Bu sabahta gözlerimi açtım. Çok şükür. Kalkıp üstümü giydim. Sarı bir bluz, altına kot şort. Ayakkabı olarak sponsoru olduğumuz Adidas markasının beyaz gizli topuk bir spor ayakkabı giydim. Aynada şöyle bir kendime bakıp kendimi övdüm. 'Ay ne tatlı şeysin sen öyle... yerim ben seni... oyy' Kahvaltı için aşağı indiğimde daha kimseler gelmemişti. İlk defa ben gelmişim ilk! Masada bulunan yemeklere baktım. Masaya doğru gidip oturdum. Elinde tabaklarla Şermin girdi içeri.
"Günaydın Şermin. Yine döktürmüşsün." Hizmetçimiz 32 yaşında, buraya geldiğinde çok küçüktü. Onunla birlikte büyüdüm sayılır. Evde bulunan tek hizmetçiydi ama dedem onu kızı gibi severdi. Daha fazla dayanamayıp bir kaç bir şey atıştırdım.
İlk annemle babam indi aşağıya, sonra dayım, yengem ve kuzenler son olarak abim. Aman hiç gelmeseydin. Ay sinir oluyorum bu abime var ya. Hele birde bir kütük, öküz, kalas, kıskanç... daha saymadığım bir sürü özellik.
"Günaydın herkese." Yaren. 21 yaşında hem en iyi arkadaşım, dostum, sırdaşım, suç ortağım. Hemde kuzenim, kuzenlerin bir tanesi.
Evet bir aile hep beraber yaşıyoruz. Ne güzel değil mi?! Dedemin gelmesini beklemeye başladık.
"Ooo... Ben gelmeden herkes gelmiş. Her zaman ki gibi."diyip güldü ve yerine oturdu. Dedem Şevket Bayram, tanınmış ünlü bir iş adamı yatırım yapıp emekli oldu. Şimdi spansorluk yapıyor. Dedem çok merhametli, şefkatli ve iyi kalpli biridir. Yeri geldiğinde esip gürler. Evde son söz ona ait. Lafının üstüne laf olmaz. Sevdiğini çok sever, sevmediğini de hiç sevmezdi. Bunun ortası yok. En kıymetli şey torunlarıydı. Yani biz, bizim için yapmadığı şey yok. Biz yeter ki isteyelim. Bu yüzden onu karşılıksız seviyorum. Ha birde katı kuralları...
Kahvaltıyı yapıp hemen çıktık Yarenle. İkimizde İstanbul Hukuk Fakültesinde okuyoruz. 2.sınıf öğrencisiyiz. Ikimizinde büyük hayalleri var. Ama ilk önce ikimiz aynı eve çıkacağız.
"Çok geç kalmayın kızlar tamam mı? Akşam yemeğine yetişin." Annem Naime Sultan. Iste bildiğiniz türk annesi. Oyle zengin olduğumuza bakmayın, her türlü yerden anne terliğini tam isabet atar.
"Bekleyin Ceydayıda bırakın." Bu Fatoş yengem. Yarenin annesi. Cok iyi indirim yapar. Tam alışveriş arkadaşı ama bir nevi o da anne sonuçta.
"Tamam anne geçerken bırakırız. Gel Ceyda hadi."
Genelde Yarenin kullandığı ama ikimizin olan kırmızı ve siyah arabamıza bindik.
"Abla gelirken beni almanıza gerek yok." Ceyda Yarenin kız kardeşi. Eskiden çok başa belaydı ama liseye geçince değişti. Artık o kadar bela değil. Kendisi okul birincisi.
"Niye?"
"Arkadaşımla geleceğiz."
"Kim bu arkadaş?"lafa karıştım.
"Bir arkadaş işte, gelince görürsünüz. Şermine söyledim yemeğe kalacak. Dedem ve anneminde haberi var." Kafasını telefondan kaldırmadan. Zaten ne zaman görsem elinde telefon. Hayır anlamıyorum dersleri maşallah nasıl yapıyor bilmem.
Ceydayı bıraktıktan sonra bizde okula geçtik. Arabayı park ediyordu Yaren, birden öküzün biri arabanın önüne kırdı. Zorla durdu Yaren.
"Yavaş be öküz. Dingonun ahırımı burası?" Yaren öfkeyle arabadan inince bende arkasından.
"Ehliyeti bakkaldan aldın galiba. Az kalsın arabaya çarpıyordun. Ayı." Bu kadar bağırmanın üstüne çocuk gayet rahat bir şekilde arabadan indi. Cok yakışıklı olduğunu sanarak gözlüğünü çıkarıp bize baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
× KUZEN ×
HumorAşkların içinden çıkmaya çalışırken ihanete de uğraşmayı unutmayan iki kuzen... Öyle saçma sapan olaylar yüzünden başları derte giriyor. Sizin bile hayret edeceğiniz komedi karışık aşk ve dram gibi olayların bir şekilde buluşması. ♥♥♥ "Ananas kafa...