24

60 3 0
                                    

Caner Bıçakçı davası...

...

Yaklaşık üç saatin sonunda toparlanıp odadan çıktım ve aşağı inip telefonla yemek siparişi verdim, masada oturuken de davayı düşünüyordum.

Yatağında ölü bulunan bir ceset, karısı ise komada. Bacağındaki şırınga izi olduğu tahmin edilen iz dışında bir bulgu henüz yok. Otopsi raporu henüz çıkmadığı için neden öldüğüne dair net bir bilgi yok..

Telefonumu çıkarıp Çelebi'yi aradım.

" Buyrun Merih bey?"

" Caner Bıçakçı davası, otopsi raporu çıktı mı?"

" Henüz çıkmadı efendim, dünden bu yana olan bütün gelişmeleri mail atıyorum size. "

" Sorgu raporlarını bana mail atarsın, video kayıtlarını da istiyorum, bu davada da hangi komiserle çalışıyorsam adını sanını yolla, yarın gidip tanışayım."

" Tamam efendim, hallediyorum hepsini."

Telefonumu elimden bırakacağım esnada çalmasıyla ekranda sofinin ismini gördüm.

" Efendim?"

" Merhaba Merih bey, kaza geçirdiğiniz ve vurulduğunuz haberlerini gördüm de.."

Vefalı asistanımın beni unutmamasına sevinmiştim.

" Merak etme sofi, gayet iyiyim. Hatta az önce asistanımla bi dava üzerine konuşuyordum, işi bile elden bırakmıyorum."

" Yeni asistan demek... Her neyse, zaten bi ben olamaz!"

Bu kıskançlığı kahkaha atmama sebep olurken o da gülmüştü.

" Bir ara buraya gelmelisiniz, en sevdiğiniz restoran menüsünü yeniledi ve harika lezzetler var. Üstelik bütün sergilerine gittiğiniz şu ressam önümüzdeki ay yeni bir sergi açacağını duyurdu!"

" Çok isterim sofi, bir ara gelmeye çalışıcam. Ama senin de Türkiye'ye gelmen lazım, burda görülecek çok şey var."

" Ah, en çok çisem hanımla sohbet etmeyi özledim sanırım! Ona sevgilerimi iletin lütfen."

" İleticem sofi, kendine dikkat et."

" Siz de efendim.."

Telefonu kapatıp bir bardak su içtiğim esnada mutfağın camından kuryeyi gördüm. Tanrım, bu gün neden hiç kimse ön kapıyı kullanmıyor?

Başı öne eğik kuryenin yüzü gözükmüyordu, çok umursamdan cam kapıyı açıp elimi uzattım. Parasını telefondan ödemiştim ve bahşiş seçeneğini de sanal kullanmıştım.

Elindeki poşeti verip para istercesine diğer elini uzatınca kaşlarımı çatıp konuştum.

" Sanal bahşiş verdim, iş yeriniz verecektir."

Dediğimde bileğime yapışıp içeri girmesi ve beni göğsüne yapıştırmasıyla bağırmak için derin bir nefes aldım ama elini ağzıma kapatıp gözlerime baktı.

Burnunun üstüne kadar çektiği bez parçasına rağmen aşık olduğum bu gözleri tanımıştım.

" Yakalanmamı istemezsin diye tahmin ediyorum sevgilim?"

Bu adam gerçekten benim kalbime zarardı.

Dışardan gelen korumayı görmemle Sezgini şu ada tezgah dedikleri mutfağın ortasındaki tezgahın arkasına ittirmiştim.

TEKRAR (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin