TEKRAR (BxB)

13

Uyanmamı sağlayan şey ağzıma ve yüzüme bulaşmış saçlardı. Dudaklarımın ütündeki saçlara üflediğimde tupturuncu olduklarını gördüm ve üstümdeki bedene rağmen gülmeye başladım.

" Noluyo ya?"

Çisem kısık gözleriyle kafasını kaldırıp suratıma baktığında saçlarımı yüzümden çekti.

" Asıl ben soruyorum. Noluyo küçük hanım?"

" Çocukluğumu özlemiş olamaz mıyım?"

Ufak burnundan öpüp yanağına da öpmek için yaklaşıyormuş gibi yapıp yaladım.

" Eğv.. merih ya!"

Kahkaha atarak çisemin gazabından kaçmak için banyoya girdim.

...

Bu gün daha özenli giyinmiştim. Her daim olduğu gibi kravatım, gömleğim, yeleğim ve ceketimle tam bir takım giymiştim. Sofi nin doğum günümde hediye ettiği kol düğmelerini de takıp küpemi ve Tahsin Yöreoğlu nun verdiği baba yadigarı yüzüğü de taktım.

Sofi ve Tahsin amcaya doğum günü meselesinden ne kadar kızarsam kızayım beni dinlemeyip her sene bir şey alıyordular ve buna bir süre sonra mescburen alışmıştım.

Har ne kadar kaslarım da olsa iri bir vücuda sahip olmadığım için çoğu kişiye göre korkunçtan çok yakışıklı duruyordum. Bunları da hakkımda yapılan magazin haberlerinin yorumlarında okumuştum.

Çok uzatmadan aşağı inip mutfağa girdim ve kahve makinasının düğmesine bastım.

Çisem yine kahvaltı için koşuşturuyordu ama bu sefer üç kişilik hazırladığını gördüm.

" Sen de ozan da kahvaltı düşmanısınız resmen!"

Gülüp yanağından makas aldım ve kahvemi alıp içmeye başladım. Sigarayı yıllar önce yine çisem için bırakmıştım.

" Merih?"

" Efendim güzelim?"

" Kapının önündeki motor senin mi?"

" Evet."

Hiçbir şey söylemeden önüne döndüğünde şaşırmıştım.

" Şaşırma. Ne kadar söylesek te dinlemiyorsun zaten, ama dikkatli ol bari tamam mı?"

" Söz veriyorum."

Mutfağa giren Ozan'la fincanımı lavaboya bırakıp yanına adımladım.

" Bi kahve içseydik bari be ortak."

" Şirkette içersin, çok işimiz var bu gün."

O arbasıyla, ben motorumla derken aynı anda şirketin önündeydik.

Ozanı, asistanı Aleyna karşılarken beni de kendi asistanım karşılamıştı.

" Görüşürüz ortak, öğlen bendesin ona göre."

Kafamı salladım.

" Sen nasıl dersen."

O kendi odasına ben kendi odama derken çelebi nin okumayı bitirdiği programla onu yanıma çağırdım.

" Bana güzel bi ev ayarlamanı istiyorum, müstakil olsun. Sessiz sakin bi mahalle tercihim olur ve satın alma işlemleri için ozanla iletişime geçersin, bidiğin gibi vekaletim onda. Onay için bana bi önceden gelirsen sevinirim. Hangi semtte olacağını da biliyosun zaten."

" Tamamdır merih bey. Bide bu sabah Tahsin Yöreoğlu aradı, size ulaşamamış sanırım. Ne olduğunu söylemedi, onu aramanızı istediğini iletti."