Fısıltıyla uyarmıştı.
" Bağırmasana!"
Sezgin?! Elini ağzımdan çekmesiyle ona döndüm, karanlıkta yüzünü göremiyordum ama sesinden tanımıştım.
" Ne işin var burda, nasıl girdin ve neden böyle yaklaşıyorsun?!"
Yanıma oturup derin bir nefes verdi. Elindeki bezin de az önce giymeyi başaramayınca kenara attığım tişörtüm olduğunu anlamıştım.
" Üstünü tek başına değiştiremediğini hatırladım. Nasıl girdiğim meslek sırrı, söyleyemem. Son olarak da uyuduğunu sandım ve yanına yatacaktım, böyle bir tepki vereceğini tahmin edemedim."
Rahatlayarak nefes verdim ve geri yattım.
" Kalbime iniyordu.."
" Özür dilerim, böyle olacağını tahmin edemedim."
" Sorun değil.."
" E hazır geldim madem kalayım bari..."
Bu haline gülüp kolumu uzattım, o da göğsüme yüzünü gömüp belime sarılmıştı.
" E kal bari.."
Kıkırdayıp göğsümden öptü ve altından pantolonunu sıyırıp yorganın altına girdi. Gömleğini de çıkardıktan sonra göğsüme iyice sokuldu.
" Bizim sinsi kedi, olmuş başımıza yavru kedi."
" Sus fare, uykum var."
Gülüp kolumla omzunu sardım ve uyku moduna geçtim.
...
Bağırış seslerine sıçrayarak uyanmıştım.
" Yetişin komşulaar! Kardomun namusu gitti, yetişiğn!"
Olayı ve mekanı algılamak için birkaç saniye duraksadıktan sonra uyanmayı başarmıştım.
Geceki pozisyonumuzun aksine şuan Sezgin arkamdan belime sarılıyordu. Ozan ise odanın içinde bağırınıyordu?
Sezginin gür ve öfkeli sesini duydum.
" NOLUYO LAN?!"
Ozan ellerini mahalle karısı gibi beline koyup tek kaşını kaldırdı.
" Sen söyle onu asıl, kankamla çıplak uyuyan sensin."
" Senin için fesatsa biz ne yapalım lan göt lalesi!"
Onların tartışmasına ağlamaklı çıkan sesimle daldım.
" Ozan siktir git, uyumak istiyorum.."
Gözlerimi kapattığım için halini görmesem de alıngan sesini duymuştum.
" Sen bu paçozu dokuz yıllık arkadaşına tercih mi ediyorsun?!"
"Hmhm.."
"Bana ne lan, ayrılın!"
Üstümden yorganın çekildiğini hissetmemle yatakta büzüştüm. Gözlerimi açtığımda ozanın gözlerini kapatmış bir şekilde yorganı tuttuğunu gördüm.
" Hadi çabuk giyinin, açıcam birazdan gözlerimi."
Yemin ediyorum salaktı bu. Ters falan gelmişti büyük ihtimalle, hayır yani başka açıklaması olamazdı bunun.
" Dur bi yıkanalım öyle giyiniriz."
Sezgin, dediğimle sessiz sessiz gülmeye başlarken ozan gözlerini pörtletmişti ama ardından panikleyip daha sıkı bir şekilde geri kapattı. Elindeki yorganı bi kenera fırlattıktan sonra gözlerini açmadan, el yordamıyla kapıyı aramaya başladı.
" Cenabet yuvası olmuş burası, duramam burda.."
O kapıyı bulup koşarak çıktıktan sonra ikimiz de kahkaha atmaya başlamıştık.
" Gerçekten senin bu ortağın ya çok salak, ya da gerizekalı taklidi yapıyor."
" Oyunculuğu kötü bunun, ikinci seçeneği ele.."
Sezgin üstüne tişörtlerimden birini, altına ise rastgele bir şortumu geçirmişti. Neyseki bedenlerimiz hemen hemen aynıydı, sadece Sezgin in vücut yapısı benden bir tık iriydi ve yine bir tık uzundu.
Ben ise çıplak üstümle ve dün gece giydiğim şortumla aşağı inmiştim. Birlikte mutfağa girmemizle Ozan ın telefonla konuştuğunu görmüştük ama o bizi fark etmemişti.
" Evet çisem, niye inanmıyorsun?"
"..."
" Ben de inanamadım ilk gördüğümde ama eminim, abinin namusu elden gitti. Töreye göre artık evlenmek zorundalar."
Gözlerim dehşetle açılmıştı, Sezgin de aynı şekildeydi.
" Salak, napıyosun?!"
Bizi fark etmesiyle telefona konuştu.
" Namussuzlar geldi, sonra konuşuruz!"
Ben onun üstüne atılmak üzereyken Sezgin beni belimden yakalamıştı.
" Salayım mı lan üstüne Merih i, tertemiz kurtulmuş olurum senden ha?"
Ozan mutfak sandalyesini kendine siper ederken ben çırpınıp duruyordum.
" Güzelim bi sakin dur sen de, dikişlerin açılacak!"
Sırtımda hissettiğim sızıyla gözlerimi yumup durmak zorunda kalmıştım.
" Al işte, canın yandı! Geberteyim mi lan seni, göt?!"
Son cümlesini ozana hitaben söylemişti. Ardından telefonumun çalmasıyla beni bırakmak zorunda kalmıştı.
" Efendim Çelebi?"
" Karakola gelmeniz lazım efendim, maktül Caner Bıçakçı nın eski karısı Şenay Eren i sorguya alacaklar."
" Geliyorum."
Telefonu kapattığımda ozan a döndüm.
" Senin hesabını sonra kesicem!"
Odaya çıktığımda Sezgin giyinmeme yardım etmişti. Siyah bir slim fit tişört giydikten sonra gri bir pantolon, gri bir ceket ve yine aynı gri renkte bez spor ayakkabı giymiştim.
Beni apar topar karakola bırakmasıyla içeri girdim ve sorgu odasına girmek üzere olan Asil başkomiserin yanına koştum.
" Gelmişsiniz? Olaydan haberiniz var mı?"
" Evet, çelebi telefonda anlattı. İzninizle ben de gelmek istiyorum."
" Sorgularda iyi olduğunuzu duydum, konuşma işini size mi bırakayım ben mi halledeyim?"
" Sorun olmazsa ben yapmak isterim."
Onayla başını salladığında içeri girip sandalyelere oturduk.
" Merhaba Şenay hanım, daha iyi misiniz?"
Kriz geçirdiği için sakinleştirici vurulmuştu buraya getirilirken, zaten psikiyatrik destek alan bir borderline dı.
" İyiyim memur bey, teşekkürler."
Memur demesine çok takılmadan devam ettim.
" Evinizden çıkan eşyalara bi açıklama yapabilir misiniz?"
Şaşırmışa benziyordu.
" Hangi eşyalara?"
" Caner Bıçakçı nın evinin anahtarı ve sentetik morfin tüplerinden bahsediyorum. Haberiniz yok muydu?"
" Benim haberim yok, bana ait değiller!"
" Sakin olun Şenay hanım.. bu sabah evinizde yapılan aramada evinizden bunlar çıktı."
Sabah gelen bilgiye göre otopsi raporu çıkmıştı ve ölüm nedeni fazla dozda sentetik morfin kaynaklıydı.
" Benim değiller!"
Kadın bağırıp kriz geçirmeye başlayınca görevliler gelip bayıltmak zorunda kalmıştı. Biz de hastanedeki eşi Nesrin Bıçakçı nın yanına gitmek için arabaya binmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEKRAR (BxB)
Roman pour Adolescents(bxb) "karmaşa" kitabımın yan kitabıdır. o kitabı okumadan da bunu okuyabilirsiniz. Homofobikleri dışarı alalım! Dokuz yıl önce ilişkileri başlamadan biten merih ve gürbüz yıllardır birbirleriyle bırak görüşmeyi haber dahi almazken adli bilimler uz...