34

91 7 2
                                    

İlahi bakış açısı

Çisem kabus gördüğü için üç kişi beraber şato bozması eve gelmiştiler. Buradan da Sezgin denen adamdan da hiç mi hiç hazetmeyen ozan halinden pek memnun değildi ancak arkadaşı için katlanıyordu.

Herkesin odalara dağılmasıyla denizle beraber uyumak zorunda kalmıştı, gördüğü berbat kabusun etkisiyle uyandığında ise sadece bir saat uyuyabildiğini görüp odadan çıkmıştı.

Kaybolmamayı umarak koridorlarda ilerliyordu, canı cidden çok sıkılmıştı. O sırada ise Samir kapı önünde bekleyen adamların yanından ayrılmış, içeriyi kolacan ediyordu.

Bu sapık olayı, patronunun canını çok sıkmıştı ve haklıydı. Herkesi sıkı sıkı tembihledikten sonra ise odasına giden koridorlara da ne olur ne olmaz diye şöyle bir göz gezdiriyordu.

...

Ozan'dan

Kaybolmanın verdiği sıkıntıyla oflayıp rastgele kapıları açmaya başladım, hayır geri de dönemiyordum labirent gibi yerde. Araladığım bilmem kaçıncı kapıdan kafamı uzatıp içeri baktığımda ağzım bir karış açık kalmıştı.

Nerdeyse bir duvarın tamamı a4 lere yapılmış eskizlerle kaplıydı. Çok farklı karakalem çalışmaları hiçte nizami olmayan açılarla duvara yapıştırılmıştı.

Çok sayıda illüstrasyon çizimlerin yanı sıra pek çokta karakalem portre vardı. Mad hatter'ı canlandıran Johnny Depp, Willy Wonka'yı canlandıran Timothee Chalamet, Heath Ledger'ın jokeri, Ian McKellen'ın gandalfı, Leonardo DiCaprio'dan Cobb, Angelina Jolie'den Malefiz... Liste böyle uzayıp gidiyordu.

Oyuncular, şarkıcılar, ressamlar, yazarlar, tiyatro sanatçıları, sokaktaki rastgele insanlar... Bu resimlerin her biri birer hazine gibi parlıyordu resmen. Ne yaptığımın bilincinde olmadan içeri girdim ve resimleri yakından incelemeye başladım.

Birden ne olduğunu anlayamadan kendimi duvara savrulmuş buldum. Birisi kafamı duvara bastırdığı için yüzümün bir yanı duvara yaslanmış, diğer eliyle de ellerimi arkamda sabitlemişti.

" Kimsin sen?!"

Adamın kulağımın dibinde öfkeyle bağırması ve bulunduğum pozisyon sinirlerimi germişti.

" Avukat Ozan Gülem ve eğer beni derhal bırakmazsan seni içeri tıkacak olan kişiyim!"

Ellerimin serbest bırakıldığını hissetmemle yüzümü adama döndüm, şaşkın ve öfkeli duruyordu. Ben önümden çekilmesini beklerken o tek eliyle tişörtümün yakasını tutup beni duvara bastırmıştı.

Dişlerinin arasından öfkeyle konuştu.

" Ne işin var burada?!"

" Kayboldum, bir allahın kuluna rastlarım umuduyla da odalara bakıyordum!"

Bir süre öylece yüzümü inceledi.

" Nereyi arıyordun?"

" Bu ne be sorguda gibi? Bırak, gidiyorum ben!"

Ben yana doğru bir hamle yaptığım esnada elini bastırarak vücudumla beraber kafamın da duvara çarpmasını sağladı.

" Odamda ne aradığını söyle önce! "

Gözlerim de ağızım da bir karış açık kalmıştı. Ne yani duvardaki ileri düzey çizimler bu koruma bozuntusuna mı aitti?

Benim şaşkın yüzümle kaşları daha da çatılmıştı.

" Duvardaki çizimleri sen mi yaptın yani?"

Kafasını çevirip duvara baktıktan sonra öfkeyle bana dönüp, beni tuttuğu yakamdan daha da duvara bastırdı. Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında kaşlarım çatılmıştı.

TEKRAR (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin