?"
" Yok yok. Hatta Aleyna ve Çelebi ye söyledim ikimiz de izinliyiz bu gün, ev işlerini falan halledelim. Kimin yanında uyuya kaldıysan onu da al gel, bizim şirketin karşısındaki mekanda bekliyorum."
Diyip suratıma kapattığında Sezgin de duymuş olacak ki alaycı tavrıyla konuştu.
" E hadi gidelim bakalım, madem bu kadar çok istiyor."
Şokla Sezgin e baktım ve konuştum.
" Saçmalama Sezgin. Ben gidiyorum, Ozanı da bi şekilde geçiştiririm."
Elini belime koyup ilerlemeye başladı ve beni de yanağımdan öptü.
" Hiçbir fırsatı da kaçırma yaklaşmak için."
Sırıtıp bizi bir üst kata yönlendirdi.
" Sabah sabah böyle bir güzellikle uyanmışım, kimse keyfimi kaçıramaz bu gün. O ozan denen zat bile.."
Göz devirip açtığı kapıdan içeri girdim.
" Neresi burası?"
" Benim asıl odam, üstümüzü değiştirelim öyle çıkarız."
Diyip elimden tuttu ve giyinme odasına girdik. Ceket ve gömleklerin önlerine geldiğimizde arkamdan belime sarılıp çenesini omzuma yasladı ve kaşlarını çatıp düşünmeye başladı.
" Yelekli mi yeleksiz mi?"
" Şirkete gitmiycez, benim için soruyorsan takıma gerek yok."
Duruşunu bozmadan bizi birkaç adım yana kaydırdı ve tişörtleri gösterdi.
" Beyaz giysene, hiç beyaz giyindiğini görmedim."
Nefesle gülüp başımı salladım.
" Sen nasıl istersen ."
Benden uzaklaşıp beyaz bir tişört ve lacivert bi kumaş pantolon uzattı.
" Hadi giy bakalım."
" Odada mı giyineyim, sen mi çıkarsın?"
Dediğimde arkasındaki pufa oturup sırıttı. Ben de aldırış etmeden odanın banyosuna girdim ve giyindikten sonra biraz da saçımı düzeltip odaya geri döndüm. O da siyah bir tişört ve benim altımdakiyle aynı lacivert bi pantolon giymişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEKRAR (BxB)
Genç Kurgu(bxb) "karmaşa" kitabımın yan kitabıdır. o kitabı okumadan da bunu okuyabilirsiniz. Homofobikleri dışarı alalım! Dokuz yıl önce ilişkileri başlamadan biten merih ve gürbüz yıllardır birbirleriyle bırak görüşmeyi haber dahi almazken adli bilimler uz...