Merih'ten
Civciv... O bana sarılarak ağlıyordu, benim de içim gidiyodu.
" Tamam gürbüz, ağlama artık lütfen. "
Yavaşça geri çekildiğinde ağzını açmış konuşacaktı ki telefonum çaldı. Arayan tahsin beydi.
Tahsin amca bana ve ozana karşı çok nazik, tam bir tonton baba figürüydü. Ancak herkesin bildiği gibi Tahsin Yöreoğlu çokta temiz işlerle uğraşmazdı. E manevi oğluna yani bana da düzenlenen bu suikast girişimi onu gerçekten sinirlendirmişti.
Türkiye'ye geldiğimizden beri tırım tırım onları arıyordu. Kim olduklarını bilerek söylememiştim çünkü ortalık iyice karışırdı.
" Efendim tahsin amca?"
Tahsin bey'den Tahsin amcaya geçmiştik çünkü güzel bir azar yemiştim bu gün. Bir daha bey dersem beni öldürmekle tehdit etmişti.
" Sen kim olduklarını biliyodun dimi merih? Bir aydır tehditler alıyomuşsun ozan söyledi. Oğlum sen neden söylemiyorsun bana?!"
Gözlerim öfkeyle açılırken salona koşup ozanla göz teması kurdum ve Tahsin amcaya hitaben konuştum.
" Demek ozan söyledi. Bu işe bulaşmanı istememiştim tahsin amca, benim meselem ben çözerim dedim. Hala da öyle düşünüyorum."
" Yok öyle benim meselem falan, ben bu işi çözüyorum. Ozan adresinizi yolladı, oraya korumaları gönderiyorum sakın bir yere çıkmayın."
Diyip telefonu suratıma kapattıktan sonra ozana dikkat kesildim. Çisemi önüne siper etmiş saklanıyordu. Hiç acele etmeden yavaş yavaş oraya adımladım.
Yakasından tuttuğum gibi çektim ve öfkeden parladığına emin olduğum gözlerimi yaklaştırdım.
" Senin dudaklarını birbirine dikicem, tabii önce dilini kesmeliyim dimi?"
"Tövbe bidaha tek kelime edersem. Bakma şöyle ya, korkuyorum senden!"
"Kork! İşleri ne kadar karıştırdığından haberin var mı? Yemin ediyorum ozan senin yerinde bir başkası olsaydı çok şeyler yapardım, dua et yemin ettik."
Yakasını sertçe bıraktığımda üstünü düzeltti.
" Ne yemini, evlendiniz mi yoksa?!"
Çisemin sorduğu soruyla sesli bir sabır çektim. Deli bir değil ki anasını satayım.
" He çisem evlendik, hatta ozan hamile ondan döndük biz. Tebrikler hala oluyosun."
Gözlerini devirip ozana yaklaştı ve ne iş der gibi kaş göz yaptı.
" Kardeşlik yemini diye bir şey uydurup yutturdum buna, üniversitedeydik o zamanlar."
Gözlerimi gürbüze kaydığında ozana öldürecek gibi baktığını fark ettim, ancak üstünde fazla durmadan denize döndüm.
" Deniz, sen çisemle Gürbüzü alıp bodruma indir. Saklanın ve ışık falan yakmayın tamam mı, ben çıkabliceğiniz zaman gelip haber veririm."
Gürbüz kaşlarını çattı.
" Neden böyle bir şey yapıyoruz, bi sorun mu var?"
Ozan,
" Önlem almakta fayda var, izimizi buldularsa saldırabilirler. Londra'da bir kez olmuştu, şansa evden beş dakika önce çıkmıştık o gün."Çisem,
" Ve benim bunların hiçbirinden haberim yok... Sen de gelirsen inerim bodruma."Turuncu kafalı kardeşime sarılıp sakinleştirmeye çalıştım.
![](https://img.wattpad.com/cover/365810708-288-k489316.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEKRAR (BxB)
Teen Fiction(bxb) "karmaşa" kitabımın yan kitabıdır. o kitabı okumadan da bunu okuyabilirsiniz. Homofobikleri dışarı alalım! Dokuz yıl önce ilişkileri başlamadan biten merih ve gürbüz yıllardır birbirleriyle bırak görüşmeyi haber dahi almazken adli bilimler uz...