TEKRAR (BxB)

14

Merih'ten

Yaşadığım şokla mırıldandım.

" Kuzey?"

Kapının açılmasıyla sıçrayıp o tarafa döndüm. Kuzey karşımdaydı, can arkadaşım, kardeşim karşımdaydı. Bana ne yapsa yeri diye düşündüm, öldürse bile hakkıydı.

" Uzun zaman oldu ha?"

Yaşadığım şoku üstümden atamazken o deri koltuğun bir ucuna oturup yanına oturmamı işaret etti.

" Bu ne demek kuzey? Kirli işlere bulaşmadın dimi?"

Odanın da kuzeyinde her yerinde pahalı olduğu belli olan şeyler vardı, tek dileğim karanlığa bulaşmamış olmasıydı.

Histerik bir şekilde güldü. Bu benim tanıdığım kuzeyin gülüşü değildi, çok karanlıktı..

" Şimdi mi aklına geldi, giderken umrunda değildi. Sana geldiğimde ya da sen beni yanından kovarken de umrunda değildi.."

Dedikleri bir yumru olup boğazıma dizilirken başımı eğdim.

" Ne desen haklısın, ne yapsan yeridir. Gıkım çıkarsa şerefsizim.."

" Şerefsizsin zaten. Olmasan en azından Türkiye ye dönünce bi arardın. En çok ta o acıttı biliyor musun? Belki beni burda bulamayınca endişelenirsin sanmıştım, bana değer veridğini, kardeş olduğumuzu sanmıştım

Ama anladım ki zamanında beni uyaran insanlar haklıymış. Kan bağı olmadan kardeşlik olmuyormuş, yani en azından senin için öyleymiş.."

Gözlerimi kararlılıkla gözlerine sabitledim.

" Ne dersen de ama sana verdiğim değere bir şey deme kuzey, evet çok hata yaptım ama köpek gibi pişmanım o gün seni geri çevirdiğim için. Yemin ediyorum affedeceğini bilsem her şeyi yapardım senin için."

Alaycı bir tavırla güldü.

" Yapar mıydın cidden?"

Kafamı sallamamla belindeki silahı çıkartıp ellerime bıraktı.

" Kendi kafana sık o zaman, beni de daha fazla uğraştırma."

Silahı tereddütsüz kafama doğrulttum. Gözlerinden şaşkınlık ve çok hafif bir korku geçmişti.

" Sadece, ölmeden önce bir şeyi bilmek istiyorum, ne tür işlere bulaştın?"

" Torbacılıkla başladım, silah kaçakçılığıyla devam ediyorum."

İçime oturan yumru gözlerimin dolmasını sağlarken silahın emniyetini açtım ve tetiğe tereddüt etmeden bastım. Silahtan çıkan yüksek sesle odaya korumalar girdi. Kuzeyin sesiyle ise gerisin geri çıktılar.

" Çıkın!"

Olayı yavaş yavaş algılamıştım. Kuzey son anda elime atlayıp kurşunun tavana isabet etmesini sağlamıştı.

" Deli misin sen?!"

Silahı elimden alıp sertçe masanın üzerine bıraktı.

" İsteyen sendin."

" Yapmıycağını düşünmüştüm."

" Ama yaptım, yine iste yine yaparım. Kardeşim mutlu olucaksa kafama bile sıkarım."

Hüzünle gözlerimin içine baktı.

" Madem böyle düşünüyordun neden hiç aramadın beni?"

Sıkıntıyla nefes verdim.

" Hatamı anlamam yıllarımı aldı kuzey, anladığımda ise cesaret edemedim. Yüzüm yoktu kısacası, ve açıkçası böyle işlere bulaşma ihtimalin aklımın ucundan bile geçmemişti.."