11

87 9 44
                                    

Bu bölüm, kitabın en başından beri bütün bölümleri okuyup yıldızlayan karainci_50 için erken bölümdür <3

Uyandığımda güneş yeni doğmuştu. Az olan uykumdan sonra valizimden çıkarıp hızlıca ütülediğim lacivert ceketim ve pantolonumla beraber siyah bir tişört giydim. Bu gün daha salaş giyinmiştim çünkü daha şirket tam hazır değildi.

Dövmelerimi inceledikten sonra kendime gelip tek küpemi ve kuzeyle bir örnek olan kolyemi taktıktan sonra odamdan çıkıp aşağı indim.

Çisem bütün neşesiyle kahvaltı hazırlarken Gürbüz ve Ozan masada oturmuş ayılmaya çalışıyordu.

Ozanın ensesine hafif bir tokat attım.

" Çabuk git giyin, on dakika içinde burda ol ve uyanık ol. Bu gün şirkete gitmeliyiz işleri çok aksattık."

Söylene söylene kalktı. Hala bi gözünü kapalı tutuyordu.

" İki gün amk, iki gün çalışmadın diye ölmezsin."

Attığım bakıştan sonra orta parmak çekip yukarı çıktı.

" Günaydın civciv. "

Esneyerek günaydın demesine güldükten sonra turuncu kafalı bebeğimin yanına gidip saçlarından öptüm.

" Kahvaltı etmiycez deme, deniz de işim var diyip çıktı zaten. Gürbüzle ikimiz için bu kadar çok şey yapmış olmam."

" Üzgünüm ama acil işlerimiz var çisemim."

Ozan geldiğinde arabaya yöneldik. Ben şoför koltuğuna o ise yanıma yerleşmişti. Kendime henüz araba seçmediğim için aynı arabayı kullanıyorduk.

" Bu gün dönüşte galeriye uğrarız brom. Güzel bi araba seçelim artık sana."

Gülümseyip konuştum.

" Arabadan vazgeçtim ortak, motor alıcam."

Gözlerini pörtletmesiyle çalan şarkının ne olduğunu umursamadan sesi fulledim. Yaptığımı anlamış olacak ki sesi kapatıp öfkeyle bana döndü.

" Yok öyle bir dünya, hiçbirimizin senin cenaze namazını kılmaya niyeti yok!"

Hiç cevap vermeden yolda ilerlemeye devam ettim.

" Nerden esti bu durup dururken."

Yutkunup dudaklarımı yaladım, gözlerimin dolmasını engelleyebildim.

" Bazı şeyleri özlemişimdir belkide?"

Hah sesi çıkararak güldü.

" Kuzey olmasın özlediğin."

Şöyle bir detay vardı bide. Ozan Kuzeyden gram hazetmezdi, tanışmamışlardı bile. Nedenini sorunca da 'sana sadece acı veriyor ' derdi.

Yaptığım ani frenle öne savruldu.

" İn arabadan."

" Ne sa-"

" İn arabadan!"

Hırsla kemerini çözdü ve kapıyı çarpıp gitti. Kafam tamamen kuzeydeyken arabayı sürmeye devam ettim, çok hızlı gidiyordum ama umrumda değildi. Kuzey hız severdi...

Gelen korna sesiyle fren yapıp çarpmaktan son anda kurtuldum ve yola devam ettim.

Sofi nin söyledikleri aklıma geldi.

" 'Uçağınız canını yaktığınız birisi yüzünden düşürülecek merih gençer, o uçağa binmeyin.' "

" Kim göndermiş, yazıyor mu?"

TEKRAR (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin